SUPER SONS OF TOMORROW; Öncelikle, yan karakterlerden oluşan event’leri ayrı severken ‘teenage eventleri’ benim için bir numara oluyor. Bunların en güzel yanı, bana hiç almadığım çizgi romanlar aldırabiliyor ve kendi içlerinde başlayıp bitiyorlar. Ama bu sefer DC bu konuda çok başarılı değildi. Yani ne yazık ki event kendi içinde başlayıp bitmedi, öncesinde okumamız gereken 6 sayı kadar Detective Comics sayısı vardı. Bu bir crossover event için çok iyi bir izlenim sayılmaz. Ben yine de okuma sırasını şuraya bırakıp biraz daha derinlerine gireyim;
- Superman #37 (Part 1)
- Super Sons #11 (Part 2)
- Teen Titans #15 (Part 3)
- Superman #38 (Part 4)
- Super Sons #12 (Part 5)
Hikaye aslında farklı bir zaman diliminden gelen Tim Drake’in Batman kostümüyle yeni Superboy Jon’u kovalamasıyla başlıyor. Ama tabii ki Jon’u neden kovaladığı spoiler olduğu için sayıyı okumanız gerekiyor.
Genel olarak event, ortalamaydı. Kapaklarda olduğu için rahatlıkla söyleyebilirim ki, “gelecekteki Titan” konseptini çok sevmedim. Yani asıl Superboy olan Conner Kent’i hiç işleyememişler. Hikayede sanki bir şeyler eksik gibiydi ama tahminimce karakterleri sonra kullanmak için böyle bir event tasarladılar. Genel olarak hikaye Damian ve Jon’un arasında dönse de diğer Teen Titans üyeleri de konuya bayağı dahil. Aralarındaki ilişkiyi bize güzel yansıtmışlar.
Toparlamak gerekirse Super Sons of Tomorrow bir şeyin girişi gibi hissettiren fena olmayan bir event. Hoşuma gitti fakat derin hikaye olgusu biraz kırılmış gibiydi. Bakalım ilerleyen zamanlarda bu karakterleri nasıl kullanacaklar, merakla bekliyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=ZPJ6XZ8bKkA
Yorum yap