Love Death + Robots diğer Netflix yapımlarından çok farklı. Bu sefer Netflix diğer anmasyon yapımlarından farklı olarak dengeyi tam anlamıyla sağlamış diyebiliriz. Her şeyden biraz bulunan ve hiçbir şeyde de aşırıya kaçmayan gerçekten dengeli bir yapımla karşıyayız.
Antoloji Mevzusu
Öncelikle eleştirmenlerin Love Death + Robots için yaptıkları en önemli eleştiri bunun bir antoloji olmadığı. Dizi antoloji olarak lanse edildiği için birçok eleştirmen buna takılmış durumda. Bence de tam olarak bir antoloji sayılmaz bu yapım. Çünkü çoğu bçlümde birbirinden farklı temalara ve mesajlar taşıyor. Fakat bu tabire çok da takılmak gerekmediğini düşünüyorum.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu diziyi tek başına incelemek pek doğru olmamakla birlikte yapımın hak bunu hak etmediğini düşünüyorum. Çünkü bence her bölüm olmasa da çoğu bölüm gerçekten fazla iyi.
Bölümler
Benim en favori bölümüm “The Witness” bölümü oldu. Öncelikle bu bölümün favorim olmasındaki en büyük sebep animasyonları. Benim çok sevdiğim bir animasyon tekniğiyle yapıldığı için ilk sahneden favorim olmayı başardı. Bölümün konusuda bi o kadar güzel ve bi o kadar güzel işlendi.
Bir diğer favorim bölümüm ise “Sonnie’s Edge” bölümü. Bu bölümde görsellik açısından çok cezbediciydi. Özellikle bölüm içindeki twistleri gerçekten çok beğendim ve etkilendim de.
Sonuç olarak Love, Death + Robots gerçekten güzel bir “antoloji”. Her bölümü beğenmeyebilirsiniz fakat aralarından en az iki bölümü sevebileceğinizi düşünüyorum. Her bölümdeki görsel kaliteyi fazlasıyla övdüm fakat eksi yanlarıda tabii ki var. Temasal olarak da bir bütün sağlanmadığı için her bölüm sonunda yarım kalmış hissedebilirsiniz. Ve bu şekilde konudan konuya atlanması sizin hoşunuza gitmeyebilir. Şahsen benim de en büyük sorunum bu oldu diziyle ilgili. Ama bunu pek dert etmeyeceğim diyorsanız yaklaşık üç buçuk saatte tüm bölümleri izleyebilirsiniz. Yani çerezlik çok keyifli bir dizi olabilir sizin için.
Favori 5 bölümüm: Three Robots, The Witness, Beyond the Aquila Rift, Good Hunting ve Ice Age. The Witness sanırım Into the Spider-Verse’ü yapan adam(lar)ın elinden çıkmış, aynı zamanda Jamie Hewlett’in de Gorillaz çizimleri gibiydi özellikle o bölümdeki ana kadın karakter. Başta Aquila Rift olmak üzere de birkaç bölümdeki aşırı gerçekçi insan animasyonları çok iyiydi.