SCARLETT JOHANSSON’dan Etnik Kökenli Rol Eleştirilerine Sert Yanıt

Scarlett Johansson Hollywood’un etnik rolleri yok sayması tepkilerine sert  bir yanıt verdi.

MCU’da Black Widow rolüyle sinemaseverlerin aklında yer edinen dünyaca ünlü oyuncu, geçtiğimiz günlerde As If Magazine’e bu konuya ilişkin bir röportaj vermişti.

Konunun çıkış noktası ise şöyleydi;

Scarlett Johansson’ın Rub & Tug filminde transeksüel bir suç imparatoru Jean Marie Gill‘e hayat vereceği haberi ilk açıklandığında sosyal medyada büyük bir isyan başlamıştı. Transeksüel oyuncuların rol alma şansının engellendiği temeline dayanan bu isyan, Hollywood’un “whitewashing” eyleminin bir uzantısı olarak görülmüştü. Etnik kökeni yok sayarak her ırktan rol için Amerikalı beyaz oyuncuların seçilmesi uzun zamandır sosyal medyadaki bir eleştiri konusu. Ancak gelen ilk tepkiler güzel oyuncuyu yıldırmamıştı.

Seksi oyuncu açıklamasında; “Bu role benim seçilmem konusunu çevrelemekte olan son zamanlardaki etik sorular sebebiyle projeye katılımımı saygıyla geri çekmeye karar verdim. Transseksüel insanlara olan kültürel anlayışımız ilerlemeye devam ediyor ve ilk açıklamamı yaptığımdan beri topluluktan çok şey öğrendim ve bunun duyarsızlık olduğunu anladım. Trans topluluğuna büyük hayranlık ve sevgim var, Hollywood’da kapsayıcılığa dair bu konuşmanın devam etmesine minnettarım. Ayrıca bu konuşmanın, filmdeki çeşitlilik ve temsil hakkında daha büyük bir algılayış başlattığına memnunum” demişti.

Sonrasındaki olaylar

Verdiği son röportajda ise yaptığı açıklamaya tamamen aykırı bir tutum sergiledi. Johannson, köken ya da cinsel tercih olarak daha uyumlu oyuncuların seçilmesi gereken rollerde boy gösterdiği için sosyal medyadan yükselen eleştirilere rağmen hangi rolü isterse oynayabilme tercihi olması gerektiğini söyledi.

Tartışma hakkında konuşan Johansson, bunun “sanata yansıyan politik doğruculuğun” bir örneği olduğunu belirtti. “Bir oyuncu olarak, herhangi bir kişiyi, herhangi bir ağacı ya da herhangi bir hayvanı canlandırabilmem gerekli. Çünkü bu benim işim ve işimin gereklilikleri.” diyen oyuncu, sosyal medyadaki isyanı “trend” olarak nitelendirerek, “Bunun benim iş dalımdaki bir trend olduğunu hissediyorum ve çeşitli sosyal nedenlerden dolayı olması da gerekiyor. Oysa sanatı etkilediğinde rahatsız hale geldiği zamanlar var çünkü sanatın kısıtlamalardan kurtulması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Röportajın ardından sosyal medyada pek çok kişinin eleştiri oklarına hedef olan güzel oyuncu, yaşanan son rol krizinden pek de bir şey öğrenmemiş gibi görünüyor.