Merhaba Ölümcül Dövüş severler. Bu hafta uzun zamandır (hatta kendimi bilmemden önce) takip ettiğim bir seri olan Mortal Kombat ile karşınızdayım. Ancak serinin herhangi bir oyunu ile değil, 2020 yapımı olan Mortal Kombat Legends: Scorpion’s Revenge adlı animasyon filminin inceleme yazısını sunuyorum. Girişi fazla uzun yaptığımı düşünerek geçiyorum yazıya. İyi okumalar.
En Bilinen Karakterle Başlıyoruz: Scorpion
Sarı-siyah kıyafeti, sert tavır ve tehditleriyle, en önemlisi de kollarından çıkardığı iplerle oldukça fazla üne sahip olan Scorpion, hikayemizin baş karakteri. Asıl ismi Hanzo Hashasi olan Scorpion’un klanını kaybetmesiyle başlayan yapım, başlıktan da tahmin edebileceğiniz gibi bir intikam öyküsünü anlatıyor. Konu sıradan olsa da yapım, pek sıradan değil.
Scorpion karakterini bilen seven, ya da tanımak isteyen kişiler için özellikle ilgi çekici olabilir. Onun dışındakiler için sıkıcı mı? Tam evet derken ters köşe yapıyor ve hayır diyorum. Neden? Açıklayayım.
Bitir İşini! Fatality!
Mortal Kombat, bundan seneler önce bilgisayarlarımıza adeta bir virüs gibi bulaşırken, bir çok özelliğiyle öne çıkmıştı; tek bir bilgisayar üstünden iki kişi oynanabilen dövüş oyununun grafikleri (zamanına göre) oldukça iyiydi ama en önemlisi Fatality olayı vardı. Yani dövüşü kaybeden oyuncunun karakteri, genelde kemiklerinin kırıldığı, vücut uzuvlarının parçalandığı ve bol kanlı bir ölümle karşılaşıyordu. Mortal Kombat Legends: Scorpion’s Revenge‘de tam olarak söz konusu özelliği miras almış.
Yapım, çok fazla kan, kesilen et ve kırılan kemiklerden oluşuyor. Özellikle kılıç gibi şeylerle ikiye ya da daha fazla parçaya bölünen düşmanların ayrıntılarına kadar açıkça görebiliyoruz. Bu açıdan çok cesur ve bana göre mantıklı olmuş. Nasıl ki oyunun günümüzde çıkan devam halkaları da Fatality’lerden vazgeçmemişlerse, çizgi filmimiz de aynen öyle yapmış. Sizin de çıkarabileceğiniz gibi, yapım asla çocuklar için değil. Çok fazla kan ve ölüm içeriyor. Bunları sevmeyen yani, dalak-böbrek-kafa-göz kopmasını gösteren filmlerden hoşlanmayan kişiler için de rahatsız edici olacağını düşünüyorum. Elbetteki ki eser sadece kan banyosundan oluşmuyor ancak sert sahneler sevmeyenleri biraz terletebilir. (Gerçi şöyle bir düşünüyorum da eski bit taktik olarak kız arkadaşınızın size korkuyla sarılmasını da sağlayabilir, aklınızda olsun:)
Kutsal Üçlü (+1)
İntikam için yola çıkan Scorpion’dan gözlerimizi diğer karakterlere ve oldukça uzaklara çeviriyoruz; Batmakta olan aksiyon film dövüşçüsü Johnny Cage, eski asker Sonya Blade ve son olarak kendisini çakraya, tütsülere ve Tanrılara adamış olan Liu Kang. Hepsi de kendi amaçları için, her nesilde bir kez yapılan boyutlar arası bir dövüş turnuvasına giriyorlar. Outworld ve Earthrealm’in kaderinin kararlaştırılacağı bu turnuvada (tabii ki) kahramanlarımız kaybederlerse dünya yok olacak. Ancak neyse ki sadece dünya için değil, kendilerindeki eksikleri gidermek ve kişisel amaçları için de savaşıyorlar. Zaten olan olaylar fazlasıyla hızlı gelişiyor ki, iyi mi oluyor kötü mü, orasından tam emin değilim.
Bitti mi, Bu Kadar Mı?
1 saat 20 dakika olan yapımda her şey çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Daha çok Scorpion‘un üstüne odaklanıldığı için, diğer karakterlere çok çok fala detay verilememiş. Aslında verilmiş de bunlar tadımlık olmuş. Kendilerinin geçmişini ya da önemli olan kısımlarını çok hızlı geçen ve birkaç kısa sahneden öğrenmek durumunda kalıyoruz. Scorpion’un aşırı kanlı dövüşleri hariç, diğer karakterlerin dövüşleri de maalesef az sayıda tutulmak zorunda kalınmış (neden?)
Sonuçta Mortal Kombat’ın asıl olayı ve bizleri heyecanın doruklarına ulaştıran olay acımasız dövüşleridir. Acımasızlık evet, seviyesi bence kıvamında ama, dövüş sayısını oldukça az bulduğumu söylemeliyim. Savaşların içerikleri, çizimler gayet güzel yapılmış ancak dediğim gibi sayıları beni tatmin etmedi. Hele ki es kaza ilk filmi ile karşılaştırırsanız gerçekten de çok az. Bir 15 dakika daha fazla yapsaydınız da iyice bir eğlenseydik. Film hakkında yapabileceğim yegane eleştiri bu diyebilirim.
Çığlıklar Net Mi?
Evet net. Yani müzikler oldukça başarılı. Hızlı ve sert müzikler dövüşleri hoş bir şekilde desteklerken yine serinin hayranlarını biraz üzebilecek bir durumla karşılaşıyoruz: “MORTAL KOMBAAAT!!!!” diye bağıran bir adamın sonrasında yapıma özgü olan müziğini ben duyamadım. Umarım ben duyamamışımdır. Ancak seriyle çok alakanız yok ise müzikler, ses efektleri ve özellikle seslendirmeler oldukça iyi.
Seslendirme kadrosunda Jennifer Carpenter (Sonya Blade), Joel McHale (Jax Briggs), Patrick Seitz (Scorpion) ve Jordan Rodrigez (Liu Kang) varlar. Ellerine ağızlarına sağlık.
Ölümcül Dövüşün Sonuna, Pardon Başına Gelirsek?
Mortal Kombat Legends: Scorpion’s Revenge, genel hatlarıyla başarılı bir yapım olmuş. Öncelikle ölüm, kan sahneleriyle bir sorununuz yoksa kesinlikle sıkmıyor. Sadece biraz olay örgüsü hızlı gelişiyor ve daha detaylı olmasını isteyebiliyorsunuz. Onun haricinde serinin iyi takipçileri de yeni izleyicilerin de memnun olacağını düşünüyorum.
Ethan Spaulding’in yönettiği yapımda IMDb üstünde 7.5 almış, bende puanı biraz azaltmak kaydıyla katılıyorum. Büyük seyircilere hitap eden, sert dövüşler ve intikam hikayeleri seven herkesi davet ediyorum. Kısaca “İzlenmeli” diyorum.
Küçük Bir Not: Yapım, anlattığı zaman açısından Mortal Combat ilk filminin oralarda dolaşıyor. Filmin biraz daha öncesini anlatmakla beraber filmle aynı mantıkta gitmiyor. Aklınızda olsun. Birbirlerini tamamlamıyorlar yani.
Bir sonraki yazımızda görüşünce dek söyleyebileceğim tek şey şu: MORTAL KOMBAAAT!!!
“Bir göz atayım da karar vereyim.” diyenler için fragmanı da şöyle bırakıyorum ama hafiften spoiler içerebilir;
Bu arada Mortal Kombat için çekilmekte olan yeni bir film var, onaylanmış karakterlere göz atmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.