“I want to play a game!” Bu replik birçok yerde mutlaka karşınıza çıkmıştır. Bu yazıda ‘twist’leriyle zeka dolu tuzaklarıyla kendine hayran bırakan kült seri SAW nam-ı diğer Testere serisini inceleyeceğim.
İlk Film SAW I
The Conjuring, Annabelle gibi yeni nesil korku filmlerinin başarılı yönetmeni James Wan, Saw serisinin şüphesiz en başarılı filmi olan ilk Saw 1 filminin hem yönetmen hem de senarist koltuğunda. Ben de dahil olmak üzere birçok kişinin en iyi Saw filmi olarak gördüğü Saw 1, 2004 yılında çıktığında oldukça başarılı oldu ve Testere evreni 7 yıl boyunca aralıksız genişlemeye devam etti.
Saw filmi John Kramer‘ın en iyi ve en amacına uygun davrandığı film diyebiliriz. Çünkü aslında John Kramer insanlara hayatlarının değerini göstermeyi kendine görev edinmiş bir öğretmen rolünü üstlendiğini söylerek bizlere kendini tanıtıyor ve kabul ettiriyor. Aslında bakarsak Jigsaw yani John Kramer ilk üç filmde bu iddiasını sonuna kadar arkasında durarak amacına tamamen uygun bir biçimde davranıyor.
İlk filmi en çok sevme nedenim serinin ilerleyen filmlerinde olmadığı kadar karakterlerle bağlantı kurmamıza izin veriyor olması. Çünkü ilk filmde yine bir sürü yan olay yaşanmasının dışında ana olay ve Adam ve Dr. Gordon‘ın psikolojik durumları çok iyi bir şekilde aktarılıyor.
Haliyle bu iki muhteşem karakterlerle bağ kurmamız için gerekli ortam fazlasıyla sağlanmakta ve herhangi birine bir şey olduğunda ekranlarımızın karşısında biz de acı çekiyoruz. Bu biraz da yönetmenin mahareti diyebiliriz. Çünkü bu muhteşem psikolojik durumu sonraki filmlerde ilk filmki kadar hissedemiyoruz. Özellikle 3. filmden sonra karakterlerden ve onların duygularından çok tuzaklara ve işkence yöntemlerine odaklanmayı tercih ediyor. Fakat gittikçe artan bu şiddet ve vahşet hikayenin kalitesini düşürüyor maalesef. Bütün bu sebeplerden 2004 yapımı ilk Saw filmi benim ve birçok kişinin favorisi konumunda.
SAW II ve III
Bu film serisinin üçlemelerden oluştuğunu düşünmek pek yanlış olur. Fakat kesinlikle serinin geri kalanına kıyasla ilk üç film benim en başarılı olduğuna inandığım filmler. Yeterli dozda vahşet ve şiddet, kaliteli olay örgüsü ve işleniş ve muhteşem twistler. Bütün bir film serisini izlenmeye değecek kadar güzel olsada en azından ilk üç filmi izlemek sizlere herhangi bişey kaybettirmeyecektir.
Ve Diğer Filmler
Saw serisindeki bütün filmler en taslak haliyle şöyle anlatılabilir; film bir tuzakla başlıyor. Dedektifler tuzağı çözmeye çalışıyor. Ana tuzak geliyor. Film boyunca ana tuzakta neler yaşandığıyla birlikte geçmişte yaşanmış tuzaklardan da bahsediliyor. Ve filmin sonunda en kötü Testere filmini bile izlemenizi sağlayacak (2017 Jigsaw filmi dahil 🙂 ) büyük bir twist yapılıyor ve her şey bi’şekilde ucuz numaralarla da olsa mantığa kavuşturuluyor. Bazen bu mantığa kavuşturma denemeleri ne kadar zorlama olsa da biz izleyicilere bir şekilde kabullendirmeyi başarıyor.
Son olarak genel bir eleştiri yapmak gerekirse; Testere serisi gerçekten güzel bir film serisi. Özellikle ilk üç filmi izledikten sonra bir sonraki filmin sonunda ne olacak merakı ile bir birkaç filmi birden izleyebilirsiniz. Tabii ki filmlerin en güzel noktası kesinlikle birbirinden yaratıcı ve birbirinden eğlenceli ve kan dolu tuzakları. Seri ilerledikçe bu tuzakların arkasında deha gittikçe azalıyor açıkçası. Her şeye rağmen her tuzak birbirinden aşırı eğlenceli ve mide bulandırıcı olmayı başarıyor. Bir diğer can sıkıcı taraf ise Saw serisinin en güzel özelliklerinden olan final twistlerinin gittikçe kalitesizleşmesi.
Gerçekten yorgunsanız ve eve gelip boş kafayla güzel ama çok yormayacak bişeyler izlemek istiyorsanız kesinlikle sizlere önerebilirim. Ama gerçekten güzel vakit geçirip tadında bırakmak istiyorsanız ilk 3 filmi izleyin derim. Zaten severseniz diğer filmeri her türlü izlemek isteyeceksiniz. “Ben kandan, vahşetten hazzetmiyorum” diyorsanız izlemenizde hiçbir mana yok.