Bir Zamanların Anti-Superman ve Anti-Batman’i Üzerine

Superman ve Batman birçok unutulmuş kötü adamla savaştı zamanında. Ancak Anti-Superman ve Anti-Batman en şaşırtıcı olanları diyebiliriz. Dünyanın en iyilerinin zıtlarının kimlikleri ortaya çıktığında iki DC Comics kahramanı da oldukça şaşırmıştı. Gelin 1966 Ağustos’una gidelim ve bu absürt hikayenin derinliklerine bakalım. Sonrasında da iki karakterin daha sonraki yıllarda bulunacakları hikayeler içerisinde nasıl izler bıraktıklarını görelim. Ayrıca bu makaleyi daha da ayrıntılı bir şekilde video formatında izlemek veya dinlemek için, ve hatta bundan çok daha fazla konuyu da irdelemek için Radyo Spoiler  kanalını ziyaret edebilir,  desteklemek için abone olabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=LVOyjAMpZdc

Tarihsel açıdan Anti-Superman ve Anti-Batman öncü bilim kurgu yazarlarından biri olan Edmond Hamilton tarafından, DC Comics adına yazılmış son hikayesi olması nedeniyle büyük bir önem de taşımaktadır. Hikaye iki kahramanımızın da kendilerinin tamamen zıtlarıyla karşılaşmasını ele alır.

Ama döneminin absürt hikayelerinden pek de farklı olmayan bu sayıyı neden ele almak gereği duyduk ki? İşte ilginç kısım burada başlıyor. Ecnebilerin “trophy” dediği bir olgu vardır. Ben Türkçe karşılığı ar mıdır bilmiyorum, ama alamet-i farika demek hoşuma gidiyor ve böyle de devam edeceğim sanırım. Nedir peki bu alamet-i farika? Kısaca bir karakter yazılırken sıkça kullanılan, tembellikten veya alışkanlıklardan dolayı açığa çıkmış olgulardır.

Mesela Jean Grey’in sürekli ölmesi, Damian Wayne’ın sürekli kabadayılık taslaması veya Hal Jordan’ın Gardiyanlara pek de itaat etmemesi gibi. Bunlar karakter yaratılırken ortaya konmamış, ama sonradan gelişmiş ve kendine yer edinmiş alamet-i farikalar, yani “trophy”lerdir.

İşte bu hikaye de, bu tip klasik hikayecilik alamet-i farikaları ilk defa kendilerine yer buluyorlar. Bunları maddelendirecek olursak;

  1. Bir süper kahramanın yardımcısının veya değer verdiği bir karakterin bir etki altında kendisine ihanet etmesi.
  2. Kahraman ile aynı güçlere sahip bir süper kötünün ortaya çıkması.
  3. Kahramanın kötü adaman formunun olabilmesi.

Bu sayının üzerinden yarım asır geçmiş olsa dahi, halen daha bu olguları şaşkınlıklar içerisinde okuyoruz. Daha geçen senelerde başlayan “Kötü Batman’ler çoklu evreni ele geçiriyor” furyası halen daha DC okurları arasında popülerliğini arttırmaya devam etmiyor mu?

Üstelik sadece DC içerisinde değil, Marvel’da da çok fazla gördük. Yine yakın bir örneğini vermek gerekirse, geçen senelerde Nazi Kaptan Amerika, H.Y.D.R.A. ile birlikte Amerika’yı kontrolü altına almadı mı?

Bu konuda daha ayrıntılı incelemeleri elbette videomuzda bulabilirsiniz deyip, temelleri anlatarak yazımızı burada sonlandırmak isterim. Hepinize okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize dikkat edin, hoşça kalın.

Yazar: Berkay Sert / Radyo Spoiler

Amerika’nın En Sevilen Süper Kahramanlar Listesi Güncellendi: Superman, Batman, Spider-Man…