Daha önce aynısını Marvel için yaptığımız çalışmayı bir de DC Evreni için yapalım dedik. Zira bu tarafta da yanlış bilinen pek çok şey var. Bir de bilinmeyenler var ki onlara da daha sonra değineceğiz 😉
1- Jonathan Kent’in ölümü
Aslında bu konuda söylenecek herhangi bir şeye yanlış demek ne kadar doğru olur emin değilim. Zira Jonathan Kent’in ölümü pek çok farklı şekilde gösterildi. Yine de genel olarak kalp krizi geçirerek öldüğü kabul edilir. Man of Steel’de gördüğümüz hortum sahnesi bu açıdan çizgi romanlardan farklıdır.
2- O S neyin neSi ?
Superman’in sembolü olan S pek çok yerde kullanıldı. Peki ama bu harfin ne anlamı var. Aslında bunun bir harf olmadığını söylemek doğru olacaktır sanırım. Şöyle ki: Başlangıçta sadece Superman’in S’si olarak düşünülse de, (o zamanlar eleman daha Superman adını kazanmadan üstünde S sembolü olan bir kostüm giymesinin sorgulanacağı düşünülmemiş demek ki) zamanla bu sembole farklı açıklamalar getirildi. S sembolü için yapılan ilk açıklama aynı zamanda genel olarak kabul görenidir. Yetmişli yıllardan bu yana Superman’in göğsünde taşıdığı sembolün aslında bir harf olmadığı, El Hanesi‘nin arması olduğu söylenir. Man of Steel’de ise 2004 yılında çıkan Superman: Birthright çizgi romanında da olduğu gibi ”halkının umut sembolü” olduğu belirtilir.
3- Batman, Bob Kane tarafından yaratılmıştır
Bu maddeyi buraya koymazsam içimde kalırdı. Zira çizgi roman tarihinde hakkı en çok yenen adam belki de Bill Finger‘dır. Kendisi başlangıçta yukarıdaki gibi olan ”Bat-man”i günümüzdekine en yakın haline getiren adamdır. Buna rağmen yıllarca Batman çizgi romanlarında ”Batman Bob Kane tarafından yaratılmıştır.” yazısı görünür. Oysa yüz maskesini değiştiren, kanatları atıp yerine pelerin getiren, eldiven ve siyah kostümü de ilk öneren kişi kendisidir. Hatta Bruce Wayne ismini de kendisinin bulduğu söylentiler arasındadır. Ayrıca bildiğimiz pek çok Batman karakterinin de yaratılmasında payı büyüktür. Kısaca Batman’i Batman yapan adam (bana göre) Bill Finger’dır.
4- Batman eşcinseldir
Batman hakkında ortaya atılan asılsız iddialardan birisi de budur. Yardımcılarının sürekli erkek olması, ”beraber yaşamak isteyen iki homoseksüelin rüyası” şeklinde yorumlanmış ve okurlar üzerinde bu yönde bir etki yarattığı ileri sürülmüştür. O dönemlerde yürürlüğe giren ”Comics Code Authority” uygulamasıyla birlikte bu iddiaları düşürmek için Batwoman ve Bat-girl gibi kadın karakterler yaratılmıştır. Yazarların da söylediği gibi böyle bir durum söz konusu değildir arkadaşlar, yapmayın etmeyin. 😀
5- Kim bu Robin?
Bu soruyu ”Hangi Robin?” şeklinde değiştirmek daha doğru olacaktır. Zira Batman’in yardımcısı olan Robin, bir ünvan. İsmini bir kuş türünden (Türkçe’ye Kızılgerdan olarak çevrilmiş) alan Robinler şimdiye kadar farklı zamanlarda ortaya çıkarak Batman’e yardımcı olmuşlardır. Dick Grayson, Jason Todd, Tim Drake, Damian Wayne, Stephanie Brown, Carrie Kelly gibi isimlerin üstlendiği ünvana sahip kişilerin sonu maalesef genelde hayırlı olmaz.
6- Joker’in gerçek adı Jack Napier’dır
Yok öyle bir şey arkadaşlar. Joker’in gerçek kimliği hala gizemini korumaktadır. Jack Napier ise Tim Burton‘ın Batman filmindeki Joker’in adıdır. DC Evreni çizgi romanlarında böyle bir durum söz konusu değil. Justice League #42’de Batman Joker’in kimliğini öğrendi fakat bu okuyucular için hala bir sır.
7- Batman hazırlıklıysa alır
Güldürtmeyin kendinize. İnanın ben de sizin kadar Batman seviyorum fakat bu onun yenilmez olduğu anlamına gelmez. Ki Batman’i sevenler de her zaman kazandığı için sevmez. Batman kesinlikle yenilmez değildir. Aksine ölmesi son derece kolay ve mümkündür. Kendisi de bunu Batman: HUSH serisinde şu şekilde kabullenmiştir: “””Clark istese, süper hızını kullanıp beni ezebilir. Ama onun nasıl düşündüğünü biliyorum. Kriptonit’ten bile büyük bir zayıflığı var. Derinlere inildiğinde, Clark aslında iyi birisi. Ve ben değilim.” Yani bunları bir kenara bırakın ve gerçeği kabullenin. Başardığı onlarca şeye ramen o sadece bir insan. Ama bu onu daha ezik yapmaz, aksine zaferlerinin daha önemli olduğunu gösterir.
8- İlk Yeşil Fener Hal Jordan’dır
Bu yanlış/eksik bir bilgidir. DC Evreni çizgi romanlarında karşılaştığımız ilk Yeşil Fener 1940 yılında Martin Nodell ve Bill Finger tarafından yaratılan Alan Scott‘tır. Bir yeşil fener olmasına ramen Yeşil Fener Birliği’nin bir üyesi değildir. Bu bağlamda yukarıdaki cümleyi ”Hal Jordan, Yeşil Fener birliğinin ilk insan üyesidir.” şeklinde düzenlerseniz, sanırım kimse itiraz edemez.
Not: Yukarıdaki kısma takılan arkadaşlar olmuş. Olay ufak bir yanlış anlaşılmadan ibaret. Hal Jordan’ın Yeşil Fener Birliği’nin ilk insan üyesi olduğunu söylerken çizgi roman tarihinden bahsetmiştim. Kendisi Alan Scott’tan sonra karşılaştığımız ilk insan Yeşil Fener. Eğer olaya tarihsel olarak bakarsak Hal Jordan’dan önce yüzüğü taşıyan Jong Li, Daniel Young, Donna Parker (geçici süreliğine de olsa) gibi isimler de var.
Ek bilgi: Yeşil Fenerlerin sarı renge olan zaafı gibi, ilk Yeşil Fener olan Alan Scott’ın da zayıf noktası tahtadır. (Evet, bildiğimiz sıradan tahta.)
9- Wonder Woman’ın derisi kurşun geçirmezdir
Bu da ana evrende geçmeyen bir hikaye olan Injustice’de gördüğümüz geçerliliği olmayan bir bilgi. Bu konu üzerinde tartışılabilir çünkü Wonder Woman‘ın derisi hakkında sonu gelmez teoriler var. Sanırım DC Evreni içinde karakteri hepten ”Superman’in kadın versiyonu” haline getirmemek için bu soruyu yanıtlamaktan kaçınıyor. Açıkçası ben ”Derisi kurşun geçirmez olsa neden kurşunları bileklikleriyle karşılamaya çalışsın?” sorusuna mantıklı bir cevap bulamadığım için kurşunlardan etkilendiğini düşünüyorum. Ama dediğim gibi bu konuda bir kesinlik yok.
10- Superman’in sadece ısı bakışı vardır
Genelde karşılaştığımızın aksine, Superman’in gözleri lazer ışınları fırlatmaktan fazlasını yapabiliyor. İşte o gözlerin sahip olduğu yetenekler:
– X-ray görüşü
– Teleskobik görüş
– Mikroskobik görüş
– UV görüşü
– Kızılötesi görüş…
Gelin görün ki tüm bunlara rağmen kurşunun arkasını göremez.
Son olarak yabancı forumlarda karşılaştığım bir soruyu sizinle paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum. ”Superman göz kapaklarının arkasını görebilir mi ?” (neden böyle bir şey yapmak isteyeceğini es geçersek tabii 😀 )