Beat The Game – Oyun İnceleme

Beat The Game

7 Ekim 2017 tarihinde piyasaya çıkan Beat The Game, müzik, sanat ve bulmaca türünü seven oyuncular için harika bir deneyim sunuyor. Oyunun Türk yapımı olması da bizleri gururlandırıyor. Çoğu Türk oyun yapımcısını oyuncularımız kendine özgü olmadıkları için eleştirse de Beat The Game yapımı oldukça “surreal” ve benzersiz olmuş.

Ana karakterimiz.

Oyunun en dikkat çeken özelliklerinden biri, tüm ses ve müziklerin özel olarak hazırlanması. Sadece ses ve müzik konusu değil elbette, oynanış, tema, olay örgüsü ve işleyiş gibi tüm konuların tek tek hazırlanması takdire şayan. O halde gelin bu küçük ama ilginç bir güzelliğe sahip Beat The Game yapımını inceleyelim.

Karakter örneği.

Tema – Oynanış – Hikaye

Oyunun temel amacı keşfet, çöz ve ilerle mantığına dayanıyor. Tabii ilerlemek için sadece bulmaca çözmemiz beklenmiyor. “Mixer” yani ses karıştırıcısı sayesinde müzikler yapıp Kum Adam’ın beğenmesini sağlamaya çalışıyoruz. Eğer Kum Adam yaptığımız müziği beğenmez ise bulunduğumuz ortamda bulunan çeşitli canlıların seslerini kaydedip bir de o sesler ile müzik yapmaya çalışıyoruz. Yani kısacası oyunda ilerleyebilmemiz için bol bol ses kaydedip müzik yapmamız gerekiyor ki Kum Adam eğlensin.

“Mixer” yani ses karıştırıcısı. Kendinizi “DJ” gibi hissedebilirsiniz 🙂

Beat The Game yapımının sabit bir hikayesi yok aslında. Oyuna başlarken “Hover bike” denilen uçan motorunuz bozuluyor ve kendinizi çok garip bir çölde buluyorsunuz. Motorunuzu tekrar çalıştırabilir hale getirebilmek için bölgeyi gezmeye başladığınızda ise olay örgüsü devreye giriyor ve fantastik bir maceraya atılıyorsunuz.

Bağımsız bir yapımcı firma tarafından geliştirildiği için öyle ahım şahım bir oynanışı ve olay örgüsü yok. Boş zamanlarınızda oturup kafa dinleyebileceğiniz güzel bir yapım olmuş. Oyun kısa bir oynanış süresi sunuyor ancak çeşitli görev tarzında içerikler ile çok daha fazla zaman geçirebiliyorsunuz.

Motorumuzun bozulma sahnesinden bir kare.
Oyun hakkında biraz da olsa fikir sahibi olabileceğiniz bir tanıtım videosu;


Oyunun Görselleri

“Sürrealist” tanımı bu oyun için oldukça doğru olmuş galiba.

Oyun içi bir kare.
Hem üç hemde iki boyutlu oynanışa sahip bölümler mevcut.
Oyunda gece gündüz döngüsü de mevcut ancak ne kadar döngü sayılır bilemem.

Dikkat Çeken Özellikler

  • Kendine has ses ve müzik kompozisyonları.
  • Film kalitesinde oyun içi animasyonlar.
  • 8 kanallı 24 sesli müzik mikseri ve efektler
  • Aynı anda fare ve klavye desteği, ayrıca oyun kolu (gamepad) ile oynama imkanı.
  • 4K ekran çözünürlüğü desteği
Bu özellikler oyunun resmi Steam sayfasından alınmıştır.

Son Not – Bağlantılar

Kısa oynanış, düşük sistem gereksinimleri ve neşeli yapısıyla boş zamanlarınızda kafa dinletebilecek bir oyun olmuş diyebilirim. Açıkçası müzik yapımı ile uğraşan biri olsaydım eminim oyunu oynarken daha çok eğlenebilirdim ancak yinede gerek bölüm tasarımları gerek çeşitli etkileşim seçenekleri ile güzel ve eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz. Oyunun fiyatı çok uygun, tabii değişiklik gösterebilir ama yinede alın ve oyun kütüphanenizde bulundurun derim. Unutmadan, Beat The Game yapımının Metacritic puanı ’54’.

Yapımcı şirket Youtube adresi

Oyunun Steam adresi

Yapımcı şirket resmi site

Minimum Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows XP, Vista, 7, 8, 10 ve üstü
İşlemci: Intel® Core™ 2 Duo E6600 veya AMD Phenom™ X3 8750 processor veya daha iyisi
Bellek: 2 GB RAM
Ekran Kartı: Video kartı 256 MB yada üstü olmalı ve DirectX 9’u çalıştırabilecek alt yapıya sahip olmalı.
DirectX: Sürüm 9.0
Depolama: 1200 MB kullanılabilir alan

Bir başka incelemede görüşmek üzere…