Eylül Ayında NETFLIX’te Bizleri Neler Bekliyor ?

Selam sevgili Fanzade okurları. Bu ay benim için Netflix‘in en verimli aylarından biri olacak gibi duruyor. Tam Netflix’te izleyecek bir şey bulamadım hastalığına yakalanıyordum, Eylül ayı hızır gibi yetişti yardımıma. Hadi hep beraber bakalım bu ay yani eylül ayında Netflix’te bizleri neler bekliyor ?

IRON FIST ( 2. Sezon – 7 Eylül 2018)

Birçok izleyicinin aksine ilk sezonu çok hoşuma giden Iron Fist‘in 2. sezonu sonunda geldi.
Görüldüğü kadarıyla bol aksiyon dolu bir sezon bizi bekliyor. İlk sezonda “köyden indim şehire” modunda takılan Danny kendine şehirde küçük bir kahraman rolü üstlenmiş vaziyette, ama hala hayatında dolduramadığı bir çok boşluk var. Fragmanın başında Danny ve Colleen‘i bunların üzerine konuşurken görüyoruz. Danny’nin, K’un-Lun dağlarında eğitim sırasında tanıştığı ve en yakın arkadaşım dediği Davos bu sezon kötü adamımız gibi duruyor. Hatta Iron Fist olabilmek için Danny ile eski usul bir düello yapıyolar. Fragmanın en heyecanlandıran kısmı ise; meşhur Iron Fist maskesini sonunda Danny’nin yüzünde görebiliyoruz. Bugün yeni sezon yayınlandı, kaçırmamanızı tavsiye ederim.


BoJack Horseman (5. Sezon – 14 Eylül)

Hollywood‘un uslanmaz, alkolik, müptezel ve orta yaş krizini hala atlatamayan müzmin bekarı yine ekranlarımıza geliyor. Her sezon ortasında tam kendini toparladı bu at derken her sezon finalinde daha büyük bir çukura düşüyor. Yeni sezon fragmanında BoJack‘in yeni bir polisiye dizisinde başrolü kaptığını görüyoruz ama set çalışanlarının hiç biri bizim asi jönümüzden memnun değil gibi duruyor. Diane ile yaptığı bir konuşmadan sonra kendini toparlamaya çalıştığını ve alkolü azalttığını görüyoruz (haftada 1 şişe). Aşina olduğumuz bir çok karakterin yanı sıra yeni karakterlerde mevcut fragmanda. Ne kadar kendine çeki düzen vermeye çalışsa bile muhtemelen sezon BoJack’in saçma sapan bir depresyonu ve her şeyi yine batırması ile geçecek. Sex, drugs and Rock’n roll onun hayat biçimi nede olsa. Son kulvardan ayrılda gel BoJack çok izledik seni özlemeyi ! ( 5. sezon oldu ve hala HOLLYWOO tabelası değişmemiş vaziyette 🙂  )Eylül Ayında NETFLIX


Sabit Alışkanlık Diyarı – The Land of Steady Habits ( 14 Eylül)

Mutluluğu bulmak için eşini ve işini terk eden Anders, darmadağın olmuş hayatını toparlamak için beceriksiz ve yürek burkan bir arayışa girer. Eğer rutin komedilerden sıkıldıysanız ve biraz kara mizah seviyorsanız kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Ve bir küçük not; 2018 Toronto film festivalinden bir adaylığı bulunmakta.


American Vandal (2. Sezon – 14 Eylül)

İlk sezonunda okul bahçesinde tüm arabaların üstüne sprey boya ile penis çizilme vakasını araştıran Peter ve Sam‘e ülkenin her yerinden insanlar çeşitli yollardan ulaşarak kendi okullarında olan vandalizm olaylarını çözme amaçlı yardım isterler. Onlarca olayın arasından gerçekten bir tanesi kendisini diğerlerinden ayırır. Eşek şakasının tabiri caiz ise bokunu çıkartmak!  Biri bütün okulun içtiği limonataya çok fazla müshil katar. Öğrenciler ne yapacaklarını bilemezler, tuvaletler dolmuştur, insanlar boş buldukları her yere tuvaletini yapabilmek için koşturmaktadır, çöp kutularından tutun, okul dolaplarına kadar.  Ve bu işi yapan Bok Böceği lakaplı şahıs bir anda üne kavuşur. Hikayemizin kahramanları Peter ve Sam bu olayı çözmek için yeniden kolları sıvarlar.

 

QUINCY ( 21 Eylül) 

Dünya üzerinde başka bir emsali bulunmayan bir müzisyen. Müzisyen mi dedim ? Özür diliyorum, çünkü kendisi; müzisyen, aranjör, şef, kompozitör, prodüktör veya müzik ile ilgili aklınıza gelebilecek her şeyden bahsediyoruz burada. O efsaneleri efsane yapan isin Quincy Jones. 85 yıllık hayatına 79 adet Grammy adaylığı sığdıran bu yaşayan efsane bunlardan 27 tanesinin sahibidir aynı zamanda. Dünya müziğinin bugün buralarda olmasını sağlayan hatta abartmıyorum Michael Jackson‘ın elinden tutup dünya çapında meşhur olmasını sağlayan bir efsaneden bahsediyoruz. İzledikçe; “Vaaaay bunu da mı o meşhur etmiş?” diyeceğiniz türden bir belgesel. Sakın kaçırmayın derim 21 Eylül’e şurada ne kaldı ?


MANIAC (21 Eylül)

Akıl hastalıkları ve kalp kırıklıkları bir tedavi ile çözülebilir mi ? “Keşke!” dediğinizi duyar gibiyim. Maniac dizisinde bunu yapabileceğini iddia eden bir doktor, hayatından bezmiş veya hasta olan 12 insanı hiç bir yan etkisi olmadan, onları tedavi edebileceğini taahhüt ediyor. Hastalar sanki Matrix‘te gibi bilgisayara bağlanıyorlar ve bu bilgisayar onların tüm duygularını kontrol edebiliyor. Peki insan zihni gerçekten bu kadar basit mi ? Bir bilgisayar, insanın duygularını değiştirip onları yeniden şekillendirebilir mi?  Bu 3 günlük deney sırasında baş karakterlerimizin her şeye rağmen zihinleri duygusal olarak birbirlerine bağlanıyor ve işler çığırından çıkıyor. Ve bence en bombastik kısmı ise baş rolde Emma Stone var. Biraz Black Mirror, biraz Matrix tadında olduğunu düşündüğüm Maniac dizisi için ben şimdiden sabırsızlanıyorum! ( trailerdan ziyade teaserı beni daha çok etkiledi)

 


 

Hold The Dark (28 Eylül)

 

Yerli bir oğlanı kaçıran kurtları aramak için Alaska‘da ücra bir köye çağıralan bir vahşi yaşam bilimcisi, kısa sürede kendini sinir bozucu bir gizemin ortasında bulur. Aksiyon, gerilim ve gizem dolu bu silsilenin içinden kahramanımız canlı olarak kurtulabilecek mi ?

Bu ay Netflix’te ses getireceğini ve sizlerin ilgisini çekebileceğini düşündüğüm yapımlar şimdilik bu kadar. Yazımı bitirmeden önce bir BoJack klibi ile veda etmek istiyorum, başka yazılarda görüşmek dileği ile.

Esnaf bir baba ile tasarımcı bir annenin ortak çalışması. Boş vakitlerinde bal porsuğu ile komodo ejderi dövüşse hangisi kazanır diye düşünen, Koluna anime ve çizgiromanlarla alakalı dövme yaptıracak kadar fütursuz bir adam...