Çizgi Romanların Klasik Hikayelere mi Dönmesi Gerekiyor?

Bazı karakterler, unutulmaz hikayelerle dolu bir geçmişle kutsanmıştır.

Batman, Örümcek Adam, Yenilmezler, Genç Titanlar, Flash, Fantastik Dörtlü… hepsinde birisini gösterebileceğiniz ve “Bunu oku ve anlayacaksın” diyebileceğiniz oldukça cömert bir klasik hikayeler arşivine sahiptir. Bu kahramanlar, ekranlara uyarlanabilecek onlarca zamansız klasiği barındırırlar.

Ancak tüm harika çizgi roman karakterlerinin mutlaka böyle hikayelerinin var olduğu söylenemez. Wonder Woman, medyada bulabileceğiniz en büyük ikonlardan birisi. Ancak kaç tane gerçekten ikonik sayılabilecek Wonder Woman hikayesi var ki?

Uzun geçmişi göz önüne alındığında, sandığınız kadar da çok değil. Ve hayır, örnek olarak George Perez’in çalışmasını gösteremez ve bu uzun dönemlik işi tek bir hikaye olarak da sayamazsınız. Bu video içerisinde spesifik olarak tek bir ciltte toplanabilen hikayelerden bahsediyoruz. Aynı şey, bir dereceye kadar Superman için de geçerli. Ama bu her iki karakteri de azaltmaz. Aslında, bir karakterin devam eden mirası için harika hikayelerin ne kadar önemli olduğunu merak etmememize neden olur ve bu vidonun da konusunu oluşturur.


Bir çizgi roman karakteri, harika bir hikayesi olmadan harika olabilir mi?

Cevabın çoğumuz için çığlık çığlığa bir “Hayır!”dır muhtemelen. Ama şu örneği bir dinleyin. Wolverine’in yıldızı, 80’lerin başında zaten yükselişteydi, ancak Uncanny X-Men 133, karakter için gerçek bir yükseliş anı oldu. Bir yıl içinde, kitabın gerçek yıldızı olduğu gün yüzüne çıktı. Bu, birkaç yıl sonra Chris Claremont ve Frank Miller’ın klasik mini dizisi Wolverine’in çıkışıyla da pekiştirildi.

Bazı karakterleri de tıpkı Wolverine gibi belirli hikayeler tanımlanır. Bir başka örnek verecek olursak, Batman “Birinci Yıl”, “Kara Şövalye Dönüyor” ve yaklaşık 15 tane daha falan böyle hikayesi burada sayılabilir.

Ancak zaman değişince karakterlerin bir sonraki seviyeye ulaşma yolu da değişti.

Çizgi romanlardaki, dizi ve filmlerindeki en popüler kahramanlara bir dikkat edin. Kimileri göze çarpan hiçbir hikayeleri yokken patladı. Harley Quinn ve Wonder Woman, bir dönüm noktası olduğunu iddia edebileceğimiz herhangi bir özel hikayeden çok, büyük bir karakterizasyonun bir araya gelmesiyle çılgınca popüler olan karakterlere iyi örneklerdir.

Deadpool da buna başka bir örnek. Çizgi romanlarda ve filmlerde saçma bir şekilde popüler olan harika bir karakter ancak Teen Titans gibi “The Judas Contract” tarzı kesinlikle harika diyebileceğimiz bir hikayesi de yok. Evet, Deadpool’un mini serileri eğlenceli, ancak Deadpool filmlerini izleyen ve çizgi romanları soran hayranlara önerdiğiniz hikayeler mi bunlar gerçekten de?

Yoksa insanlara Deadpool’un neden bu kadar özel bir çizgi roman karakteri olduğunu göstermenin yolu olarak onları Joe Kelly’nin karakteri şekillendirdiği döneme ve uzun kariyerine mi yönlendiriyorsunuz?

Gerry Duggan’ın uzun üretim süresi de başlamak için iyi bir yerdir. Bana göre, Deadpool (Cilt 3) # 15 ile 19. Sayı arası, yani “The Good, The Bad and the Ugly” hikayesinden daha net bir Deadpool hikayesi şu ana değin çıkmamıştır. Çünkü bu hikaye, Deadpool hikayelerinin çoğundan daha derine iner, Wade’in sorunlarının özüne dalar ve üstünde yapılan deneylerin onu nasıl halen daha etkilediğini gösterir.

Ama Deadpool’u eski arkadaşı Wolverine ile karşılaştırın. Hayranlar Logan’ı neden sevdikleri hakkında konuşurken, Wolvie merkezli X-Men hikayelerinden, Claremont-Miller mini serisinden veya Mark Millar ve Steve McNiven’in İhtiyar Logan’ından alıntı yapabilirler. Bunu Deadpool konuşurken gerçek anlamda yapamazsınız. Büyüklüğü genel karakterizasyonunda olan karakterlerden kendisi ve açıkça şu ana kadar Wade Wilson için oldukça da iyi çalışan bir formül oldu bu.

Deadpool’un diğer büyük çizgi roman karakterlerinin çoğuna benzemediği şüphesiz bir gerçek. Dördüncü duvarı yıkan mizahı, belki de “Geçmiş Günler Gelecek” gibi kıyamet destanlarına pek iyi gitmezdi gerçekten de. Ama onun da kendine has “Kış Askeri” hikayesi olamaz mıydı? “Baykuşlar Divanı” olamaz mıydı? Ya da çoktan yazıldılar da önemsiz mi kaldılar?

Belki de Deadpool’un şapkasını takmak için böyle tanımlayıcı anlara sahip olmasına gerek yoktur. Belki de esprili çılgınlıklarının eşsiz karışımı, ona pop kültürünün VIP odasında kalıcı bir yer edinmesini garanti etmiştir.

İTÜ'de tam zamanlı Gemi İnşaa öğrencisi (sanırım uzun bir süre daha hem de) ve yarı zamanlı da bir geek.