Steel Rats: Sağdan Sağdan Gitmek İsteyen Motorculara Özel!

Merhaba motor-platform-oyunları severler. Bu yazımızda gaza basacak, yer çekimini motorumuzla ihlal ederken, kötü robotlardan şehrimizi kurtaracağız. Karşınızda Steel Rats, iyi okumalar…

Motorumun Sesi Kulaklarıma Müziktir

Ps4, Xbox One ve pc oyuncularını çıkmasıyla sevindiren oyunumuzun konusu şöyle; 1940’ların Amerikası (ancak biraz daha retro-fütüristik, az ışıklı ve heyevanlı) Coastal City’deyiz. Her zaman yaptığımız gibi motor çetemizin geri kalanı ile şehirde tur atarken alışık olmadığımız bir şeyle, daha doğrusu bazı varlıklarla karşılaşıyoruz; robotlar. En başta zararsız gibi gözüken bu minik yaramazlar, ilerleyen zamanlarda “Junkbots” adını alıyor ve başımızın en büyük belası haline geliyorlar. Biz de soyunuyoruz zorunlu olarak kahramanlığa, basıyoruz gaza.

Hızlı bir şekilde belirteyim ki oyunun türü asla yarış değil; yukarıda bahsettiğim, oyunun ilerleyen seviyelerinde çok daha büyüklerini de göreceğimiz robotlarla açık açık savaşa giriyoruz ve bunu yandan görerek yani platform tarzındaki oyun bakış açısından yapıyoruz. Açık konuşmak gerekirse bu türde, bu kadar güzel grafikli ve zevkli oynanışı olan oyuna rastlamamıştım. Peki nereden geliyor bu kalite, nereden geliyor bu eğlence?

Birlikte Bir Pati Çeker miyiz?

Aslında araç kullandığımız oyunlardan, hatta sadece birkaç bölüm araç kullanmaktan bile hoşlanmayan biriyimdir. Ancak Steel Rats’in fragmanını izlediğimde “Hımm, bir denenebilir…” demekten kendimi alamadım.

İlk dikkatimi çeken, gerçekten de oyunun kendine has, 2.5D diyebileceğimiz türüydü; çılgın motorlu karakterler, Mario usülü 2 boyutta ekranın sağına (bazen de soluna) doğru ilerliyor, bazı yerlerde gaz kesip bazı yerlerdeyse hızlarını kullanıyorlardı. Hareketle ilgili bu da yetmemiş olacak ki iki buçuğuncu boyuta çıkıyorlar, bir yöne ilerlediklerinde bile o yönde yön değiştirebiliyorlardı! Yani ekranın sağına doğru gidiyorsunuz diyelim ve karşınıza tırt bir junkbot çıktı, ona çarpmadan hemen arkasından da ilerleyebiliyorsunuz.(Gerçi oyunda genelde üstlerine sürüyoruz motorumuzu ama o konu az sonra) Kısacası oyunda gerçekten de hareket anlamında hiçbir eksik yaşamıyoruz.

Hayır resmi yanlış koymadık. Eğer yeterince hızlıysanız, belki şirinleri göremezsiniz ama, duvarda motor kullanabilirsiniz…

Belki de yeni bir satıra geçince, oyundaki motor hareketlerinin bu kadar olduğunu sandınız ama yanıldınız. Steel Rats, bu kadarla da kalmıyor ve motorumuzu metal borulara kitlediğimiz anda 360 dereceye kadar, yüksek hız ve eğlencelerde ilerlememize müsaade ediyor. Zaten oyuna girdikten az sonra anlayacaksınız ki, manevra yapabilmek, doğru yerde hız kesmek veya hızlanmak asıl olay. Motor hissinin bu şekilde çok güzel, gerçekçi bir şekilde verildiğini söyleyebilirim. O zaman bir pati atıyor ve devam ediyoruz.

Buralarda Modifiyesiz Adama Kız Vermezler  

Junkbot’ların üstünden ön ya da arka (belki de her ikisiyle de) geçtiğimiz şu güzel oyunda tabi ki ilerledikçe puan kazanıyor ve söz konusu olan puanları gelişimde harcıyoruz. Oyundaki karakterler kendi karakteristiklerine ve sürüş şekillerine uygun şekilde modifiye seçeneklerini bize açıyorlar. Oyunda ilerledikçe karakter opsiyonları ve upgrade’ler açılıyor, tavsiyem karakter seçenekleri açılır açılmaz hepsiyle bir ya da iki bölüm oynamanız ve size uyan motorcuyu seçmeniz. Gerçi ben hepsiyle oynadım ve hepsinin tadı da başka. Bölümlerde biraz dikkatli olursanız ve etrafı araştırırsanız (altınızda motor var, araştırın yani hem benzin sorunu da yok) bolca puan alıp istediğiniz tüm upgrade’leri yapabileceğinize inanıyorum. Biz inandık siz de kendinize inanın.

Patron Mu? Dahi Mi? Hızlı Mı? Çılgın Mı? 

Sizi sürücülerimizle tanıştırayım; İlk başta Boston’dan gelen, ekibin en dayanıklısı ve korkusuz lider James var. Genelde motorunun modifikasyonlarını hızlı ve sert bir şekilde düşmana çarpmak üzerine yapıyor. Yüksek canı olduğu için, eğer rakip ateşlerinden çok kaçınmadan, büyük bir güç ile kafa atma peşindeyseniz James, sizi hüsrana uğratmayacaktır.

Amerikan-Japon ortak yapımı olan Toshi, ikinci seçeneğimiz. Kendisi genç, fazlasıyla akıllı, mühendislikten de anlıyor. Aslında senaryoda daha çok kendisini ve yediği haltları görmekteyiz. Ekip, hızla ya da vurup çarparak halledemeyecekleri her olayda Toshi’ye bakıyor. Lider sayılmaz ama kesinlikle grubun beyni. Upgrade’leri ise kendi drone’unu geliştirmesi, elektrik saldırılarıyla düşmanı hüsrana uğratması gibi şeyler diyebiliriz.

Sağdaki üçlüye kafadan çarpsam, arkadaki ikiliye dönerken vursam, soldaki ikiliye de ateş etsem. Valla olur bu iş!

Biriniz hız mı dedi? O zaman Lisa’yı çağırdınız. Brezilya doğumlu Lisa, motorunu sürat konusunda geliştirmek için taktığı ekstra hızlandırıcı ve alev saçan egzozlarıyla ünlü. Yeterince hızlanamıyorsanız ya da diğerlerinin hızı yetmiyorsa, Lisa sorununuzu çözecektir. Özellikle düşmanlarınızın yanından geçtikten sonra onları ateşe boğması, yani geçtikten sonra yok etmesi oldukça ilginç. Ancak kontrolü bir parça zor olabilir, aman dikkat.

Eğer “çılgın” oynamak isterseniz merak etmeyin en çılgını da motorcu çetemize dahil. Hayatı ve motor kullanmayı uçlarda seven, parmak ısıttıracak numaralarıyla (biraz boş reklam yaptım aslında) Randall, hizmetinizde. Bu arkadaşımız motoruna taktığı özel kanca ile rakiplerini kendine çekip ivme kazanabiliyor ya da saldırı amacı güdebiliyor. Özellikle devamlı değişken hareket etmek isteyen oyuncular için tasarlanmış, yarı çıplak Randall, bazılarınızın gözdesi olabilir, denemekte fayda var.

Frenler Tutuyor mu? 

Bilmiyorum daha denemedim. Böyle bir oyunda tahmin edersiniz ki, kontroller gerçekten de çok önemli hatta hayatidir. İlk başta biraz alışmakta zorlansak da çok geçmeden motor, vücudumuzun bir uzantısı olmaya başlıyor. Maalesef halen bazı konularda hızı ve manevraları ayarlamakta insan zorlansa ve ender de olsa bu durum çileden çıkmamıza neden olsa da kötü diyemem. Klavye ile mümkün olduğunca iyi dağıtılmış bir tuş kombinasyonu ile başlıyorsunuz, kontrollere hiç dokunmayın derim. Kol ile oynayanlar da gayet olumlu yorumlar (hatta klavyeyle oynamaya göre çok daha olumlu) yorumlar yapmışlar. Yani gaza yüklenmememiz için bir neden yok.

Toshi, Yine Naptın Canım?

Geliştiriciliğini ve yayımcılığını Tate Multimedia’nın yaptığı 2018 yılı çıkışlı oyunumuzun senaryosu da ortalamanın üstünde diyebiliriz. İnanılmaz ihanetler ya da oyuncuyu ters tarafa yatıracak şahaser olmasa da, “Şehire saldıran kötü robotlar.” şeklinde de özetleyemeyiz.

Abi, tren…

Biraz cutseen’ler az da olsa hikaye, kendini parça parça ortaya çıkarıyor ve ilk bakışta gördüğümüzden biraz daha derin. Biz oyundaki aksiyon ve manevralarlara konsantre olurken senaryo da işliyor. Tam anlamıyla içimize işlediğini, unutulmaz olduğunu söylemem ama en azında rahatsız edici bir şekilde işlenmemiş ve basit sayılmaz. Belki firma, ikinci oyunda (olursa öyle bir şey, lütfen olsun çünkü) bu konuda biraz daha çalışabilir. Müzikler, özellikle seslendirmeler hoş.

Yolun Sonuna Doğru Gaza Son Bir Kez Abanırken

Steel Rats, araç kullanımı ve platform türlerini başarıyla bir araya getirmiş ve kendi yorumunu eklemiş. 2.5D oynayabileceğimiz, motorsiklet gibi karizmatik araçları bu kadar çılgın bir ekiple kullanabileceğimiz başka bir oyun görmedim. Kontrollere kıl olmazsanız, oyunda başka herhangi bir şeye kıl olacağınızı düşünmüyorum (Bir kaç bölümün bir kaç noktası gerçekten sinir bozucu, kaç defa motoru şarampole yollamak istedim ama buraları es geçiyorum) Biraz ateş etmeyi, motorlar savaş ögeleri barındıran artistik hareketler yapmayı, özellikle de yeni bir tür oyun denemeyi seviyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum. Yazımı bitirmeden önce oyunun, Game Connection 2018 ve Pıxel Awards 2018 de “Best Gameplay” dalında ödül kazandığını da belirtmek isterim.

Bir fikriniz olması için benzinin yanına fragman bırakıyorum. Bir sonraki yazımızda görüşünceye dek, hızınız fazla, manevralarınızın keskin olmasını diliyorum. Motorunuzla kalın…