Star Wars: Son Jedi filmi 13 Aralık 2017 tarihinde vizyona girmiş ve Star Wars hayranları tarafından ‘karışık’ geri dönüş almıştı. Bazı hayranlar yönetmen Rian Johnson’ın seriye getirdiği yeni vizyona hayran kalırken, diğerleri ise bu yeni yönelimin Star Wars ruhuna ve evrenine aykırı olduğunu savundular.
Peki, eleştirilerden hangilerinin haklı, hangilerinin sadece değişiklikten hoşlanmayan ‘fanboylar’ tarafından öne sürülen söylemler olduğunu incelemeye çalışacağım.
Nasıl Başlamıştı?
Star Wars’un en son üçlemesine gelen tepkiler Son Jedi filminden çok daha önce oluşmaya başlamıştı. Lucasfilm firmasını 2012 yılında satın alan Disney, 2014 yılının Nisan ayında şok edici bir karar alarak neredeyse 30 yıldır kitaplar, çizgi romanlar ve oyunlar yoluyla genişleyen Star Wars evreninin çok büyük bir bölümünü yok saymıştı. Bu durum doğal olarak yıllarca seriyi severek takip eden hayranlarda yeni üçlemeye karşı bir önyargı oluşturdu. Disney’in yeniden yapılandırdığı Star Wars evreninde serinin önceki altı filmi ve Klon Savaşları animasyonu kendilerine yer bulabildiler.
Son Jedi filmine gelen tepkilerin çoğunluğunun filmin kalitesiyle alakalı olmadığını belirtmekte fayda var. Hatta Metacritic ve Rotten Tomatoes gibi büyük sitelerden gelen yüksek puanlar bunun bir göstergesi.
Hayranların çoğunluğu filmdeki büyük hataları şu şekilde sıralıyor:
1- Luke Skywalker
Star Wars: Jedi’ın Dönüşü filminden sonra çıkan kitap ve çizgi romanlarda Luke Skywalker’ın Jedi düzenini reformlarla yeniden kurmaya çalıştığı ve gelecek için umutlu bir karaktere sahip olduğu görülüyordu. Kimse önceden tanıdığımız Luke’un aksi bir amcaya dönüşeceğini beklemiyordu. Kabul etmek gerekir ki bu durum filmde oldukça komik sahnelere yol açmışsa da çoğu kişi bunu karaktere saygısızlık olarak gördü.
2- Harcanan karakterler
Üçlemenin ilk filminden beri Disney, Captain Phasma ve Snoke gibi karakterlerin ne kadar harika olduklarından bahsetse de iki filmdir bu karakterlerin hikayenin herhangi bir noktasında göze çarptığını göremedik ve Snoke’un ölümü, onun gerçek kimliği hakkında spekülasyon yapan çoğu hayranın hayallerini yıktı.
3- Rose ve Finn
Filmin ortalarına doğru Finn ve Rose ünlü bir kod kırıcıyı bulmak üzere bir maceraya atıldılar ve bu macera sırasında izleyiciye ikilinin arasında bir şeyler olduğu mesajı verilmeye çalışıldı, fakat izleyicilerin büyük bir kısmı bu ilişkinin, hatta Rose karakterinin, zorlama olduğunu belirtti. Buna ek olarak Rose’un filmin sonlarına doğru Finn’in yaptığı intihar saldırısı girişimini bozması da karaktere duyulan nefreti körükledi.
4- Amiral Holdo’nun Planı
Burada asıl eleştirilen kısım planın kendisinden ziyade Amiral Holdo’nun planını nedensiz bir şekilde kimseyle paylaşmamış ve sonradan açıklanan planın “dahice” ama kendisini feda etmesine yol açan bir plan olması tanımadığımız bir karakteri umursamamız için yapılmış başarısız bir girişim gibi gözüktü.
5- Rey’in ailesi
Güç Uyanıyor filmi çıkmadan önce başlayan “Acaba Rey’in ebeveynleri kim?” soruları, filmi izleyip Rey’in ne kadar güçlü olduğunu gördüğümüzde daha da artmıştı. Bu konu hakkında yüzlerce teori üretildi. Bunun asıl nedeni Güç’ü bu kadar etkili kullanan bir karakterin illa ki tanıdığımız karakterlerin soyundan gelmesi düşüncesiydi. Fakat yönetmen Rian Johnson bize bir sürpriz yaparak Rey’in ebeveynlerinin önemsiz insanlar olduğunu açıkladı. Tabi ki bu durum Star Wars evrenine hakim birçok kişi için yetersiz bir açıklama oldu.
