Oyunun Sanatla Mükemmel Buluşması; GRIS!

Bugün benim oldukça etkilendiğim ve kendi alanında pek güzel olan bir oyun hakkında konuşacağız; Gris. Kendisi herkese hitap etmeyen bir oyun aslında. Çoğu kişi bu oyun türlerini sevmez. Ama Gris bu konuda, en azından bence, herkesin içine dokunabilecek bir yapıt.

giphy,

Bu oyun demek istemediğim türde bir yapıt. Bir yolculuk da denilebilir. Baş karakterimizin oyunun ilk başında sesini kaybetmesiyle başlıyor yolculuğumuz. Yanımda sevdiğim bir dostum varken bir oturuşta bitirdim kendilerini. Arkadaşımın zorla,  “bu oyunu oynamalısın” demesiyle buldum kendisini karşımda.

Biraz kıkırdama biraz buruklukla başladım Gris‘e. Bir şeyleri bulma ve kabullenme olduğunu hemen fark edebiliyordunuz oyunun. Dünyanın en güzel platform oyunu desem yanlış olmam bu konuda. O grafikleri, hikayeyi sunuşu, müzikleri… Her şeyiyle apayrı bir dünya adeta! İçine girdiğinizde sizi çeken ve kendini kaybedip tekrar bulmanızı sağlayan bir oyun diyebilirim. Çünkü oynarken bana bunları yaşattı. Zaman zaman duygu seline kapılıp gözlerimden akan yaşı durduramadım. Bazı zamanlar ise atmosferin güzelliğinde kendimi kaybedip derin düşüncelere daldım.

Sesinizi kaybetmenin anlamı benim için oldukça fazlaydı zira sesinizi kimsenin duymaması, sizi kimsenin duymaması… Kaybolmayı ve tekrardan kendini bulmayı bir oyun ancak bu kadar fazla anlatabilirdi. Ama anlatmıştı işte ve ben bu oyunu oynuyordum. Biraz molalarla birlikte toplamda 5-6 saatlik bir oyun diyebilirim.

Molaları çıkarırsanız tamı tamına toplamda 4-5 saat süren sizi bulmacalarıyla birazcık yoran, bazen suratınızda gülümsemeler oluşturan bazen o anın stresiyle ciddileştiren bir süreç bu. Ama sonu için her şeye değen bir oyun diyebilirim Gris için.

Journey’i oynarken yine anlatılan hikayenin içine girip o evrende kendimi kaybedebilmiştim. Bu biraz yavaş olmuştu ama Gris için bu çok çok hızlı oldu diyebilirim. Hele kızımızın baştaki sesini kaybetme anı benim kalbimi parçalamaya yetti.

Oyunun içerisindeki sahne geçişlerinin mükemmelliği başınızı döndürebilir. Her bölüm ayrı bir zevk, ayrı bir hikaye, ayrı bir arayış… Gris içerisinde kendi türü gibi hiçbir konuşma yok. İşte burada bu oyunun en güzel yanlarından biri karşımıza çıkıyor; müzikleri! Çoğunlukla eğer bir oyunun müziği beni etkiliyorsa gerisi çok kolay geliyor zaten, belki de bu kadar çabuk hikayenin içine girmemin sebebi budur. Müziklerin bölümlerle uyumu, geçişlerdeki güzelliği anlatılamaz derecede yapılmış. Tam bir başyapıt! Çok övdüm gibi değil mi? Ama inanın, söylediğim kadar var.

giphy,

Biraz zamanınız varsa, biraz kendinizi kaybetmişseniz, sizden birileri gitmişse oynayıp kendinizi anlayabileceğiniz bir oyun bu. Kendinizi bulacağınız… Müziklerinin bu kadar dahice kullanıldığı atmosferin sizi bu kadar çok etkilediği bir oyun az biliyorum, öyle diyebilirim. Kabul edelim ki herkesin keyifle oynayabileceği bir oyun değil Gris. Journey ve Abzu da keyfi aldıysanız, Gris sizin için biçilmez bir kaftan olacaktır. Sonunda hıçkıra hıçkıra ağladığımı, ekranı gözyaşlarımdan göremediğimi çok çok iyi hatırlıyorum.

Eğer oyunu oynamadıysanız bu paragraf büyük bir spoiler vermekte istersen okuyabilir ya da okumadan hemen aşağıya inebilirsin! Bu oyunun konusu herkese çok farklı şeyler hissettiriyor ve herkes kendisine göre bir şey bulup anlıyor. En bilindik olan ise şu; Oynadığımız karakter çok yakın bir zamanda annesini kaybetmiş, bu yolculukta bahsetmiş olduğum bu kaybın kabullenişini anlatmakta. Depresyonun onu nasıl ele geçirdiği, kendisini nasıl yeniden bulduğuyla alakalı bir yolculuk bu. Bunu zaten oyunu oynarken çok iyi bir şekilde hissedebiliyorsunuz.

Kırmızı bölüm; Gris

Bende bıraktığı etkilerin dışında artılarını ve eksilerini konuşmak istiyorum.

Artıları

  • Atmosferi mükemmel! Her bölüm ayrı bir görsel şölen…
  • Diğer oyunlarının yanı sıra sulu boya efektleri içinde yüzen animasyonları!
  • ‘Görevleri yap ilerle’den ziyade yolculuk hissiyatı vermesi.
  • Hikayenin müzikler ile zenginleştirilip çok güzel ve akıcı bir şekilde oyuncuya aktarılması.

Eksileri

  • Oyunun biraz kısa sürmesi eksi yönlerinden biri diyebilirim. İçine kapılırsanız bir oturuşta bitiriyorsunuz.
  • Bulmacaları çok zorlamıyor, zorlasın isterdim açıkçası.

Toparlamam gerekirse Gris herkesin oynayabileceği, ya da keyif alabileceği bir oyun değil. Ama eğer küçük bir şans tanırsanız sizi bin bir duygu içerisine sokacağını ve mutlu edeceğine eminim. Özellikle sanata biraz ilginiz varsa o zaman Gris ile büyülenebilirsiniz!

giphy,