BLEACH İNİŞLER, ÇIKIŞLAR VE STRAWBERRY BÖLÜM 2: XCUTION’A HOŞ GELDİNİZ

Bleach Manga İncelemesi Bölüm 2: Xcution Arc

Bleach mangasını incelediğimiz yazı silsilesinin ikinci bölümüne hoş geldiniz efendim. Bu bölümde tuhaflıklarla dolu bir kısmı inceleyeceğiz yani Xcution Kısmını.(Not: Kısım dediğim şey Arc’ın türkçe karşılığı olarak kullandığım bir kelime. Mümkün olduğunca türkçe kullanmak için bunu seçtim.) Önceki bölümü okumadıysanız şuradan okuyabilirsiniz. Önceki bölümde Xcution Kısmından biraz bahsetmiş epeyce sövmüştüm. Animede Aizen vs Ichigo’dan sonrasını izlemedim bu yüzden animede nasıl yansıtıldı bu bölümler bir fikrim yok manga referanslı ilerleyeceğimi belirteyim. Geçen bölümde yaptığım eleştiriler biraz abartıymış onu farkettim. Olayın sıcaklığıyla birazcık nefret kusmuşum. İnternetten biraz bakındım ve benim kadar nefret edenlerin yanı sıra ciddi anlamda beğenen insanlar da var ve haksız da değiller. Bencillik yapmadan biraz daha normal bir bakış açısıyla bakmak istiyorum bu kısıma. Giriş gelişme sonuç adımlarına pek uymadan direk bodoslama dalalım o zaman.

Xcution’a Hoş Geldiniz

Xcution kısmı cidden ismi gibi olsa belki çok severdim. Yani düşünsenize ölüm meleklerini infaz eden bir grup nasıl havalı ve nasıl güçlü olabilirdi. Ancak bu kısım o ismi kadar sert bir kısım değil. Bleach’in meşur sahte ölümlerine girmeden hikayeyi sürdürmeye çalıştığı son kıvranıştı bu aslında. Tite reis biraz daha zaman verilse veya biraz daha güzel yönetilse çok farklı tarafa gidecek bu oluşumu ve hatta hikayeyi üstün körü anlatarak yemiş diyeceğim özetle. Her nasıl ki başarıda tek isim öne çıkıyorsa başarısızlıkta da ben aynı ismi öne atma taraftarıyım. Mutlaka çalıştığı editörler hatta Jump’ın bile bu kısımda payı olabilir ama ben Tite’ye suç atıyorum işte. Sevenlerde sevmeyenlerde aslında bir fikirde sabittir diye umuyorum o da bu kısım karakterleri yüzeysel işliyor ve hızlı bir şekilde bitiriyor. Aslında Bleach mangasının en kısa ve öz kısmı. Amacı net “Ichigo’nun güçleri gitti geçmişinden bir şeylere bağlayıp yeni güç vermemiz lazım ama aynı zamanda eski güçlerini de kazansın, bankaisi çok havalıydı” gibi bir şey. Şu an internetten bakmasam karakterlerin isimlerini hatırlayamam o kadar diyorum yani. Yeni güçler konusunda ise oldukça başarılıydı diyebilirim. Başlarda yeni güçleri ve olayların gidişini sevmiştim aslında.

İnfazımıza hoş geldiniz efendim

Ichigo’ya Yeni Güç Lazım

Xcution Kısmı bana ilk başlarda, Yuu Yuu Hakusho’nun Black Chapter kısmının başlarını hatırlatmıştı. Orda da Urameshi ve arkadaşları yeni güçler kazanan insanlar tarafından kıstırılıp bir takım yeni güçlere karşı savaşmak zorunda kalmışlardı. Ufak tefek benzerlikler olsa da o kadar ayrıntıya gerek yok. Fakat YYH’da bu olaylar derli toplu bağlanmış hatta dünyayı yok edecek bir güce bağlanmışken Bleach’de Ichigo yeni güç alsın yeter sonra bunu hikayenin sonua bir yerlere bağlarız şeklinde yapılmıştı. Fullbring adlı yeni güçler benim hoşuma gitti. Bayağı üstüne düşünülmüş güçlerde vardı aralarında. Hatta belki okuyup bu kısmı oldukça sevebilirsiniz. Kesinlikle berbat yüzüne bakmayın gibi bir şey diyemem. Karakterlere gelecek olursak onlarda güzel aslında. Ana kötülerimiz güzel karakterler ancak üstünde çok durmadan bunların motivasyonlarını tam anlamadan bitiyor gidiyor bu herifler. Karakterleri harcamaya kıymamışlar adamlar. (Sahte ölümler sonraki bölümlere kaslın.)

Sevdiklerim Ve Sevmediklerim

Xcution Kısmı için sevdiğim kısımları şöyle sıralamak istiyorum:

  • Yeni bir güç ve havalı bir iki karakter görmek
  • Çizimlerin çok daha karakter bazlı olması. Yani arka plan çizimleri önemsizleşemeye başlıyor evet ama karakter hatları ve tarz bakımından bence gayet başarılıydı. Hatta tarz değişikliğin başıydı bence.
  • Ana karakterimizin güç konusunda ne kadar tutkulu olduğunu göstermesi

Xcution Kısmı’nın sevmediğim bölümleri de şöyle sıralamak istiyorum:

  • İnsanların (hatta bir tane veledin) neredeyse kaptan seviyesinde güçlere sahip olması.
  • Substitute Shinigami (Yedek Ölüm Meleği diye çevrilebilir belki) rütbesinin üstünde çok durulmaması
  • Karakterlerin kolay harcanması
  • Chad’ın parlayabileceği belki yeni güç edinebileceği bir yerde nerdeyse işe yaramaması
  • Uryu’nun tek yemesi. (Uryu’yu hiç sevmem ama ben bile sevmedim bu olayı)
  • Ichigo’nun güç için yalvarıp zırlaması.

Çok da kötü değilmiş canım. Ancak 55 bölümlük bir kısım için oldukça çok olumsuz şey var. Ichigo’ya bu kısım boyunca çok üzüldüm cidden. Kardeşlerini savunamaması kendisinin acizliği vs. Bu bölümlük burda bitirelim efenim buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler. Bundan sonraki bölüm yani 3. bölümde Bleach’de bu kadar olumsuzluktan sonra yükselişin başlangıcını inceleyeceğiz. Yani Thousand-Year Blood War Arc (Türkçesi belki: Bin Yıllık Kan Davası Kısmı). Dördüncü yani en son bölümümüz ise Bleach’in tam bir fiyasko olan finali olacak. Şimdilik hoşçakalın efendim.

BLEACH İNİŞLER, ÇIKIŞLAR VE STRAWBERRY BÖLÜM 2