SIREN (2018) Farklı Bir Denizkızı Hikayesi

Sahil kent/kasabalarında büyüyenler bilirler; deniz, bizim için sadece hafta sonları karşısında yemek yenip fotoğraf çektirilecek bir süs değildir. Tuzu havaya karışmıştır; önce ciğerlerimize sonra kanımıza nüfuz eder, tadı tüm yiyeceklerimizdedir; tek tek her hücremize girip benliğimizi şekillendirir. Derdimiz olduğunda sırdaşımız, eğlenmek istediğimizde arkadaşımız, macera aradığımızda tatlı belamız ve günü geldiğinde bizi başka diyarlara taşıyan aracımızdır. Tüm çocukluk anılarımızın bir köşesinde o vardır. Deniz insanı olunca bir kere, geri dönüşü imkansızdır: deniz vazgeçilmez bir sevdadır.

İşte böylesi bir kasabada, Bristol Cove‘da geçiyor 2018 yapımı Siren. Gerçekten de buram buram deniz kokan bir dizi. Yalnız biraz fazlası da var; Bristol Cove denizkızlarıyla ünlü. Hatta o kadar ki, US Deniz Kuvvetleri bile ya yerli balıkçıların ağına yanlışlıkla bir denizkızı takılırsa diye hazırda bekliyor. Nitekim öyle de oluyor ve yetkililer korkmuş denizcilerin elinden hem denizkızını hem de ısırdığı genç bir denizciyi alıp götürüyor.Fakat yakaladıkları tuhaf yaratık, kasaba meydanında küçük çocukların tiyatrosunu canlandırdığı romantik hikayelerde geçen tatlı denizkızı değil; olağanüstü güzellikteki sesleriyle insanları büyüleyebilen, en güçlü köpekbalıklarını bile sivri dişleriyle kolayca parçalayabilen çok tehlikeli birer yırtıcı olan sirenler.

Yakaladıkları sirenin kızkardeşi (pek benzemeseler de o öyle iddia ediyor) onu bulmak adına kasabaya geliyor ve yolu, kendini deniz canlılarına yardım etmeye adamış bir deniz biyologu olan Ben (Alex Roe) ile kesişiyor. Televizyonda duyduğunu tekrar ederek kendini Ryn (Eline Powell) olarak tanıtıyor. Ben, önce duyduklarına inanmayıp karşılaştığı bu masum yüzlü güzel kızın ne olduğunu fark edemiyor. Fakat sudan ayrı kaldıkça hastalanan Ryn, bir gece Ben tam da kameraların karşısında denizaltını görebilirken suya dalıyor. Böylece, denizin dışında da oldukça ölümcül olan bu vahşi canlıların suyun içindeyken tamamen kendilerini kaybettiğine ve insanları sadece birer av olarak gördüğüne tanık oluyoruz. Bu duruma maruz kalarak ısırılan Ben, yine de Ryn‘den vazgeçmiyor ve hem onun kardeşini hem de kaybolan denizciyi bulmak adına kız arkadaşı ve denizkızlarına inandığı için kasabanın delisi olarak nitelendirilen bir kadınla beraber serüvene başlıyor. Bu arada, Ben‘in atalarının kendilerini siren soykırımına atamış olma ihtimali de var ki henüz en ufak şeylerde bile dişlerini göstermekten çekinmeyen Ryn‘in bundan haberi yok.

Genel olarak Siren

Henüz iki bölümü yayınlanan Siren dizisi, çocukluğumuzdaki masum denizkızı hikayelerinden epeyce farklı. Freeform‘un 2018 yılındaki iddialı yapımlarından olan bu diziyi fazla vahşi bulanlara H20: Just Add Water dizisini önerebilirim. Daha genç bir kitleye hitap eden H2O: Just Add Water da en az bunun kadar buram buram deniz kokan bir dizi.

Bu diziye takip etmek isteyenler ise 10 bölümlük ilk sezonun üçüncü bölümünü 5 Nisan‘da bekleyebilirler.

Lütfen bu dizi ve diğer her şey için görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.

 

Sinema ve dizi meraklısı