Uzun boylu bir insan bir fırtınanın ortasında ilerlemektedir, üstünde kürkleri ve elinde baltası ile. Halkının geyik sürüsünü avlamaya cüret eden buz devlerinin yüzüne bakarak gülmektedir. Bir yarı ork kabilesinde ona meydan okuyacak var mı merak etmektedir. Boyunlarını çıplak elleri ile kırmaya hazırdır, tıpkı önceki altı rakibine de yaptığı gibi…
Ağzından köpükler saçan bir cüce, kaskını Drow hasmının yüzüne çarpar ve ardından dönerek dirseğini bir diğerinin bağırsaklarına geçirir.
DUNGEONS & DRAGONS BARBAR SINIFI
Bu seride sizlere Dungeons and Dragons 5. Versiyon ile isimlerini sıkça duyduğumuz, oynayanlarımızın bolca, oynamayanlarımızın da kaba taslak duyduğu temel sınıfların geçmişlerine ve nasıl bir yoldan geçerek bildiğimiz versiyonlarına geldiklerini anlatacağız. 5. Versiyon Player’s Handbook’ta yayınlan sınıfların alfabetik sırasında gideceğimiz için de ilk sınıfımız Barbar. Hadi o zaman barbarların yolculuğuna bir göz gezdirelim;
BARBAR 1. VERSİYON
BARBAR 1. VERSİYON
İlk versiyonda “Barbar, savaşçı sınıfının bir alt sınıfıdır. Vahşi doğaya özgü yetenekler geliştirmişlerdir. Bu yetenekler arasında hızlı hareket edebilme, tırmanma, birçok silahı kullanabilme, altıncı his… …söz konusudur.” Aralarındaki en anlaşılamaz özellikler olan altıncı hissi biraz açmak gerekir ise; barbarlar arkalarından gelen bir saldırıyı hissedebilirler ve bir illüzyon büyüsünü fark edebilirler. Bu büyüye karşı geliştirilmiş altıncı his özelliğinden devam edersek birinci versiyon bize barbarlar için şunları da söylüyor; “Barbarlar genelde büyüyü ve kullanıcılarını yok ederler. Büyülü nesneler kullanmayı dahi reddederler. Her türlü büyü kullanıcısına şüphe ile bakarlar. Şamanlar ve cadı doktorlar tarafından kullanılan düşük seviyeli ruhban büyüleri dışında her çeşit büyü de onlar için sakıncalıdır.”
Bu anlatılar ışığında aslında ilk versiyon barbarlar normalden daha farklı bir profil oluşturmaktadır. Kendilerine vahşi diyemeyiz. Ama büyünün tehlikeli olduğunu düşünen ve de kabilelerini bundan korumaya çalışan savaşçılar oldukları kesin. Buna yönelik ana özellikleri dahi söz konusu. İllüzyon büyülerini fark etmeleri 5. versiyon oyuncuları arasında pek de kuvvetli bir özellik gibi algılanmasa dahi şunu ekleyerek durumu anlatmak isterim ki; ilk versiyon kapsamında elimizde illüzyonist diye bir sınıf bulunmakta ve tek büyü kullanıcısı alt sınıfı kendisi.
BARBAR 2. VERSİYON
İlk versiyonun ardından büyücü öldüren acımasız savaşçı konsepti ikinci versiyonda kullanılmadı. “Neden” diye soracak olursanız burada kendi fikrimi de katarak şunu söyleyebilirim ki D&D, aslen hikaye çeşitliliği üzerine kurulu bir anlatım içerisinde idi ki bu nedenle biraz daha az sınıf çeşitliliği sunmayı tercih ettiler.
BARBAR 3. VERSİYON
Üçüncü versiyondan devam edecek olursak; “Kuzeyin donmuş ormanlarından, güneyin cehennem vari balta girmemiş ormanlarından cesur ve hatta gözü pek savaşçılar çıkar. Modern halk onlara barbarlar veya deliler derler ve hatta onları delilik, kargaşa ve nefret ile suçlarlar.
Barbarlar mükemmel savaşçılardır. Savaşçıların yetenekleri eğitimden ve de deneyimden gelirken, barbarlar kudretli öfkelerine dayanırlar. Bu öfke içerisinde düşmanlarına daha büyük hasarlar verebilir ve de dayanıklılıklarını daha üst düzeye çıkarırlar. Lakin bu öfke nefes kesecek kadar yorucudur ve bu nedenle günde sadece birkaç kere var olabilecek düzeydedir bu nedenle. Ama bu kadarı dahi yeterlidir.” Bu paragraf ışığında şunu herhalde hepimiz gördük ki 5. versiyon ile aklımızda yer eden, öfke patlamaları yaşayarak düşmanlarını mahveden barbar mantığı 3. versiyon ile birlikte oyunlarımızda yer edinmeye başladı.
Bu bilgileri edinerek Barbar sınıfının durumunu ele aldıktan sonra benim aklıma bir soru takıldı, bilmem sizde de aynı durum söz konusu oldu mu? Acaba büyücü avlayan savaşçı konseptine ne oldu? 3.5 versiyonunun sınırsız prestij sınıfları arasında bu sorunun cevabını buluyoruz aslında. Magic of Faerun kitabından Büyücü Katili prestij sınıfına bakmamız gerekecek. “Büyücü katilleri nadir görülen bir sınıftır. Başka büyü kullanıcıları ile savaşmak için özel olarak yetenekler geliştirmiş kişilerdir. Sadece dövüş yetenekleri ile kalmayıp, aynı zamanda düşmanlarının zayıflıklarını da açığa çıkaracak büyüler kullanabilirler. Kimileri tuzak kullanır, kimileri silah, lakin hepsi de büyü yeteneklerini belirli bir noktada odaklarlar, zira bu onları avcıların ve katillerin olağan koşusundan ayıran becerilerdir. Kendilerini düşmanlarına götürecek insanlarla arkadaşlık kurarlar, lakin düşmanın bütün sorumluluğunu kendi omuzlarına alırlar.” Göründüğü üzere 1. Versiyondan gelen barbar fikrimiz aslen iki dala ayrılmış durumda, ilk olarak şu anda da bildiğimiz barbar olan ham gücün temsilcisi ve de ikinci olarak da büyücü katletmeye odaklanmış bir kelle avcısı.
BARBAR 4. VERSİYON
Son rötuşlar için dördüncü versiyon geçiyoruz; “Çoğu barbar, Astral Deniz’in tanrılarına iman etmektense doğanın ruhlarına bel bağlamayı tercih ederler. Bazı barbarlar tanrılar ve ilkel ruhlar arasında çatışma görmezler ve bu nedenle ilkel ruhların yanı sıra doğa veya savaş tanrılarını onurlandırırlar. Bu barbarlar genellikle Kord, Melora, Avandra veya Raven Queen’e tapınırlar. Kötü veya kaotik kötü barbarlar Gruumsh’a veya daha nadiren Bane veya Zehir’e iman ederler. “ metinleri ile dini inanışlarını da görmüş oluyoruz.
Bu noktada klasik Barbar görüntüsüne ulaşmış bulunmaktayız. Yani yolculuğumuz burada sona eriyor. Elbette sadece eski versiyonlar için.
İKİNCİ BÖLÜM
İlk bölüm ile Barbarların süreç boyunca kazandıkları özellikleri irdelemiştik; Altıncı his, öfke, paganlık, hız… önceki versiyonlar ile cebimize koyduğumuz özellikler. Peki güncel versiyonda ortalığı yakıp yıkan delimizin başka ne özellikleri var? Bu konuda bize Player’s Handbook, Xanathar’s Guide to Everythıng ve Sword Coast Adventurer’s Guide bize yardım edecek.
“Barbarlar her ne kadar birbirlerinden farklı olsalar dahi onları tanımlayan tek bir özellik var: öfke… Bazılarının öfkeleri acımasız hayvanlardan gelir. Ötekileri acı ile dolu dünyadan alır öfkelerini. Lakin her barbar için şu nettir ki, öfke sadece savaşta pervasızlığa sürükleyen bir olgu değil olağanüstü refleksleri, dayanaklılıkları ve kuvveti de besleyen bir güçtür.
Uygar toplumun filizleri tarafından “barbar” olarak kabul edilen kabilelerin her üyesi konuştuğumuz anlamda barbar değildir. Bu insanlar arasından gerçek bir barbar nadiren çıkan yetenekli bir savaşçıdır ve savaş zamanlarında halkının koruyuculuğunu ve hatta liderliğini üstlenir. Dünyanın vahşi yerlerinde yaşam tehlike doludur: rakip kabileler, ölümcül hava şartları ve korkunç canavarlar. Barbarlar halkları zorunda kalmasın diye bu tehlikelere atlarlar.
Tehlikeler karşısında gösterdikleri cesaret macera için mükemmel bir hale getirir onları. Gezinmek genellikle vahşi kabileler için sıradan bir olgudur ve maceracılığın kök salamama olgusuna oldukça rahata alışabilirler. Barbarlar bazı durumlarda kabilelerinin aile yapılarını özleseler dahi, bir parti içerisindeki bağlar ile bu durumu da atlatabilirler.”
Player’s Handbook ile elimize geçen bilgiler aslında sınırlı. Her ne kadar rol yapma unsurları açısından bize kapılar açsa dahi, dünya hakkında pek bilgi sahibi edinemiyoruz. Sıradaki kaynağımız ile devam edelim o halde;
“Barbarlar birkaç ufak kişisel malzeme dışında yanlarında pek bir şey olmadan seyahat ederler. Taşıdıkları ufak malzemeler arasında kendileri için manevi değeri yüksek malzemeler de içermektedir. Bir barbar için bu nesneler oldukça önemlidir zira mistik bir nesne olabilir, geçmişinden önemli bir anın anımsatıcısı veya geleceğin bir habercisi olabilir.
Birçok barbar bedenlerini dövmeler ile süslerler. Bu dövmeler taşıyıcısının hayatındaki önemli bir anı, atalarının hayatlarından önemli bir anı, veyahut bir hissi temsil edebilirler.”
Xanathar’s Guide To Everything bize birkaç konuda daha bakış açısı kazandırıyor. Lakin Dungeons & Dragons oyunlarının temel evreninin Unutulmuş Diyarlar olduğunu da unutmayalım. Bu da bizi güncel edisyonumuzdaki son kaynağımıza götürüyor;
“Sword Coast ve de kuzey halklarının bir çoğu vahşidir zira hayatta kalma mücadelesi oldukça zorlayıcıdır. Bu tip diyarlar Reghed ve Uthgradt gibi gözü pek kuzeyli savaşçıları ve de Moonshae Adalarının denizci kuzeylileri gibi cesur halklar doğurur.
Bu toprakların barbarları genellikle insanlar ve de yarı orklar olmasına karşın, Kuzey veya Batı Heartlands’deki vahşi insanların ve de elflerin etkileşimlerinden ortaya çıkan yarı elflerden, veya şeytanlar ile içli dışlı olmuş kabilelerde tiefling’lerden de çıkabilir. Mithrill Hall ve Gautlgyrm gibi geri alınmış bölgelerin gururlu klanlarındaki cüce barbarlar da oldukça ünlü ve de korkutucudur. Bunlar dışındaki ırkların barbarları genelde güney üzerinden gelir iken, bazen kuzeyin kabileleri tarafından kabul edilip yetiştirilebilirler de.”
Bize verilen bütün bilgilere bir göz gezdirmiş olduk böylece. Gördüğünüz üzere sistematik değil de daha çok hikaye odaklı bir şekilde barbarları iyice irdeledik. Üçlemenin son bölümü ile son versiyondaki dallanmalarını da inceleyerek Barbarlar üzerine gerçekleştirdiğimiz araştırmamızı sonlandıracağız.
https://www.youtube.com/watch?v=yI3wdL-kp3w
Yazar: Berkay Sert
