DAREDEVIL SARI
Yazar:
Jeph Loeb
Çizer:
Tim Sale
Yayın Evi:
Marmara Çizgi
Sayfa Sayısı:
160
Marvel’ın Ağustos 2001‘de yayınlamaya başladığı 6 sayılık mini serisi Daredevil: Sarı, ülkemizde Marmara Çizgi tarafından 2008 yılında basılmIş olsa da kendisini alıp okuma fırsatına birkaç gün önce erişebildim. Bu çizgi romanı uzun zamandır başlamayı planladığım fakat yeni çıkan çizgi romanlar nedeniyle sürekli ertelediğim Marvel Renkler serisine güzel bir başlangıç yapmamı sağlayacağını düşünerek alırken böylesine etkileyici bir eserle karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim.
Özel olarak bu ciltte anlatılanlara geçmeden önce Marvel Renkler serisinden biraz bahsetmek istiyorum. Jeph Loeb-Tim Sale ekibinin yaratıcılığını üstlendiği seri Daredevil: Sarı, Spider-man: Mavi ve Hulk: Gri’den oluşuyor. Söylentilere göre o zamanlar bu üçlünün yanına bir de Captain America: White koymayı düşünmüşler fakat sonradan vazgeçmişler. Uzun bir aradan sonra şu sıralar yeniden yapılması konuşuluyor. Jeph-Tim ikilisinin diğer işleri gibi bu hikayeler de belli bir olay üzerinden ilerlemek yerine karakterlerin iç dünyası ve birbirleri hakkındaki düşünceleri üzerinden ilerliyor. Kendilerini Batman: The Long Halloween ve Superman: For All Seasons çizgi romanlarından hatırlayabilirsiniz.
Jeph Loeb hikayelerinin genelinde karşılaşabileceğiniz anlatım tekniği burada da kullanılmış. Hikaye boyunca geçmişte yaşanmış olaylara tanıklık ediyor ve bunları Matt Murdock’ın iç sesiyle dinliyoruz. Karen Page’in ölümü sonrası yaşadığı derin acının ona hissettirdikleri mükemmel bir şekilde anlatılmış. Ayrıca ana karakterimizin kör olması da çok iyi kullanılmış ve ortaya akılda kalıcı pek çok sahne çıkmış. Çizgi romanı okuyanlar bilardo ve bowling sahneleri dediğimde ne demek istediğimi anlayacaklardır. Aşağıya da ufak bir görsel iliştiriyorum.
Matt’in babasının sözleri olarak iletilen pek çok güzel mesaj da mevcut. Bunlardan bir tanesini yazımın sonunda sizlerle paylaşacağım. Bu sözler o sırada gerçekleşen olayla bağlantılı olduğu gibi aynı zamanda ardında derin anlamlar gizleyen felsefik sözler. Bu bağlamda hikayenin sizi içine çektiğini ve kendini bir solukta okuttuğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her sayının ismi hikayede yer alıyor ve genellikle bir önceki sayıda söylenen sözlerde yer alan kelime gruplarından biri oluyor. Sarı kostümün çıkış noktası ve sonrasında kırmızı kostüme geçiş de son derece başarılı bir şekilde aktarılmış. Ayrıca hikayede yer alan Fixer, Sweeney gibi karakterler de çok iyi işlenmiş. Okumayı düşünenler varsa okurken yanlarına bir tabak fıstık almalarını öneririm 😉
Kapaklardan da fark edebileceğiniz üzere Tim Sale’in çizimleri de hikayeye tam oturuyor. Her zaman parlak renkli kostümler giyen karakterlerin komik göründüğünü düşünen birisi olarak bırakın sarı kostümü garipsemeyi, pek çok noktada ”çok havalı” bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Üstelik hikayenin çeşitli bölümlerinde kısa da olsa rolleri bulunan Fantastic Four, Electro, Purple Man gibi karakterleri de gayet hoş bir şekilde resmetmeyi başarmış. Çizimlerle anlatılan hikaye mükemmel bir uyum içinde ilerliyor. Özellikle hoplamalı zıplamalı aksiyon sahnelerinde kullanılan çizim tekniği her şeyin kafanızda çok daha net canlanmasını sağlıyor. Aşağıdaki görseller ne demek istediğimi daha net açıklayacaktır.
Sonuç olarak Daredevil: Sarı mutlaka okunması gereken bir şaheser. 2001’de çıkan ilk sayısından son sayısına kadar özenle hazırlanmış, karaktere saygı duruşu niteliğinde bir çizgi roman. Marmara Çizgi tarafından dilimize kazandırılan bu ciltte çeviri ya da grafik uygulama açısından da göze batan bir hata fark etmedim. Kendilerine çizgi roman severlere Daredevil: Sarı’yı okuma şansını verdikleri için teşekkür ediyor ve Jack Murdock’ın şu sözüyle yazımı noktalıyorum.
“Bir adamın erkeklik ölçütü mindere nasıl düştüğü
Yorum yap