The Good Place, Michael Schur’un yapımcılığını üstlendiği Netflix’te yayınlanan bir Amerikan komedi dizisi olarak karşımıza çıktı. The Good Place, hayatını yeni kaybetmiş olan Eleanor Shellstrop (Kristen Bell) adındaki genç bir kadının ölümünden sonraki hayata uyanması ile başlıyor ve dizinin tümünde aslında insanın ölümden sonra nereye gitmesi gerektiği, insan hayatında yaptığımız neler ahlaka uygun, aslında iyilik nedir, her insanın içinde bir iyilik var mıdır, insan kendi iradesi ile özgür olabilir mi gibi komedi dizisi olmasına rağmen bize birçok felsefe ve ahlak sorusunun da cevabını sorgulatmaya yönelik düşüncelere sevk ediyor. Dizide cennet imgesi ‘’iyi yer’’ olarak geçen bir ütopyadır. Eleanor’un Michael tarafından The Good Place’e gönderilmesi ile de hikayemiz başlar. Mimarlığını Michael’ın yaptığı bu yer çok sayıda iyi insanın yaşadığı bir cennet ütopyasıdır fakat burada bir hata vardır. Bu hata Eleanor’un oraya ait olamayacak kadar yaşamında kötülükler yapmış biri olmasıdır bu küçük görünen hata The Good Place’in sonu olacaktır. Buna rağmen Eleanor bu durumu saklamaya çalışacaktır fakat pek de bu konuda becerikli olamaz.
The Good Place Bölgesindeki Kötü İki Kişi
Ruh eşlerinin dağıtıldığı ilk günde Eleanor’un şansına Etik Profesörü olan Chidi düşer. Michael, ruh eşleri için onlara en uygun evler tasarlayarak bir arada yaşamaları gerektiğini düşünmüş ve onlara yardımcı olarak da Janet adında bir yardımcı tasarlamıştır. Janet her çağrıldığında yardıma ihtiyacı olan herkese bilgi vermek ile yükümlüdür. Eleanor da Chidi ile beraber yaşamaya başlar ve bundan sonra birçok yerde pot kırar Chidi ise etik konusunda dünyada yaşadığı çıkmazları da düşünürsek Eleanor’u tabi ki ele verecektir fakat Chidi bunun yerine Eleanor’a iyi biri nasıl olunacağını öğretmeye çalışır. O sırada bu eşlerden diğeri olan zengin ve güzel Tahani ile Budist kesiş Josan karşımıza çıkıyor. Josan da Eleanor gibi yanlışlıkla iyi yerde olan bir başka karakterdir ama Jason kesiş rolünde olup hep sustuğu için bunu daha sonra fark edecekler.
Kötülerin Yeniden İyi Olma Şansı Var Mıdır?
Chidi üniversitede bir öğretmenken etik ve ahlak hakkında ne öğrettiyse Eleanor’a da Kant’tan Hegel’e kadar hepsini öğretmeye çalışır ve bir kötüden iyi yaratmak için uğraşır. Dizinin bu kısmı felsefeye ilgi duyan herkesin izlemesi gereken birçok alt metni ve sorgulamayı içinde barındırıyor. Dizi size herkesin ikinci bir şansı olup olmayacağını olabilirse bunun nasıl mümkün olduğunu soruyor. İnsanlar değişebilir mi? Kötülük ve iyilik aslında bir farkındalık problemi midir gibi birçok soruyu size sorarak yönetmen kendi içimizde muhakeme yapmamızı istemiş.
Her Güzel Şeyin Bir Sonu Vardır Cennetin Bile
Tabii ki Eleanor için de The Good Place’de bir son vardır. İyi yerde Eleanor her ne kadar iyi biri olmaya çalışsa da dengeler değişir ve problemler çıkmaya başlar. Bu ütopyanın mimarı olan Micheal ise bu felaketlerin neden geldiğini anlamaya çalışır. Sonunda Eleanor ve Jason’un ait olmadıkları yerde olmasının doğurduğu sonuçlar ile The Good Place felaketlere sürüklenir.
Sonuç olarak The Good Place ve Eleanor bize iyiliğin temellerinin sadece tek bir nedene bağlı olmadığını ve saf, gerçek iyilik olmadığı sürece bu iyiliğin samimi olmadığını öğretiyor. İyilik-Kötülük tartışması Hobbes’tan Roussea’ya süren uzun bir mesele ve tüm bu filozoflar bizler için tek bir doğru sunamadı. Biz de buradan iyiliğin tek bir çerçeveden bakılarak iyilik olamayacağını ve ciddi bir kötünün bile değişerek iyiliği bulabileceğini görüyoruz.
NBC kanalında yayınlanmış olan ve 4 sezon süren The Good Place, absürd mizah sevenler için de ideal diyebiliriz. Bir sonraki dizi incelememizde görüşmek üzere…
Yorum yap