İnteraktif Filmciliğin Kısa Tarihi

Dünyanın ilk etkileşimli sinema sistemi olan Kinoautomat, Çek görüntü yönetmeni Radúz Činčera’nın beyninden çıkmış bir fikirdi. Netflix’den veya Black Mirror’dan çok daha önce kısacası. Ama isterseniz bu metni okumak yerine, daha ayrıntılı bir versiyonunu Geçen Gene Geek’iz YouTube kanalı üzerinden izleyebilirsiniz de. Seçim size kalmış efendim;

İzleyicilerin olay örgüsünün yönünü belirlediği etkileşimli film yapımı artık büyük bir yenilik değil. Netflix üzerinde örnekleri çokça gördük. Telltale Games’de daha çok oyunculuk üzerine bir şirket olsa dahi bu tarzda içerikler çıkarttı diyebiliriz. Ancak Avrupalı ​​bilim insanı Karen J. Freeze’in bize “Komünizm Altında Çekoslovak Tiyatro Teknolojisi: Batı Büyükelçisi”nde hatırlattığı gibi, Netflix’in Emmy ödüllü bölümü “Black Mirror: Bandersnatch” izleyicinin yönlendirdiği hikayelerle resmen dalga geçmeden yarım yüzyıldan fazla bir süre önce, Kinoautomat vardı.

Dünyanın ilk etkileşimli sinema sistemi olarak kabul edilen Kinoautomat, Çek sinematografı Radúz Činčera’nın fikriydi ve 1967’de Montreal, Quebec’teki “Expo 67” de beğeni topladı. Soğuk Savaş’ın zirvesinde tasarlanmıştı. Bu nedenle de propagandanın, bu gelişmenin kökenlerinde önemli bir rol oynadığını öğrenmek şaşırtıcı değildir. Kinoautomat, Freeze’nin yazdığı gibi, Doğu ile Batı arasındaki ideolojik savaşı körükleyen, Komünist Doğu Avrupa’dan çıkan birçok teknolojik yenilikten sadece biriydi. Yazar;

…genellikle sadece ticaret fuarlarında ve diğer özel mekanlarda sergilenen yenilikçi teknoloji, bu ülkeler için büyükelçi olarak hizmet etti; aksi yöndeki kanıtlara rağmen, bu ülkelerin dünya çapında katkı sağlayabileceğini ilan etmenin bir yoluydu bu teknoloji.

Kinoautomat için durum böyle oldu. Yaklaşık 8 milyon kişi Çekoslovakya çadırına akın etti ve Kinoautomat’ın ilk deneysel kısa filmi olan “Bir Adam ve Evi”ni, eşinin doğum gününü kutlamayı planlayan bir Bay Novák’ı izlediler.

Dokuz kilit noktada, bir moderatörün sahneye çıkıp seyirciden iki sahne arasında seçim yapmasını isteyebilmesi için film duraklatılırdı. Kırmızı veya yeşil bir düğmeye basarak, çoğunluk daha sonra ne olacağını seçebilirdi. Freeze’nin yazdığı gibi, “Bunların hiçbiri bilgisayarlı ve dijitalleştirilmiş günümüzde o kadar dikkate değer görünmüyor”, “ancak elli yıldan fazla bir süre önce… olağanüstü bir şeydi.”

İTÜ'de tam zamanlı Gemi İnşaa öğrencisi (sanırım uzun bir süre daha hem de) ve yarı zamanlı da bir geek.