Bu hafta size Cadılar Bayramı için bir film seçtim. Geçen yıl sadece liste hazırlamıştım. Bugün ise üstüne bolca konuşacağımız bir filmle karşınızdayım. Yine doksanlardan kenarda köşede kalmış ama harikulade bir filmi tanıtacağım size. “The Frighteners“.
İsminden çok popüler olmadığı anlaşılan 1996 ABD yapımı korku/komedi filmimizin yönetmeni Peter Jackson. Hani nerdeyse sadece LOTR serisiyle tanınan adam 😀 Peter, The Frighteners‘ı yönetmekle kalmamış ayrıca yapımda ve senaryoda da katkıları olmuş, hayal gücü bayağı geniş bir arkadaşımız. Burada birinden daha bahsedeceğim. Robert Zemeckis. Sorumlu yapımcı olan Robert’ı atlamak istemedim çünkü sanki filmi o yönetmiş gibi hissettim. Bazı sahnelerde bir Back to The Future havası yok değildi yani 😀
Oyuncular ise tabi ki o dönem için popüler olan Michael J. Fox başta olmak üzere, Trini Alvarado, John Astin, Jeffrey Combs, Dee Wallace, Jake Busey ve Chi McBride yer almaktadır.
Bu filmin öyküsü, Peter Jackson ve Fran Walsh’un aklına Cennetin Yaratıkları filminin senaryosu yazılırken gelmiş. 2-3 sayfalık bir tretman yazıp Hollywood’taki yetenek ajanlarına yolladılar. Robert Zemeckis, tretmanı gördükten sonra Jackson ve Walsh’ı 1993 yılının Ocak ayında tam uzunlukta bir senaryo yazmaları için görevlendirdi. Zemeckis, senaryoyu gördükten sonra filmi Jackson’ın daha iyi yöneteceğine inandı. Yürütücü yapımcılığa geçen Zemeckis, filmin dağıtımı için Universal Pictures ile anlaştı. Universal Pictures, filme yapım için 26 milyon dolar ayırırken Jackson ve Zemeckis’e sanatsal kontrol ve The Frighteners‘ın son kurgusu için tam yetki verdi.
Filmin yapımı 6 ay sürdü. Finansal bakımından başarısızlık yaşayan The Frighteners, genellikle olumlu eleştiriler aldı. Film eleştirmeni Roger Ebert, Peter Jackson’ın protez makyaj tasarımı, bilgisayar animasyonu ve özel efektlerle, heyecanlı bir senaryo yazmaktan daha çok ilgilendiğini yazdı.
Jackson, 2001 yılında gösterime giren Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği filmine kadar hiçbir filmi yönetmedi. Jackson aslında Sevimli Hayaletler’den sonra 1933 yapımı King Kong filmini yeniden çekmeyi planlıyordu. Filmin senaryosunu da hazırlamıştı. Ancak Universal Pictures, Godzilla (1998) ve Mighty Joe Young (1998) filmlerinin gişede başarısız olduğunu görünce filmin yapımını erteledi.
Bu hayaletler çıldırmış olmalı…
The Frighteners, bir cenaze konvoyuyla başlıyor. Bu sırada da bize durumu özet geçen gazetecilerle devam ediyor. -Son 4 yılda 30 kişinin ölümüne neden olan gizemli kalp krizi vakaları bir can daha aldı-. Cenaze töreninde ise krizi fırsata dönüştürme peşinde, insanların dolandırıcı gözüyle baktığı psişik dedektif Frank Bannister(Michael J Fox) kendini gösterir fakat oradaki biri tarafından kovulur. Kovulmanın can sıkıntısıyla arabayı dengesiz bir şekilde sürer ve bir bahçeye dalar, ev sahibiyle de azıcık papaz olur. Bu arada Dr. Lucy Lynskey (Trini Alvarado), değişik bir hastaya bakmak için onun evine gider. Annesi biraz fazla korumacı biridir. Akşam kocası Ray’le birlikte tv izleyen Lucy, kocasına 12 kişinin cinayetine karışmış olan küçük bir kızı göstererek -bugün onunla tanıştım- der. Sonra ise yatak havalanır, eşyalar havalanır, tabaklar havada uçarken Lucy, Frank’i arar ve bu işi çözmesini ister. Frank, çit konusunda anlaşırsak sorunu çözerim der ve çözer ama giderken fark ettiği şey hiç hoşuna gitmez. Adamın alnında yazan 37 rakamı. Sonraki gün kocasını kaybeden Lucy, kocasından haber getirdiğini sanarak Frank’le konuşur. Bu arada orada bulunup da Frank’e sinirlenen Ray, şarap kadehini Frank’in üstüne devirir. Frank, lavaboya temizlenmeye gittiği sırada içeri bir adam girer. Bu önemsiz adamı önemli kılan ise alnında yazan 38 rakamıdır. Sonra bir an duvarda bir şeyin hareket ettiğini sanan ve buna bakmak için kabinlere giden Frank, adamın çıkardığı sesle ürperip geri gelir ve siyah kapüşonlu bir şeyin adamın üstünden kalktığını görür ve tam bu anda da bir ışık haznesi belirir ve adam -anne- diyerek bu ışık haznesine doğru seğirtir. Ne olduğunu anlamayan Frank, çıldırmış gibi oradan kaçarken aklından geçen şey bu kapüşonlu şeyi nasıl durduracağıdır ve macera tam da burada başlar.
The Frighteners – MERAKLI GERÇEK
Filmin başlangıcında kocaman harflerle Robert Zemeckis’in adını görmek filmi o yönetiyormuş etkisi yaratıyor ama Peter’ın hayal gücünü filmin ilerleyen sahnelerinde görüyoruz. Yine de bazı sahnelerde de Beetlejuice etkisi yok değil. Bilgisayarla yapılan görsellerde acayip emek var cidden. Bunu net bir şekilde görebilirsiniz. Yer yer kahkaha attığım, yer yer battaniyeyi kafama kadar çektiğim sahneler oldu mu? Evet oldu. Film kendini izlettirirken size beyin jimnastiği yaptırıp, beklediğiniz anda beklemediğiniz şeyler sunarak durmadan seyirciyi şaşırtmaya çalışan muhteşem iki beynin ürünü olmuş cidden. Peter ve karısı Fran, cidden acayip hayal gücüne sahip, değişik mantalitede insanlar. Peter klişe olan davranışını bu filmde de yapmış ve Michael J Fox’a çarpan piercingli herif olarak yine aktörlük görevini de yerine getirmiş. Film gişede pek başarı sağlamamış ama belki yıllar içinde Shawshank Redemption gibi meşhur da olabilir. Kim bilir ki. Şimdiden iyi seyirler ve Happy Halloween…. 😀