STRES ATMANIZI SAĞLAYIP RAHATLATACAK 5 OYUN – RAHATLATICI OYUNLAR

 Bu oyunlar size ilaç gibi gelecek.

Günlük hayatın koşuşturmacası kimi zaman keyif almaktan ziyade katlanılması gereken, çoğunlukla stresli ve rahatsız edici bir hal alabilir. Ancak  bu durum hayatınızı bu şekilde yaşamanız gerektiği anlamına da gelmiyor tabii ki. Öncelikle sizi bu durumdan uzaklaştırabilecek bir çok aktivite bulunduğunu söyleyebiliriz. Onlardan bir tanesi de sizi rekabetten uzak tutacak, düşünce yoğunluğunuzu başka yönlere çekebilecek tarzda video oyunları oynamak olabilir. Eğer böyle düşünenlerden biriyseniz dinlendirici en iyi 5 oyun listemizden kendi keyif verici maceranızı seçebilir ve oynayabileceğiniz rahatlatıcı oyunlar ile günlük rutininizi keyifli bir hale getirebilirsiniz. Bu oyunları, göz alıcı grafikleri, rahatlatıcı sesleri, sürükleyici hikayeleri ve daha pek çok faktörü değerlendirerek seçtik.

1- Potion Craft: Alchemist Simulator 

Potion Craft: Alchemist Simulator ile simya sırlarını keşfedin! 

Steam Oyun Festivali (3 -10 Şubat 2021) kapsamında keşfetme imkanı bulduğumuz Potion Craft: Alchemist Simulator basit bir temel üzerinde olan ancak casual bir eğlence sunabilecek oyunlar arayan okuyucularımız için ideal  bir seçim olacağını düşündüğümüz oyunlar arasında yer alıyor. Oyun hakkında detay vermeden önce oyunun şu an için tam çıkış yapmadığını ve steam mağaza sayfasından demo olarak erişime sunulduğunu belirtmeliyiz. Potion Craft: Alchemist Simulator demo olarak halen oynamak isteyen herkesin ücretsiz şekilde ulaşabileceği bir oyun olarak steam mağazasında yer almakta.

Oyunun demo olarak erişime sunulması kısıtlayıcı etmenler sebebi ile çoğu zaman için oyuncular için  olumsuz bir algı yaratsa da, Potion Craft: Alchemist Simulator için böylesi bir durumun söz konusu olmadığını belirtebiliriz. Potion Craft: Alchemist Simulator demo olarak erişime sunulsa dahi özellikle oynanış süresine kısıtlama getirmemesi ile bu olumsuz algıdan uzak durmaya çalışmış bir video oyunu olarak öne çıkmakta. 

Adı her ne kadar kendini açıklasa dahi Potion Craft: Alchemist Simulator’e yakından bakmakta fayda var. Öncelikle hikaye bazında henüz gelişme kısmında olabilecek detayları bilemesek de oynadığımız karakterin kaderini aramak, belirlemek için Dünya’yı dolaşan acemi bir simyacı olduğunu biliyoruz. Karakterimizin yaptığı uzun yolculuk sonrası ticaretini yapabileceği oldukça uygun bir yer bulması ile serüvenimize başlıyor, terk edilmiş bir evi uygun hale getirdikten sonra simya üzerindeki ustalığımızı halka sunmaya başlıyoruz.

Bize hem bir ev hem de iksirlerimizi satabileceğimiz bir mekan haline gelen iksir dükkanımız oyunumuzun sunduğu özgürlükçü oynanış yapısı ile beraberinde birçok yeniği de getirmekte. Dükkanımızın arkasında, sağ tarafta oyundaki her yeni günde iksir yapımında kullanacağımız bitkilerin yetiştiği bir bahçe yer almakta. Buradan iksirlerimizde kullanabileceğimiz bitkileri hasat edip, kendimize kaynak sağlayabilmekteyiz.

İksirlerimizdeki temel malzemelerin çoğunu bu bahçeden elde ediyoruz.

Oyunun bu kısımda bize adeta basit bir “hidden object” oyunu havası yaşattığını söyleyebiliriz. Bodrum katta yer alan simya makinesi ise oyunun demo versiyonunda erişime açık durumda değil fakat erişime açıldığı zaman oyuna farklı bir boyut getirebileceği kesin gibi duruyor. Dükkanımızın önünde yer alan kısım ise her gün gelen müşterilerin sorunlarına uygun şekilde seçim yaparak iksirler sattığımız ana satış noktamız ve tüccarlar ile pazarlık yapabildiğimiz bölge olarak oyunda yer almakta . Oyunda başarılı olabilmeniz için bu kısımda karşınıza gelen müşterilerin sorunlarını anlayıp onlara uygun iksiri sunmanız gerekmekte. Burada karşımıza çıkan sorunların ise oldukça çeşitli ve eğlenceli olduğundan oyuna artı bir özellik kattığını söyleyebiliriz. Bahçesindeki bitki için bir şey arayanlardan tutup peşindeki haydutlardan kaçmak için görünmez olmak isteyenlere kadar çeşitlenen çözdüğümüz birçok sorun oyunun başlarında sıkılmadan oldukça hoş vakit geçirmenizi sağlıyor.  Ayrıca oyunun bu kısmında satacağımız iksirin değeri bakımından müşterilerimizle pazarlığa girebiliyor veya o müşteriye iksir satmamayı seçebiliyoruz. Her yaptığımız satışta altının yanı sıra bir itibar puanı da  kazanmaktayız. Eğer müşterinin amacı kötüyse ona sattığımız iksirden normalden daha fazla kazanıyoruz  ancak itibarımız da bir o kadar lekeleniyor. Oyuna getirilen itibar puanı sisteminin küçük ancak hoş bir detay olduğunu belirtmekte ise fayda var. Oyunun esas olayı olan iksir yapımı ise oyunun mutfak kısmında gerçekleşmekte. Elimizdeki malzemeleri kullanarak sahip olduğumuz simya haritasında hareket ederek yeni iksirler keşfetmeye çalışıyoruz. Her bitki, malzeme haritada farklı biçimde hareket etmemize olanak sağlıyor. Seçtiğimiz malzeme ve kullanış biçimlerine bağlı olarak haritada dilediğimiz gibi rota izleyebiliyor ve yeni iksirler keşfedebiliyoruz. İksir yaparken izlediğimiz rotayı oluştururken dikkat etmemiz gereken esas nokta ise haritada ilerlememiz gereken kemikli alanlar. Bu alanlardan çok fazla geçtiğimiz takdirde iksirimiz başarısız oluyor ve en başa dönmek durumunda kalıyoruz. Aynı iksirleri farklı malzemelerle de yapabilmemiz  oyuna çeşitlilik katmakla beraber oyun süresinin de uzamasına yol açmış durumda. Tüm bunlara ek olarak, demo sürümünde görevler de mevcut. Ancak bu görevlerin oyunun tam sürümünde yeni özellikler açıp açmayacağı gizemini koruyor. Genel anlamda oyunun ortaçağ temalı görsellere sahip olması göze son derece hoş gelmekte bununla birlikte oyunun genel havasının sunduğu eğlenceye ek olarak içeriğinin de şuan için tekrara düşmemesi nedeniyle denemeye değer bir oyun olduğunu belirtebiliriz. 

2- İyi Pizza,Güzel Pizza (Good Pizza, Great Pizza)

Dikkat edin,bu oyun sizi cidden acıktırabilir.

Sıradaki oyunumuz, TabBlaze firmasının piyasaya sürmüş olduğu bir simülasyon oyunu olan Good Pizza Great Pizza. Oyun pizzanın diğer tüm yiyeceklerden daha önemli sayıldığı, tatlı bir evrende geçiyor. Temel amacımız ise caddede yeni açtığımız pizza dükkanımızda müşterilerimizin talepleri doğrultusunda pizzalarımızı en iyi şekilde yaparak rakibimizden daha iyi seviyeye gelmek ve bunu yaparken bir yandan da yeniliklere ayak uydurmak. Grafik olarak oldukça tatlı ve sade tasarımla karşınıza çıkan Good Pizza Great Pizza sunduğu atmosfer, oyundaki müşterilerdeki çeşitlilik ve ara sıra karşımıza çıkan mini hikayeler ile sizi kendisine bağlıyor diyebiliriz.

Oyunun rekabetçi hava sunması hoş bir detay.

Oyunda bir yandan sizi kışkırtan rakibinizi alt ederken bir yandan da dükkanınızı geliştirmeniz zaten yeterince hoş bir atmosfer yaratırken, oyun bununla yetinmiyor ve size ara ara yaptırdığı ufak tefek seçimler ile oyunun hikayesine olan merakınızı da arttırıyor. 

Oyundaki ufak tefek olaylar oyuna ayrı bir eğlence sunuyor.

Tüm bunlara ek olarak karnı aç olan ve yardım isteyen insanlara yer verdikleri gibi yaşlı, genç, ünlü, sıradan, engelli, engelsiz, beyaz, siyah, sarı ayrımı yapmadan her türlü insana yer vermeleri oyuna olumlu bir katkı sağlamış durumda. Oyunun sırf diyaloglarıyla bile eğlenceli bir hal aldığını söyleyebiliriz. Oyun zaman zaman kendini tekrar eder hale gelse bile ara sıra gelen güncellemeler, farklı pizzalar yapabilmemizi sağlayarak bu sorunu çözüyor.

Genel olarak bakıldığında Good Pizza, Great Pizza size sunmuş olduğu eğlencenin yanı sıra, Türkçe dil desteği, hem bilgisayarda hem de telefonda oynanabilmesi gibi özellikleriyle ön plana çıkan, gerçekten şans vermeniz gereken oyunlar arasında yerini almış durumda.

3- Stardew Valley

Dikkat edin, bu oyunun başından kalkamayabilirsiniz…

Uzun bir süredir tüm platformlarda oynanabilir olan Stardew Valley yapımında koca bir firmanın değil de yalnızca tek bir kişinin emeğinin bulunması ile diğer oyunlardan kendini ayırmış olarak karşımıza çıkıyor. Şahsen saatlerimi çalmış olan ve sizin de saatlerinizi çalacağına inandığım böylesine muhteşem bir oyunun yalnızca tek bir kişi tarafından yapılmış olması gerçekten hayranlık uyandırıcı bir durum. Stardew Valley, diğer oyunlardan çok daha sade bir oynanış barındırırken, bir o kadar detaylı ilerleyebilmesi ile farkını ortaya koymakta.

Oyunun ana hikayesini ise, şehir ve iş hayatının koşuşturmasından bunalan karakterimizin dedesinden miras kalan çiftliğine taşınması ve bu mirası kendisine göre özelleştirip hayatta kalmaya çalışması olarak özetleyebiliriz. 

Stardew Valley’de sadece çiftliğinizi dilediğiniz gibi dizayn etmek ile dahi saatler harcayabilirsiniz.

Stardew Valley’den temel hikaye bazında öyle çok büyük bir olay beklemeyin. Temel hikaye o kadar kapsamlı olmasa dahi bu bir sorun değil. Çünkü çevredeki karakterler ile iletişime geçtiğiniz takdirde onlarında mini hikayelerini de deneyimleyebiliyorsunuz. Oyunda hikayenin aşırı kapsamlı olmaması  asla ve asla “Ben şimdi bu oyunda ne yapacağım ki ?” duygusunu hissettirrmiyor. Çünkü Stardew Valley, minik bir hikayeyi tam ölçüsünde bir oynanış ile birlikte sunmasının yanı sıra arka planda oyuncuya keşfedilmeyi bekleyen tonla durum sunuyor. Oyun başlarda kendini tekrar ediyor gibi gelebilir ancak oyun içinde kendinizi geliştirdikçe ve mantığı tam olarak kavrayınca sürekli olarak yeni şeyler keşfediyor ve daha ne olabilir ki demekten kendinizi alamıyorsunuz. Oyuna iyi bir şekilde yedirilmiş craft mekaniğinin yeni ürünler sunması ve bunları keşfetmeniz bile sizin oyuna olan merakınızı arttıran bir faktör. Oyun içinde çiftçi, madenci, balıkçı, iyi bir aşçı ve hatta macera loncasına üye bir maceracı dahi olabiliyorsunuz. Böylelikle Stardew Valley oyun içi çeşitlilik bakımından diğer rakiplerine kıyasla açık ara farkla öne çıkmış oluyor.

Sonuç olarak Stardew Valley  gerçek anlamda oyuncuyu kendine bağlayan, oynandıktan yıllar sonra bile hafızada güzel anılar bırakabilecek kaliteli bir yapım. Oyunun iki boyutlu olmasına takılabilirsiniz belki ancak Stardew Valley bu ön yargıyı kırabilen, her şey grafik değil; oyunun ne hissettirdiği çok daha önemli dedirten bir oyun. Tüm bunlar ile birlikte oyun sürekli güncelleme almasıyla bile şans vermeniz gereken yapımlar arasında konumunu almış durumda.

4- Stranded Deep

 Cast Away filmine girmişsiniz gibi hissetmeye hazır olun.

Son yıllarda birçok hayatta kalma oyunu ile karşılaştık. Ancak birçoğu temel atmosferde başarılı olamamasından tutun, oyun içi detayların az olması gibi çeşitli nedenlerden dolayı bilgisayarımızda ya bulunamadı ya da pek uzun süre yerini koruyamadı.  The Long Dark’ın yapımcılarından çıkmış olan Stranded Deep ise bu duruma düşmekten kendini kurtarmış bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Beam Team Games,  yine karşımıza The Long Dark gibi farklı bir yapımla gelerek biz oyuncuların kalplerini fethetmeyi amaçlamış. Stranded Deep diğer hayatta kalma oyunlarından farklı bir konseptle oyuncuların beğenisine sunulmuş durumda. Öncelikle oyunun oynanırken oyuncuya adeta Tom Hanks’in Cast Away filmindeymiş gibi hissettirdiğini söylememiz gerekiyor. Oyunda uçak kazasından kurtulan tek kişiyiz ve çok kısıtlı bir malzeme ile küçücük bir adada yaşam mücadelesi veriyoruz. Stranded Deep’in tam olarak bu noktada diğer hayatta kalma oyunlarından ayrıldığını söyleyebiliriz. Çünkü bu noktada susuzluk ve açlık gibi durumlardan daha çok denizdeki büyük canlılar size daha ciddi bir sorun oluşturmakta. Oyundaki crafting mekaniği pek çok kaynağın bir araya gelmesi ile işe yarar durumda olduğu için oyunda sadece kendi adanız içinde bulduğunuz kaynaklar ile sonsuza dek hayatta kalmanız imkansız hale geliyor. Dolayısı ile oyunda daha en baştan kısıtlı  olan kaynakları iyi yönetmeniz, planlama yapmanız ve adadan kurtulmanızı sağlayacak derme çatma uçağınızı yapana dek bunu böyle sürdürmeniz gerekmekte. Bu durum oyunun atmosferini gayet ciddi tutuyor ve  sizi oyuna bağlıyor.

Oyunun grafiklerinin oldukça iyi olması  ve en ince detayların bile özenle oyuna yerleştirilmesi de oyuncunun sanki gerçek bir adada kalıyormuş  gibi hissetmesine neden olarak olumlu bir katkı sağlamış durumda. Tüm bunlara ek olarak oyunun çıkışından bu yana kayda değer bir gelişim göstermemesi oyunun kalitesini biraz aşağı çekse dahi başarılı sayılabilecek hayatta kalma atmosferi, oldukça iyi grafikleri ile farklı bir hayatta kalma oyunu arayanlar için ideal bir yapım olarak  listemizde yerini alıyor.

5- Valheim

Cesur bir Viking olmaya hazır olun ya da sadece evinizi inşa edin.

Şunu belirtmeliyiz ki eğer Vikinglere karşı özel bir ilginiz varsa ve aynı zamanda hayatta kalma oyunlarını da seviyorsanız, doğru adresiniz kesinlikle Valheim olacaktır. Erken erişim olarak çıkış yaptığı 2 Şubat tarihinden sadece ve sadece iki hafta sonra 2 Milyon kopya satarak devasa bir çıkış başarısı elde ederek Steam’in en çok satanlar listesinde bir numaraya yükselmiş olan Valheim basit bir anlatım ile hayatta kalma oyunudur. Ancak bu tanım sizi yanıltmasın sakın. Valheim basit olduğu kadar gerek karakter gelişimi, gerekse oyun içinde yapabildiğiniz yapılar olsun her yönden kendinizi geliştirmenizi arzulatarak sizi kendine çekiyor. Karakter gelişiminden kısaca bahsedecek olursak, oyun içinde odun kesmekten tutun, zıplamaya kadar her aktive size  azar azar tecrübe kazandırarak karakterinizi farklı yönlerden geliştirmenize olanak tanıyor. Oyun içinde ise istediğiniz yer ve zamanda istediğiniz şekilde yapılar yapabilmeniz ve bu mekaniklerin size oldukça sıkıntısız ve güzel şekilde sunulması size resmen bir meydan okunmuş havası yaşattırıyor. Öyle ki oyunda basit bir baraka da yapabilirsiniz koskoca bir şato da, karar tamamen sizin.

Bunlara ek olarak güçlü bosslarının olmasıyla birlikte sizi tam bir meydan okuma ile karşı karşıya bırakarak oynanmaya değer bir oyun olduğunu size hissettiriyor.