Akademi ödülleri diğer adıyla ‘Oscar’lar sahiplerini buldu. En iyi film ödülünü ise Türkçe’ye Suyun Sesi adıyla çevrilen “The Shape of Water” kazandı. En iyi yönetmen ödülüyle birlikte iki ödülü evine götüren kişinin geek kesim tarafından iyi tanınan Guillermo del Toro olması ise Hollywood’da kendini göstermeye başlayan yeni bir akım bakımından ayrı bir parantezi hak ediyor.
Guillermo del Toro, pek çok insan gibi çizgi film – anime izleyerek büyümüş, fakat büyüyünce bunları arkasında bırakmamış. Senaristlik ve yönetmenlik kariyeri boyunca Blade, Hellboy, Pan’s Labyrinth ve Pacific Rim gibi ürünler ortaya çıkarmış. Özellikle Pacific Rim filmini tanıtırken, Gundam gibi klasiklerden ne kadar etkilendiğinden bahsetmeden geçemiyor. Sadece anime de değil aynı zamanda çizgi roman ve video oyun dünyasıyla da oldukça haşır neşir kendisi. Hatta Metal Gear Solid serilerinden tanıdığımız Hideo Kojima ile oldukça sıkı fıkılar ve Kojima’nın yapımına devam etmekte olduğu Death Stranding‘te de birlikte çalışıyorlar. Oyunun senaryo ve yönetmenliğine del Toro ne kadar karışıyor bilmesek de iki deha da birbirlerine büyük bir saygı duyuyorlar ve birbirlerinin işlerinden etkilendiklerini her fırsatta dile getiriyorlar.
Aslında yazıyı tamamen del Toro ve animelere de adayabilirdik ancak güncel sayılabileceği için yine değinmekte fayda var. Geçtiğimiz ay vizyona giren Black Panther, hem sinema basını hem de gişe anlamında büyük bir sükse yaptı. Filmin baş kötüsü Michael B. Jordan ise tanıtım çalışmaları sırasında yine her fırsatta anime sevgisini dile getirmekten çekinmedi.
Son olarak sevseniz de sevmeseniz de Kim Kardashian, saçlarını yeni pembe rengine boyatırken bu sezonun animelerinden olan “Darling in the Franxx“teki Zero Two karakterinden etkilendiğini söyledi. Burada ilgi çeken kısım Kim Kardashian’ın daha önce hiç geek hobilerine ilgisi olduğundan bahsetmemiş olmasıydı. Kim Kardashian’ın genel şöhreti düşünülünce otaku kesimin de buna hiç inanası gelmedi ve bu hareketi reklam kokulu buldular. Bunun yanında Michael B. Jordan bile kendini ‘Otaku’ olarak tanımlarken hep Naruto ve One Piece gibi ana akım animeleri ne kadar sevdiğinden bahsediyordu. Kim Kardashian ise daha henüz bu sezon başlamış bir animeye atıfta bulunuyordu. Bu hamle eğer otakular haklıysa çok akıllıca ya da kadın gerçekten sıkı ve düzenli bir anime takipçisi.
Animelere olan tutkusunu dile getiren ünlüler bunlarla sınırlı değil elbette. Samuel L. Jackson, rahmetli Robin Williams, Christian Bale, Tobey Maguire, Will Smith, Leonardo DiCaprio, Snoop Dogg ve Daniel Radcliffe gibi daha nice ünlüler animeleri severek takip edenler arasında. Tamam Samuel L. Jackson anime ve hentai sevdiğini bağıran bir tanesi.
Peki bu ne anlama geliyor?
Animeler artık eskiden olduğundan daha ulaşılabilir ve dolayısıyla da daha popüler. Netflix ve Amazon gibi büyük oyuncular da artık bu sektörün içinde. Tüm bunlar popülariteyi arttırarak pazarın büyümesi için yapılan taktiklerden ibaret de olabilir. Zira del Toro’nun aldığı ödül pek çok kişi tarafından beklenmiyordu. Bunun yanında anime izlemek artık utandığımız, bilinirse küçümseniriz; “hala çizgi film mi izliyorsun?” gibi tepkilerle karşılaşırız diye korktuğumuz hobimiz olmaktan da çıkabilir. Zaten çıkmalı da. Hani çıkması elbette pazarı büyütür ve üreticilerin işine gelir. Fakat bunu bir komplo teorisine çevirmenin alemi yok.
Aslında biraz da şu açıdan bakmak gerek. Bilgisayar oyunları oynamak çok yakın zamana kadar küçümsenen, hor görülen hatta kötü alışkanlıklar arasında sayılan davranışlar arasındaydı. Aslında halen de bazıları için öyle. Daha geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Donald Trump Florida’da gerçekleşen katliamla ilgili suçu ülkesindeki silah sahibi olma oranına değil bilgisayar oyunlarına bağladı. Bunun en önemli sebebi nesiller arasındaki yetişme farkı ve insanın bilmediği şeylerden korkması. Ama çocukluğunda oyun oynamış nesil ilk yetişkinlerini yetiştirdi ve topluma kattı. Bu bireyler bilgisayar oyunlarının ne olduklarını biliyorlar ve ne onlardan korkuyorlar ne de onlara olduklarından fazla anlam yüklüyorlar. Hatta bazıları bunu mesleği haline getirip hayatlarını buradan idame ettiriyorlar. Ayrıca gençliğinde hiç bilgisayar oynamamışlar bile akıllı telefonlar sayesinde dijital oyunlarla tanışıp daha önce küçümsedikleri şeyin bağımlısı olabiliyorlar.
Evet öyle ya da böyle herkes video oyunlarıyla tanıştı. Artık sırada animeler var. Hala çevrenizde anime izliyorum dediğinizde “o ne?” diyenler vardır. Bizim görüşümüz bunların sayısının, Hollywood’da olan bu yeni gelişmelerle iyice azalacağı. Belki de Kim Kardashian‘ın 59 milyon takipçisinden hiç değilse 1 milyonu, anime neymiş diye google’da arama yapmıştır. Animelerle Hollywood sayesinde yeni tanışacaklardan bazıları belki de sevdikleri oyuncu ve yönetmenler neleri seviyormuş, nelerden etkilenmiş diye anime dünyasına giriş yapacak. Bazıları da çocuk işi olarak görüp tepki gösterecek ve tepki yayacak. Belki de animeler o kadar popüler olacak ki takip etmeyenler küçümsenecek, okullarda dışlanacak. Bizim temennimiz otakular ve anime severler olarak hobilerimizden bahsederken bunu çekinmeden ve açıklamak zorunda kalmadan dile getirebilmek sadece. Bekleyip, izleyip göreceğiz.
