Netflix’in 2021 yılı içinde duyurduğu ve 7 Kasım’da Netflix kütüphanesine ilk 3 bölümü ile eklenen Arcane animasyon dizisine ilk bakış yazımıza hoş geldiniz. Arcane incelemesi içeriğine geçmeden önce League of Legends’in yan ürünleri ile ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Riot Games‘in bundan 12 yıl önce piyasaya sürmüş olduğu League of Legends oyununun popülerliğinin katlanarak artması oldukça büyük bir kitleye ulaşmasına sebebiyet verdi.
Yıllar içinde sundukları oyun ile ilişkili animasyonların sayısı da azımsanamayacak kadar fazla denebilir. Ayrıca Marvel tarafından hazırlanan ve yan ürün denebilecek çizgi romanları da birkaç yıldır ücretsiz olarak online mecrada takipçilerine sunuluyor. Yanı sıra birçok müzisyen ile çalışarak müzik albümleri ve video müzik klipleri de yaratıldı. Buna rağmen oyunun hayranlarının yıllar boyu istediği şeylerden biri olan uzun metrajlı bir film veya dizi hiçbir şekilde sunulmamıştı. Fakat bu yıl işler “Arcane” isimli dizi ile değişti.
Dizisinin Konusu Ne? – Arcane İncelemesi
Dizinin fragmanları ve tanıtımları ile birlikte verilen sinopsis sayesinde aslında bizi nelerin bekleyeceğini en azından hikâyesel anlamda az çok biliyorduk. Oyunun hikayesini okumuş olanlar Violet (VI) ve Powder (Jinx) isimli iki karakterin kardeş olduklarını bilirler. Dizi de bize bu iki öksüz kardeşin birbirlerini çok severken nasıl iki düşman haline geldiklerinin hikayesi detaylıca anlatıyor.
Yapımın stüdyosu “Fortiche Production“. Kendileri daha önce Riot Games’in birçok animasyon işini de (Get Jinxed, KDA Popstar ve Rise) üstlenmiş bir firma. Ayrıca Marvel’ın Rocket and Groot animasyonu ve de Gorillaz isimli müzik grubunun kliplerinin de arkasındaki isimler.
Açıkcası böyle başarılı animasyonlar üreten firmanın işlerini beğenmemek büyük haksızlık olur.
Serinin açılış parçası yine en efsanevi League of Legends şarkılarını yapan Imagine Dragons tarafından icra edilmiş. Parçanın adı olan “Enemy”, hem Jinx ve Vi arasında ortaya çıakcak düşmanlığa hem de Zaun ve Piltover arasındaki gerginliğe uygun seçilmiş denebilir.
Yazımın bundan sonrası karakterler hakkında olacak. Bu nedenle henüz izlemediyseniz ve serinin hikayesinden haberdar değilseniz “spoiler” uyarısını baştan vermek isterim.
Karakterler Hakkında – Arcane İncelemesi
Bu yazıyı yazarken animasyon dizisinin ilk 3 bölümü yayınlanmıştı. O nedenle görüşlerimi bu ilk 3 bölümde gördüğümüz karakterler üzerinden sizlere aktaracağım.
Dizinin başlangıcında yıkılmış binalar ve ölü insanlarla dolu kaotik ve bunaltıcı bir ortamın içinden iri cüssesi ile bir kurtarıcı gibi gelen Vander‘ın dizide önemli bir rolü olacağını baştan anlıyoruz. Jean Benguigui’nin sesiyle hayat verdiği karakter böyle dehşet verici bir şehirde bile korumacı bir baba olarak göze çarpıyor. Ve bu figürü seyirciye başarı ile aktarıyor. Tabi sadece bu kadar değil. Kendisi Zaun’un kurucusu ve birçok insana liderlik eden bir isim.
Hikayeye tat katan Claggor ve Mylo, League of Legends evreninde daha önce görmediğimiz karakterler olsalar da kızlarımıza verdikleri destek ile bir artıyı hak ediyorlar diyebilirim. Özellikle sokakta yaşadıkları çatışmada Vi kadar dövüşme yeteneklerinin olması, “bu karakterler oyunda da olabilirmiş aslında” dedirtti. Tabi bunun neden asla olamayacağını 3. bölümün sonunda anlıyoruz.
Powder isimli karakterimiz seri boyunca kendince ekibe destek olmaya çalışsa da, maalesef her destek çabasında eline yüzüne bulaştırıyor. Açıkcası karakterin Vi’ye göre yaşça daha küçük ve çelimsiz olması sebebi ile karakteri masum gördüm. Kendine kurmalı oyuncaklar yapan, kırılgan ve masum bir karakterin nasıl olup da deli ve saldırgan bir ruh haline bürüneceği bana kalırsa birçok izleyicinin kafasında merak konusu olmuştur. En azından oyunu oynayanlar bunu düşünmüştür. Bu geçişin ilk kıvılcımının 3. bölüm gibi kısa bir süreçte ortaya çıkması pek hoşuma gitti denemez. Ama ilk sezonu sadece 9 bölümden oluşacağını gördüğüm için çok da itiraz edemiyorum.
Gelelim diğer ana karakterimiz Vi’ye. Kısa saç modeli ve kaba duruşu ile adeta bir “Erkek Fatma” olan karakterimiz kardeşi Powder’a karşı oldukça anlayışlı ve sevecen. Bu yüzden direkt olarak bir sempati oluşturuyor. Ancak anlayış da bir yere kadar, değil mi? Anladınız siz onu 🙂
Vi’nin yaşayacakları onu Piltover’a sürükleyecek ve Caitlyn ile yollarını nasıl kesiştirecek merak ediyorum. Hikayenin ağırlığı bu ilk 3 bölümde Vi’nin üstündeydi diyebilirim. Bu arada eklemek isterim; Vi karakterini seslendiren Marvel’ın Hawkeye dizisinde Kate Bishop olarak göreceğimiz Hailee Steinfeld.
İlk bölümde gördüğümüz Ekko karakterini, oyunu oynayan kişiler olarak beyaz saçları ve siyah ten rengi ile hemen tanıyoruz. Kendisi oldukça becerikli, hemen her şeyden haberdar olmak isteyen meraklı bir karakter olarak resmedilmiş. Hemen her yere yetişebilmesi onun zaman içinde ileri-geri hareket eden bir karakter olmasından dolayı çok yakışmış.
Yine ilk bölümün sonlarına doğru bizi daha önce oyunlarda da görmediğimiz bir karakter olan Silco karşılıyor. Karakter oldukça itici görünse de kötü adam rolüne oldukça oturmuş diyebilirim. Vander ile olan dostluğunun geçmişine dair net bir bilgi verilmese de en azından Vander ile olan görüş ayrılığı sebebi ile dövüştüklerini ve Vander’ın onu ölüme terk ettiğini anladık. Fakat işin aslı böyle olmayabilir. Nihayetinde karakter halen hayatta ve hayatta olduğu Zaun’daki herkes tarafından bilinmekte. Bu durum serinin ilerleyen bölümlerinde detaylıca açıklanır mı bilemiyorum. Ancak hikayenin bu kısmının üstü kapalı geçilmesi bu bölümde bir boşluk hissi yarattı.
“Bazı Gizemler Gizli Kalmalı” ismini taşıyan ikinci bölümde Profesör Heimerdinger‘ı ve Jayce karakterini görüyoruz. Bence kendini bilime adamış bu iki karakter arasındaki ilişki çok güzel sunulmuş. Bir usta-çırak ilişkisi Heimerdinger’in Viktor ile arasındaki ilişkiden daha fazla gösterildi. Bir yordle olan Heimerdinger’ın görüntüsü ve tavırları, karakterler içinde oyundakiyle en uyumlusuydu. Çünkü nihayetinde diğer tüm karakterlerin gençlik hallerini gördük. Ancak Heimerdinger zaten 300 küsür yaşını devirmiş bir canlı. 🙂
Jayce karakteri, geçmişinde bir büyücü ile karşılaşıp, büyü sayesinde kurtulunca, buna karşı bir takıntı geliştirmiş. Karakterin genç hali olmasından dolayı olabilir ama özgüveni düşük bir imaj verdi. Bilimi ile büyüyü birleştirmenin yoluna giderek Hextech teknolojisini yaratma yolunda arzusu, Viktor’un da desteği ile başarılı sonuç veriyor. Tabi devamında neler yaşanacak göreceğiz.
Viktor, geçmişte dışlanmış bir karakter olmasına rağmen aklı sayesinde akademide kendine yer edinmiş zeki bir bilim insanı. Şu noktada kendisini yüce evrim takıntısı olan karakter olarak görmüş değiliz. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek isterken, bu arzularının esiri olup herşeyi göze alan birine dönüşme sürecini bu seride ne kadar göreceğiz henüz bilmiyorum. Ama Blitzcrank‘i yaratış sekansını oldukça merak ediyorum. Jinx’den sonra karakter gelişimini görmek istediğim ikinci karakter kendisi.
Seride bir de oyundan tanıdığımız ve bildiğimiz zengin bir klandan olan Caitlyn‘in genç halini gördük. Açıkcası düşündüğümden çok daha sönük bir karakter. Zaman içinde yaşayacakları onun şerif olma yoluna itecek. Ve tabi ki Vi gibi kendisine oldukça zıt bir karakterle nasıl çalışacağı da merak konusu.
Piltover’ın görevli askerlerinin tasarımlarına da değinmeden geçmeyeyim. Darth Vader’ın imparatorluk subayı versiyonu gibi dolaşmaları da Zaun’dakilere korku yaratma açısından başarılı bir seçim olmuş. Piltover’ı çok detaylı göremesek de Zaun sokaklarındaki hava ve dünyamızdakine göre biraz steampunk havasında kalan teknolojik cihazlar çok hoşuma gitti.
Yazıyı daha fazla uzatmamak için hikayede çok fazla rolü olmayan yan karakterlere şu anlık değinmiyorum. Şu ana kadar izlediğim ilk 3 bölümden tat aldım diyebilirim. Arcane animasyon dizisinin seslendirme kadrosunda bulunan Brett Tucker’ın seslendireceği Singed karakteri de önümüzdeki bölümlerde karşımıza çıkacak.
Son Yorum
İlk League of Legends resmi animasyon dizisi olarak Zaun ve Piltover karakterlerini içeren bir hikayeyi seçmelerinin iyi bir tercih olduğunu düşünüyorum. Çünkü iki bölgedeki hava, diğer bölgelerdekinden oldukça farklı. Teknoloji ve büyünün harmanlanacağını göreceğimiz ayrıca, aile dramalarına tanık olacağımız bu hikaye bana kalırsa zihinlerimizde başarılı bir yapım olarak yer edecek. Beklenen etkiyi yaratırsa League of Legends evreninden daha birçok animasyon serisini görebiliriz.
“Arcane 4. bölüm ne zaman gelecek?” diye soranlarınız varsa hemen cevaplamak isterim; 4,5 ve 6. bölüm 13 Kasım’da geliyor. 20 Kasım’da ise son 3 bölümü yayımlanacak.
İlk 3 bölümü konu alan Arcane incelemesi yazımızın sonuna geldik. Siz Arcane dizisini nasıl buldunuz?