ABD’de Irkçılıkla Savaşan Ertegün Kardeşlerin Hayatı Belgesel Oldu

(solda) Ahmet Ertegün ve (sağda) Nasuhi Ertegün

Geçtiğimiz aylarda Washington’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği bir jazz belgeselinin ilk gösterimine ev sahipliği yaptı. Everett House olarak bilinen büyükelçilik rezidansındaki jazz gecelerini ve Ertegün kardeşlerin hayatını ve ırkçılığa karşı verdikleri mücadeleyi konu alan belgeselin adı “Leave The Door Open” (Kapıyı Açık Bırak). Belgeselin yönetmenliğini Ümman Safter yaptı. Bu belgeselin anlatacağı jazz geceleri Ertegün kardeşlerin Atlantic Records’u kurmalarında önemli bir durak. Belgesel DC Bağımsız Film Festivali‘nde dünya prömiyerini yaptı. Belgeselin en büyük destekçilerinden biri Ahmet ve Nasuhi’nin kız kardeşi Selam Ertegün Göksel oldu. Peki Ertegün kardeşleri ne kadar tanıyoruz?

“16 yaşındayken bir pop müzik uzmanı sayılabilecek kadar bilgim, 18 yaşındayken de 50 bin plağım vardı”

Ahmet Ertegün

Ertegün kardeşlerin babaları Munir Ertegün Milli Mücadele’de önemli görevler almış bir insandı. Cumhuriyet kurulduktan sonra Milletler Cemiyeti gözlemciliği ve büyükelçiliği yapmıştı. Ertegün kardeşler babalarının mesleği dolayısıyla İsviçre, Paris ve Londra’da eğitim görmüştü. Babalarının ABD Washington Büyükelçiliği’ne atanmasıyla ABD’deki hayatlarına başladılar. Annesi Ahmet’e 14 yaşındayken kayıt yapabilen bir plakçalar ve Cootie Williams’ın West And Blues albümünü hediye etmişti. Ahmet ve Nasuhi sevdiği müzikleri bu plakçalarla dinliyorlardı. Ahmet kendi yazdığı şarkıları da bu plakçalara kaydediyordu. Ertegün kardeşler Duke Ellington, Lena Horne ve Jelly Roll Morton gibi sanatçılarla arkadaşlıklar kurdular. Babaları Munir Ertegün 1945 yılında vefat etmişti. Babalarının vefatı üzerine aileleri Türkiye’ye geri döndü. Ancak Ertegün kardeşler ABD’de kalmayı tercih etti.

Borçla Kurulan Bir Şirketten Dünya Devine-Ertegün Kardeşler

Ahmet Ertegün Atlantic Records logosunun önünde

Ertegün kardeşler 1947 yılında aile dostlarından aldıkları borçla Herb Abramson ile beraber Atlantic Records’u kurdular. O dönem ırkçılıktan muzdarip olan Siyahi müzisyenlerin çoğu Atlantic Records ile anlaştılar. Çoğunluğu Jazz müzik sanatçısıydı. Atlantic Records Jazz piyasasının pek çok önemli sanatçısıyla anlaştı. Atlantic Records ilk albümün 1947 yılında çıkarttı. Bu Harlemais’in “The Rose of the Rio Grande” albümüydü. Bu başlangıcı görkemli bir zafer takip etti. 1949 Nisan’ında Stick McGhee ile çıkarttıkları “Drinkin’ Wine Spo-Dee-o-Dee” bir milyondan fazla satıldı. Bu Atlantic Records’un ilk hiti oldu. Ray Charles, Aretha Franklin, Ella Fitzgerald, Miles Davis gibi isimlerin yapımcısı Atlantic Records’du. Ertegün kardeşler Frank Zappa, Rolling Stones, Led Zeppelin, Genesis, Stevie Wonder, Bee Gees, Bette Midler, Emerson and Lake Palmer ve daha nice ismin ünlü olmasını sağladı.

Önemli Notlar ve Trivialar

  • John Coltrane ilk albümünü Atlantic Records’tan çıkarttı.
  • Ahmet Ertegün ağabeyi Nasuhi Ertegün vefat edince, onun anısına “Rock and Roll Hall of Fame” kurdu. Ohio’da bulunan müzenin ana salonu Ertegün’ün ismini taşıyor.
  • Time Warner Center gökdeleninde “Ertegün Jazz Şöhretleri Müzesi”nin sponsoru oldu.
  • Müziğin yanı sıra ABD’ye Avrupa futbolunu getiren ilk isim Ahmet Ertegün’dü. New York Cosmos takımını kurdu. Pele, Carlos Alberto, Franz Beckenbauer ve bir çok önemli ismi takımına transfer etti.
  • Babaları ABD büyükelçisiyken politik baskılara rağmen siyahi sanatçıları büyükelçilik organizasyonlarına davet etti ve konser vermelerini sağladı.
  • Rolling Stones’u iflastan kurtardı.
  • Eric Clapton’la tanıştı ve Cream grubunun kurulmasını sağladı.