WASTELAND 2 Strateji Rehberi

Fallout benzeri hayatta kalma oyunu sever arkadaşlarımız bir kez daha merhaba. Bu yazıda geçen hafta incelemiş olduğumuz oyuna yardımcı olması açısından, Wasteland 2: Strateji Rehberi hazırladık. Oyundan biraz daha fazla zevk almanız için birkaç taktik paylaşmak istedim. iyi okumalar iyi hayatta kalmalar.

Başta Hayatta Kalmadan Olmaz

Oyunu bitirmiş biri olarak, en çok zorlandığım kısım, ilk görevler oldu. Size de aynı şey olur mu bilmem ama ilk başta gerçekten de en önemli sorun silah ve kurşun. Çok kötü ekipmanla başlamamakla beraber, gerçekten de cephanemiz oldukça az. Hatta oyunda bir noktaya gelinceye kadar her zaman cephane anlamında sıkıntı var. Ama bizim de bu duruma karşı elimizde çok güzel bir çözümümüz var; cephane kullanmamak!

Karakter yaratım ekranından başlayalım. İlk olarak yapılması gereken şey, eğer menzilli silahlarda uzmanlaşacaksanız, yanınıza bir de yakın dövüş için çözüm bulun. Karakteriniz pompalı tüfek kullanımında iyi, çatur çutur adam vuruyor diyelim. Ama cephane bittiğinde ne yapacak? O zaman güvenmesi gereken şey yumrukları olacak. Ya da yakın dövüş silahları. Savaşmanın da can pınarımız olduğu oyunda kesinlikle atlanmaması gereken bir detay olduğunu düşünüyorum. Yakın dövüşme (silahlı ya da silahsız) oldukça da etkili bu arada. Yaşasın kung-fu fighting!

Yüzük Kardeşliği Olmasa da Grubun Önemli

Wasteland 2 Karakter yaratım ekranından devam. Konuşma kabiliyetlerini de bizim karakterimizin yapmasını oldukça (rol açısından) uygun buluyorum, ama o kısım size kalmış. Asıl önemlisi yanınızda gelecek kişiler. 3 Konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. İlk yardım, hırsızlık ve doğada hayatta kalma. Açıkçası bunlarda grupça kötü olursanız oyunun size zevk yerine ızdırap sunması pek mümkün gözüküyor.

İlk yardım. First aid, daha çok can vermeye yarayan med kit’leri daha efektif kullanmaya yarayan kabiliyet. Çok net yazayım ki grubunuzda en az bir tane yetenekli doktor bulunması lazım çünkü başka türlü kayıp olan canların geri getirilmesi (seviye atlamak haricinde) pek mümkün değil. E med kit’lerde parayla alınıyor, dolayısıyla son gazlı bezine kadar kullanmak lazım. Pazarlık yok, bu skill alınacak.

Surgeon kısmı da yine kendince önemli. Eksi cana düşmüş olan kişileri, daha ileri seviyede iyileştirmek için kullanılıyor. Grupta bir kişide iyi seviyede bir kişide de en azından giriş seviyesinde olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bir “iyileştiriciyi” indirirlerse (geçici olsa bile) diğeri cankurtaran olacaktır.

Patlayıcılar…vinç…çekici bir kadın ve birkaç ölü…ne ters gidebilir ki?

Hırsızlık. Wasteland 2’de ticaret de yine hayatta kalmanın vaz geçilmezlerinden. Her ne kadar görevlerden ya da öldürdüğümüz varlıklardan çıkan şeyleri satma şansımız olsa da, oyunda başarılı bir hırsızımızın olması ekonomik olarak kesinlikle kalkınma sağlayacaktır. Oyunun sisteminde çok beğendiğim üç konu var hırsızlıkla ilgili; Kasa açmak, kilit açmak ve dijital kilitler.

Zor Kasa Yoktur Başarısız Hırsız Vardır

Kasa açmak baya bildiğimiz, dinleyerek, doğru kombinasyonu bularak kasayı açma işlemi.(Skill’i var, tıklamanız yeterli, kulağınızı ekrana yaklaştırmayın) Kasalardan her türlü şey çıkabiliyor. Çıkan şeyleri ya kullanıyoruz ya da satıyoruz, dolayısıyla çok karlı bir iş. Ancak hayat bu kadar güzel değil; oyun bu noktada da zorluğunu gösteriyor ve kasalar, patlayabiliyor. Bir çok kasada tuzak olduğu için hırsızımız kötü bir zar attığında güzelce hasar alabiliyor. Dikkatli olmak lazım.

Kilit açma. Hırsızlık 101 diyebiliriz. Kapalı kapıları açmaya yarayan bu özellik de oldukça kullanışlı. Coğrafyayı daha etkin kullanıp savaşlarda avantaj kazanmaktan, karşılaştığımız olayları daha “farklı” bir yoldan çözmeye ve daha çok yağma yapmaya kadar bir çok seçeneği açabiliyor. Biraz puan vermekte yarar görmekteyim.

Dijital kilitler. Böyle bir başlık attım ama asıl yaptıkları iş…dijital kilitleri açmak. Yani bilgisayar ile korunan bir şey varsa bu skill üstünden ilerleyebilirsiniz. Bence yukarda yazdığım itlik kopukluk özellikleri kadar kullanışlı değil, ama fena da sayılmaz.

“Tekin Değildir Bunlar, Yabanda Dolaşırlar”

Ne demişler “Yağmalamak bir sanattır”. Peki yağmamanın en güzeli nereden yapılır? Savaşlardan. Peki hangi savaşlardan hayatta kalabiliriz? Bizim seçtiklerimizden.

Wasteland 2’de, bir haritamız var. Kasabadan kasabaya giderken söz konusu olan haritayı kullanıyoruz. Fallout oyuncularının iyi bildikleri gibi, yolculuk sırasında “şansa” düşman çıkabiliyor. Düşman dediğim serserilerden tutun da fazla gelişmiş böceklere kadar bir çok şey olabiliyor. Bu durumda eğer grubumuzda “outdoor” skill’imiz varsa ekranımızda kaçabilme opsiyonu çıkıyor. Eğer bu opsiyonu seçersek savaşa girmeden kaçıyor ve bir gün daha yaşamış oluyoruz. Tabii aslında bu bir oran. Skill’imiz ne kadar yüksekse o kadar yüzdelik bir oranda kaçma şansımız oluyor. Yani kaçma seçeneğini seçsek de her zaman başarılı olacağız diye bir şey yok. Kesinlikle bolca puan verilmesini tavsiye ederim çünkü özellikle cephanesiz ve yaralı olduğunuz bir zamanda baskın yerseniz değerli grup elemanlarınızın ölümüne şahit olabilirsiniz.

Düşmana Güven Dosta Korku Salmak

Evet doğru okudunuz. Yazının bu kısmında savaş sanatından bahsetmek istiyorum. Cephaneniz tam, silahlar gıcır, gidiyoruz savaşa. Başladı biraz dandik savaş müziği, sıra bizde. Önce sıra hangi adamımızdaysa kime, yüzde kaç vurur onun bilgilerine bakıyoruz. Kararımızı verdikten sonra ateş ediyoruz. Hoop kritik vurduk! Ama kime? kendi arkadaşımıza! Niye ki?

Hedeflediğimiz adama vurma oranımız çok yüksek olsa da, hedefle aramızda bir takım arkadaşımız var ise, friendly fire olayı vuku bulabiliyor. O nedenle oyunun bize sunduğu oranlar haricinde karakterimizin konumu da fazlasıyla önemli. Ek olarak çevre şartlarından da iyi yararlanmak, uzun süreli hayatta kalmanın anahtarını elinde tutuyor. Siper aldığımız zaman karakterlerin hem savunması hem de saldırı gücü artıyor. Alacak siper bulamazsak mutlaka eğilmemiz gerekiyor. Bu aksiyon da kesinlikle savunma ve saldırı kabiliyetini arttırıyor.

Genel olarak adamlarımızın formasyonu çok önemli. Tavsiyem, genelde düşman yaklaşana kadar ateş etmek, sonrasında yakın dövüşçüler olayı “yakından” halletmeye çalışırlarken, geri kalan adamlarınızdan da balistik destek almak. Bu kısımda da silahların özelliklerine değinmekte yarar var.

“Yargıç Dredd” çakması bir şerifle ağız dalaşı…

Gitarım ve Silahım

Savaşta yaptığımız herhangi bir aksiyon AP dediğimiz action point’ler ile yapılıyor. Bu yüzden titizlikle hareket etmeden, hesaplama yapmak gerekiyor. Karşı tarafın bu hesapları dikkatle yaptığının da altını çizmiş olayım. İnceleme yazımda aktardığım gibi (https://fanzade.com/gamerhead/wasteland-2-sagim-solum-rasrasyon-iken-hayatta-kalma-calismalari/) uzun menzilli ve ağır silahlar genelde az atış ve çok hasar vurma peşindeler. vurdukları yerde gül bitiyor ama kime saldıracağımıza iyi karar vermek lazım. Tabanca gibi daha küçük silahlarla daha seri vurmak mümkün. Örneğin bu silahlarla bir hedef indirdikten sonra kalan Ap ile başka hedeflere yönelebilirsiniz.

Gelelim bu konudaki tavsiyelerime. Bizim takımda 3 kişi tüfek kullanıyordu. Özellikle iyi bir menzili oldukları ve alternatif atış seçenekleriyle, üstümüze gelen düşmana karşı da avantajlıydık, gelmeyenlere karşı da. Bir arkadaşımız shotgun kullanıyordu. Yakın menzile gelen kişilere bir turda birden fazla atak yapıyordu (Eğer shotgun açısını iyi ayarlayabilirseniz tek bir atışta birden fazla hedefi üzebiliyorsunuz) Grubun hırsızı hafif makinalı kullanırken, doktor da magnum tadında ağır bir tabanca kullanmaktaydı. Shotgun kullanan amca aynı zamanda ikincil olarak ilk yardımcıydı o nedenle çok uzun menzil kullanması yerine takımın etrafında olması daha mantıklı gözüktü bana. Yine de çok farklı varyasyonlar da çalışabilir. Sadece yakın menzile gelen düşmanın, saldırı oranımızı düşürdüğünü unutmamak lazım.

Pazarlık Sünnettir

Kesinlikle oyunda ticaret çok önemli. Tavsiyem ilk yardım setlerine öncelik vermeniz. Yakın dövüşte kabiliyetli arkadaşlarınız varsa, cephanesiz bile iyi kötü bir yere kadar idare edebilirsiniz. Ama ilk yardım olmadan idare etmek çok mümkün olmuyor. İlk yardım kit’lerini aldıktan sonra ise cephane ve silah seçiminin dengesini kurmak lazım. En iyi silah kullanan karakterine mümkün olduğunca çok cephane vermek lazım. Ek olarak zorunlu olmadığınız sürece çoklu atışlar yapmayı da tavsiye etmiyorum. Öldürdüğünüz her bir şeyi de yağmalamanız ve bulduklarınızı satmanız çok önemli, az buz demeyin ne var ne yoksa satın. Böyle yaptıkça yavaş yavaş ekonomik durumunuzu iyileştirmek mümkün olacak.

Kısa Kısa Ama Hayati Taktikler

Yazımızı ufak ufak kapatırken kısaca birkaç kısma daha değineyim;

Oyun kesinlikle zor ve hataları affetmiyor. Eğer sevdiyseniz vaz geçmeyin, genelde bir iki kırılma noktası var oralara kadar dayanabilirseniz her şey yoluna girecektir.

Her yeri, fazla fazla dolaşmanızı, özellikle farklı kamera açılarını kullanarak araştırmanızı tavsiye ederim; bazı sandıklar gözden kolaylıkla kaçabiliyor.

Ekonomik ve can anlamında durumunuz iyi olduğunda savaşa girmekten çekinmeyin; oyunda kazandığınız deneyim puanı ve yok ettiğiniz varlıklardan çıkan eşyalar önemli. Ama mutlaka encounter’dan karlı çıkmaya çalışın. Bunu da az kurşunla yüksek hasar veren silahlarla yapmanız genelde daha olası.

Yakın dövüş, oyunda önemli bir yer kaplasa da, vahşi yaratıkların çoğu size gelmeden (özellikle pusuya düşürürseniz) 1-2 turunuz olacaktır. Kalabalık ve deneyimli bir grup, düşman kendilerine ulaşamadan ciddi zararlar verebilir / yok edebilir.

Sizin hayatınızı da bir keçi değiştirdi mi hiç?

İyileşmenin en karlı yollarından biri de seviye atlamak. Bir karakter gerekli puanı topladıktan sonra sonraki seviyeye geçiyor ama bunu gerçekleştirebilmek için merkezi arayıp bildiri yapması gerekiyor. Bunu yaptığınız an karakterin yaraları kapanıyor ve yeni kazandığı can ile beraber maksimum cana ulaşıyorsunuz. Seviye atlamadan önceki canınızı sonuna kadar kullanın sonra da lvl atlayın.

Savaş dışı seçenekleri de her zaman değerlendirin. Bazen sosyalleşmek işleri uzatabiliyor hatta sabrımın zorlandığı noktalar da oluyor ama işleri daha rahat da çözebiliyor exp puanlarını alma şansınız olabiliyor.

Bulduğunuz “en iyi” silahını kullanmayın, size en çok uyan silahı kullanın. Yani örneğin bir karakterinizde iyi zırh olmadığını varsayalım; bu karakterin savaş alanında etrafa koşup siper alması gerekebilir. Dolayısıyla hareketleri Ap yiyeceği için hafif silah kullanırsa daha çok ateş edebilir.

Son Kurşunu da Boşa Harcarken

Diyeceklerim burada sonlanıyor arkadaşlar. Umarım bir kısım yardımcı olabilmişimdir. Önümüzdeki hafta yeni bir macerada, yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle. O zamana kadar bol cephaneye az radrasyona denk gelmeniz dileğiyle. Hoşça kalın.

Unutmadan; bizler kadar detaylı olmasa da oyunun kendi sitesinden de çeşitli ayrıntılar öğrenebilirsiniz https://www.inxile-entertainment.com/