Çizgi roman uyarlaması çizgi filmler ilki Fleischer/Famous Stüdyolarının uyarladığı Superman olmak üzere uzun zamandır bizimle birlikteler. Karakterin yaratılışından sadece 8 yıl sonra televizyona uyarlanıp 1941-1943 yılları arasında yayınlanan Superman, gelecekte yayınlanacak potansiyel çizgi film uyarlamalarının ulaşması gereken yüksek standartlar koymakla kalmayıp çizgi film uyarlamalarının potansiyel başarısını ve izleyici üzerinde etkisini göstermiş oldu. Mesela “Bu bir kuş, bu bir uçak” sözünün meşhur olmasını sağlayan 1940’larda yayınlanmış olan Superman çizgi filmi oldu. Tabi her uyarlama o akılda kalıcılığı yakalayamadı. Hadi bunu hak edip de radarın altında kalan 15 çizgi roman uyarlaması çizgi filme bakalım!
Avengers: Earth’s Mightiest Heroes
Avengers üyeleri 1960’lardan beri ekranda olmalarına rağmen takım halinde dolaşmaları uzun zaman aldı. 1966’da Marvel’ın Süper Kahramanları çizgi filminde her hafta Captain America, Thor, Iron Man, Hulk ve Sub-mariner sırayla kendilerine ait bölümlerle ekrana çıktılar. O zamandan sonra diğer Marvel çizgifilmlerinde cameo yapmaya başladılar. Sonunda 1999’da Avengers: United They Stand’de bir araya geldiler.
2013’de çıkan Avengers Assemble, 2011’de çıkan The Avengers filminin başarısının sonucunda ortaya çıkmıştı ve o başarıyı oldukça iyi sürdürdü. Tabi kimse, Avengers Assemble’ın daha ses getirici bir şekilde ortaya çıkmasını sağlamak için iptal edilen Earth’s Mightiest Heroes’u unutmamalı.
Tam kıvamında komedi, ciddiyet ve drama ile harika bir karışıma sahip olan Earth’s Mightiest Heroes malesef hakettiği değeri göremedi.
Wolverine and the X-Men
X-Men: The Animated Series takip etmesi gerçekten zor bir yapımdı. 90’larda toplam 5 sezon sürüp muhteşem bir başarı sağlamakla kalmayıp, Marvel mutantlarına koskoca bir X-Hayran jenerasyonu getirdi. 2000’de çıkan X-Men: Evolution ise daha akıllıca davranıp, öncüsü seriden ayrı bir şekilde
devam etti, “oldu bu ya” diyip aynı modda devam etmedi.
2009’da ise Wolverine and the X-Men, Evolution’un devamında çıktı ve X-Men: The Animated Series’in daha güzel bir devamı oldu ve Evolution’dan çok daha başarılı oldu. Xavier’in olmadığı daha eski bir ekibi anlatan çizgi filmde, çocuk izleyicileri ekrana kitleyecek kadar muallaklık içerirken aynı zamanda daha büyük izleyicileri de kendisine çekecek bir olgunluğa da sahipti. Tabi 1. sezonun finalinde Apocalypse hikayesinin müjdesini verdikten sonra asla bir 2. sezonu gelmedi…
Fantastic Four: World’s Greatest Heroes
Eğer Fox’un live-action uyarlamalarının sizi daha da üzmesini istiyorsanız, Fantastic Four: World’s Greatest Heroes’un herhangi bir bölümü ile 2015 yapımı reboot’u karşılaştırın. Her ne kadar kendi sorunları olsa da 2006 yapımı çizgi film çekici renkleri ve sürükleyici hikayesi ile gerçekten büyüleyiciydi.
Fantastic Four’un 60’larda, 70’lerde ve 90’larda çokca çizgi filmi oldu, hepsi kötüyle idare eder aralığındaydı. O zaman 2000’lerde çıkan ve diğerlerinden çok daha güzel olan çizgi filmin, en az akılda kalıcı olması büyük bir utanç kaynağı. Anime stili çizimlerinin farklı bir enerji, casus filmi havasındaki girişinin ise ciddi ve gizemli bir hava kattığı çizgi film her zaman kalbimizde yaşayacak.
Spider-Man: The New Animated Series
Spider-Man, çok çizgi filmin sevilen yıldızı olmuştur. 60’lardaki serisi harika bir “meme” kaynağı olmuşken 90’lardaki serisi ise sadece en iyi Spider-Man çizgifilmi olmakla kalmayıp, tüm zamanların en iyi süper kahraman çizgi filmlerinden birisi olmuştur. O zamandan beri gerek sinema gerek televizyon olsun ekranlarımızdan ayrılmayan Spider-Man’in “unutulan en harika serisine” en yakını 2007’de yayınlanan Spectacular Spider-Man olmuştur herhalde.
Fakat, kimsenin istemediği “unutulmuş en harika seri” tacını tabiki de 2003 yapımı New Animated Series hakediyor. Neil Patrick Harris’in sesiyle canlanan örümcek, Tobey Maguire’ın oynadığı ilk Spider-Man filminin devamı niteliğinde çıkmıştı ve Ultimate Spider-Man çizgiromanından esinlenilerek yapılmıştı. Her ne kadar olgun ve beğenilen bir çizgi film olsa da üzücü bir şekilde ilk sezonunu bitirip aramızdan ayrıldı.
Silver Surfer
Kısa ömürlü 98 yapımı çizgi film, Jack Kirby’nin en halüsinatif sanatını ekranlara taşımıştı. Nostaljik “yönetici seslendirmene” yer verilmesi geçmişe güzel bir değindirme olmuştu. Uatu, Adam Warlock, Nebula, Drax The Destroyer ve Ego The Living Planet gibi geniş bir kozmik karakter ekibine ev sahipliği yapan çizgifilm izleyenleri evrenin en uç noktalarına götürüp, belirsiz Marvel mitolojisini anlatıp koltuklarına geri bırakmıştır desek yeridir.
Her ne kadar sosyo-politik konulara değinse de, ana materyalden çok uzaklaşmayan serinin en akılda kalan kısmı, uzun ve karmaşık karakter hikayelerini, anlaşılabilir psikodelik bölümler halinde ekrana getirmesi olmuştur. Sadece 8 bölüm yayınlandıktan sonra Marvel ve Saban arasındaki yasal savaşa kurban gidip yayın hayatına son verildi.
Aeon Flux
3 sezon boyunca deri kıyafetli casusları izleyicilerle buluşturan Aeon Flux, Ghost in the Shell ile Egon Schiele resminin çılgın bir karışımı gibi olmuştu. Konularını filozofiyle taçlandırılmış teknolojik baloncukların içine gömen çizgi film, kült klasikleri arasındaki yerini hakediyor.
Bugünse büyük bir ihtimalle herkes Charlize Theron’un oynadığı 2005 yapımı film adaptasyonu ile tanıyor bu yapımı. Tabi çizgi filmin hayranlarının düşüncesi ise çizgi filmden bağımsız apayrı bir yapım o. Aeon Flux’ın yapımcısı Peter Chung, film adaptasyonunu bir “travesti” olarak tanımlayıp, tamamen yanlış bir çıkarımdan üretilen bir film olduğunu söyledi.
Mighty Mouse: The New Adventures
1942 ile 1961 arasında Mighty Mouse, Superman’in kemirgen karşılığı, 1967’ye kadar cumartesileri tekrarları verilen yaklaşık 80 filmde rol aldı. 10 yıllık bir gözden kaybolma sonrasında süper fare, Ralph Bakshi tarafından 1988’de yeni bir seri için tekrar canlandırıldı. Bu seri fareye sivil bir kimlik ve daha yetişkin bir yaklaşım kazandırdı. Hatta, “The Little Tramp” bölümünde kokain kullanımıyla karıştırılan sahnesi fazla bir yetişkin kimlik geldiğini düşündürdü insanlarda.
Malesef serinin hatırlandığı tek şey bu tartışmalı sahneydi ve bu serinin kültürel mirası ve efsanevi ekibi düşünüldüğünde baya utanç verici bir olay. Bünyesinde Bruce Timm, John Kricfalusi gibi isimleri barındıran ekibin üyeleri sonrasında The Simpsons, Futurama, Powerpuff Girls gibi yapımların altına imzalarını attılar.
Mega Man
İkonik oyun karakteri Mega Man’in, Amerikan-Japon ortak yapım uyarlaması 1994’de yayınlanmaya başladı ve bir zamanlar en sevilen çizgi filmlerden biriydi. 2 sezondan sonra 1995’de bir anda yayından kalktı. Sebebi mi? Düşük oyuncak satışları…
Kimse beğenilen bir çizgi filmin oyuncaklarının yok satması gerektiğinden bahsetmemişti. Hem oyun uyarlaması çizgi filmlerin genelde başarısız olmak gibi bir ortak noktaları var. Her ne kadar Mega Man çok muhteşem bir uyarlama olmasa da, eğlenceli ve akışkan animasyonuyla beraber sırf oyuncak satışları gerekçesiyle yayından kaldırılmayı hak etmediğini söyleyebiliriz.
Silverhawks
29. yüzyılda geçen Silverhawks, metal kanatlı cyborg bir grubu konu alıyor. Thundercats’i üreten stüdyodan çıkan Silverhawks, fantastik öğelerden çok bilim kurgu ağırlıklı bir yol izlemişti.
Thundercats’in ses sanatçılarının çoğunu, Mon*Star adında bir kötü karakteri, evet oldukça yaratıcı bir isim, ve Melodia adında Lady Gaga’yı andıran şeytani karakteri barındıran Silverhawks unutulmayı hak etmeyenler arasında.
Harvey Birdman, Attorney at Law
Birdperson değil, Birdman. Space Ghosts: Coast to Coast ile birlikte Harvey Birdman: Attorney at Law, 60’ların unutulmuş bir süper kahramanlarını tiiye alınmış bir kalıntısıydı. İsminden de belli olacağı üzere Birdman and The Galaxy Trio’nun Birdman’ı. Her ne kadar Hanna-Barbera karakterlerine dair sert yorumlarda bulunsa da 2 boyutlu çizimleri onlara
hoş bir selam niteliğindeydi.
Ancak çocuklar emekli olup hukuk firmasında çalışan bir süper kahramanı izlemeyi o kadar da eğlenceli bulmamış olacak ki seri Cartoon Network’ten Adult Swim kanalına, mizahının daha uygun olduğu kanala, geçiş yaptı. Ne yazık ki Adult Swim’in o zamanki izleyicisi de, her ne kadar kanalın bünyesindeki kara mizah oranına yakın bir anlatımı olsa da, seriyi çok beğenmedi ve avukatlık yapan emekli kuş adam tarihin tozlu sayfalarında yitip gitti.
The Maxx
Aynı isimli çizgi roman serisinden esinlenen The Maxx, Liquid TV’nin Aeon Fang gibi deneysel çizgi filmlerinden biriydi. The Maxx’in izleyenlere, izleyebilmeleri için neredeyse meydan okuyan havası, izleyenlerin alışkın olduğu davetkar sıcak tondan uzak olduğu için çok da gelecek vaadetmiyordu o zamanlarda.
Çoğu çizgi roman adaptasyonunun aksine, akıcı ve alışılmış çizgi film çizimleri aksine orijinal materyalin çizim tarzına sadık kalan The Maxx, aynı zamanda sosyo-politik konulara değinmekten de çekinmedi. Basitçe anlatmak gerekirse The Maxx, fiziksel olarak bağlı hissettiği sosyal hizmet görevlisi Julia Walker’ı koruyan evsiz cüsseli bir süper kahramandı.
Static Shock
2000-2004 arası yayınladığı 4 sezonda karışık tepkiler almış olmasına rağmen Static Shock, önemli bir mirasa sahip. Dwayne McDuffie tarafından yaratılan, hazır cevap genç karakter, DC Comics karakterlerinden Static’in gençliğinden başkası değildi ve aynı zamanda McDuffie’nin televizyon animasyonu hayatında çok önemli bir itici güç oldu.
Kahramanımız, gizli kimliği ile Virgil Hawkins, güçlerini klasik yollardan kazandı, garip kimyasallar sebebiyle mutasyon geçirdi. Aynı zamanda ırkı, hip-hop tema müziği ve tarzı ile ilk beyaz olmayan süper kahramanlardan biri olan Static Shock, televizyon ve çizgi roman dünyalarında kültürel farklılıkların kabul görmesinde önemli bir rol oynadı.
Teenage Mutant Ninja Turtles (2003)
TMNT, popüler kültürde hala yer edinebilmiş serilerden birisidir, bunu da sonsuz defa yeniden çekilen filmler ve yeniden yapılan animasyonlara borçlu. Ekranlara ilk defa 1987-1996 yıllarında
yayınlanan serileriyle gelen kaplumbağaların kültürel etkileri bugün de oldukça bariz. Orijinal seri genç izleyicileri çekecek tek yönlülüğüyle aklımızda kalıyor.
2003’de çıkan seri ise bir tık daha karanlık bir temaya sahipti ve bu her ne kadar çocuklar için uygun olacak sınırlarda kalmış olsa da seride muhteşem bir etkiye sebep olmuştu. Mesela, Michangelo “komik adam” rolüne daha da çok bürünmüşken, kardeşleri komedyenlik ve pizza sevgisini, ciddi bir suç savaşı moduyla değiştirmişlerdi, genel olarak.
Thundercats (2011)
Konu çizgi film klasiklerine gelince, saçma kısımlarına rağmen, Thundercats her zaman favoriler arasında yer alacak. Popüler kültürdeki övgü dolu yeri yüzünden, herhangi bir rebootu ya da hikayesinin yeniden anlatımını yapmak oldukça zor olacaktır.
Lion-O ve Kedilerin, Mumm-Ra ve sürüngen ordusunun Thundera’yı ele geçirmelerinin ardından, ellerinden geri alınması için asi güçler olarak bir araya gelmelerini anlatıyor. Geniş hayvansal ırk çeşitliliği, karakterler üzerinden ırkçılık ve koloniyalizm gibi konular hakkında serinin daha karmaşık ve derin yorumlar yapmasını da sağlıyor. Neden bu kadar erken yayından kalktığı
ise kocaman bir soru işareti. (Hayır dünyayı yöneten sürüngen insanlar değil)
Todd Macfarlane’s Spawn
Çizgi dizi içinde şiddet içeriği ve çıplaklık uyarısı yapıldığında, ilginç bir yolda olduğunuzun farkına varıyorsunuz. Orijinal olarak 1997-1999 aralığında HBO’da yayınlanan Todd Macfarlane’s Spawn,
bir Spawn adaptasyonundan bekleyeceğiniz her şeye sahipti: derin düşüncelere ev sahipliği yapan, şiddet dolu atmosferik bir yapım. Karakterin gölgeler arasında bir karartı halinde konşuşturması,
serinin girişinin bile insanın soğuk soğuk terlemesine sebep oluyor.
Spawn gibi uçuk bir karakterin neden HBO için muhteşem olduğunu görmek çok kolay. Eğer seri bugün yayınlanmış olsaydı, Deadpool gibi anti-kahramanların revaçta olmasıyla kanalın genel havasının bir araya gelmesi sonucu daha geniş bir izleyici kitlesine sahip olmasını sağlayabilirdi. Ama şu an, gözardı edilmiş bir efsane olarak yerini koruyor.
Yorum yap