Tokyo Revengers
Tokyo Revengers aynı adlı mangadan uyarlama bir anime serisi. Serinin yapımcılığını LIDENFILMS üstleniyor. LIDENFILMS’ı nereden tanıyoruz diye soracak olursanız; daha önce Arslan Senki, Berserk, Terra Formars, Mugen no Juunin: Immortal, New Initial D Movie serisi gibi işlere el attılar. Tokyo Revengers’ın mangakası Ken Wakui hakkında pek bir bilgim yok. Sadece Tokyo Revengers mangasının çizimleri hoşuma gitmişti. Bu seriyi izlememdeki ana sebep de sosyal medyada gördüğüm Tokyo Revengers mangasına ait çizimler oldu.
Ana karakterimiz Takemichi Hanagaki, kendisine saygı beklemeden saygı gösteren, korkak, çaresiz ve bugüne kadar sadece bir kız arkadaşı olmuş yetişkin bir asosyaldir. Yine tabiri caizse ot gibi yaşadığı günlerden birinde, o tek kız arkadaşının da öldürüldüğünü öğrenir. Sonraki gün metro istasyonunda trenini beklerken, kalabalığın içinden birisi Takemichi Hanagaki’yi tren raylarının üzerine iter. Ölmeyi bekler halde gözünü kapattığında aklına sadece eski sevgilisi gelir ve gözlerini açtığında 12 yıl öncesine yolculuk yapmıştır. Bizim “ezik” ana karakterimiz bir anda zaman yolcusu olur ve lise yıllarına geri döner. Artık Takemichi’nin tek bir gayesi vardır. Geleceği değiştirip sevgilisinin ölmesini engellemek.
Daha ilk bölümden ufak bir Crows Zero havası aldım. Bir Crows Zero severi olarak bu çok hoşuma gitti. Bu yıl özelinde animelerin kalitesi açısından ümidim zayıftı ama giderek beklentim ve heyecanım artıyor. Bu seriyi kesinlikle tavsiye ederim, bir şans verin. Konusu ve konuyu ele alışı beni içine çekti. Kendisini daha önce yanlış bir şekilde yetiştirmiş ana karakterin tekrardan karakter gelişimi yaşamasını, izlemeyi seviyorum; çünkü gerçek hayatta kimse bize ikinci bir şans sunmuyor. Hiç değilse Tokyo Revengers, Relife, Orange gibi anime serilerini izleyip, bağ kurduğumuz ana karakterin bu şansı elde etmesi beni mutlu ediyor.
86
86 bir light novel uyarlaması ve serinin yapımcılığını A-1 Pictures üstleniyor. A-1 Pictures yeni nesli yakalayan, yeni nesle hitap eden popüler bir stüdyo. Sword Art Online, Ao no Exorcist, Nanatsu no Taizai, Fairy Tail, Magi, Kuroshitsuji, Persona 5 the Animation gibi popüler ve sevilen işlere el attılar.
86, kahvaltı yaparken izleyecek bir şeyler aradığım sırada karşıma çıktı. Fazla üstüne düşünmeden animeyi açtım. Animenin ilk yarısı biterken, bu esere saygısızlık etmemeliyim diye düşünüp; kahvaltıyı yarıda bıraktım. Tüm odağımı animeye vererek izlemeye koyuldum. Şu ana kadar sadece bir bölüm izledim ama bu liste içindeki favori animem budur. 86, çizgisini bozmazsa eğer benim için bu yılın animesi bile olabilir.
San Magnolia Cumhuriyeti, komşusu olan Gidian İmparatorluğu’nun Lejyon diye adlandırdığı insansız hava araçları tarafından kuşatılmıştır. Yıllarca süren ar-ge çalışmasından sonra San Magnolia Cumhuriyeti kendi insansız savaş araçlarını üretir. Bu insansız savaş araçlarıyla, savaşı zayiatsız ve tek taraflı bir şekle sokan San Magnolia Cumhuriyeti artık zaferinden emindir. Halkı, zafere garanti gözüyle baktığı için adları gibi Magnolia tatlısı edasında bir yaşayış sürer; çünkü kendi askerleri ölmüyor, sadece ve sadece mekanik robotlar yok oluyordur ve bunun sonucunda savaşın galibi onların olması kaçınılmazdır. Hiç değilse halkın bilgisi bu yöndeydir ama kansız savaş yoktur ve 86, kansız savaşta kanları akan insanların hikayesini anlatıyor. Bu karanlık hikaye, animeyi izlemem için gayet yeterli bir sebep.
Mecha türüne karşı fazla ön yargılıyım. Bugüne kadar Mecha türünde anime sadece Tengen Toppa Gurren Lagann‘ı izledim ve o seriye bayılmıştım. Sanırım Mecha’ya da beni doyurmuştu. Yıllar sonra şans eseri, türünün mecha olduğundan habersiz bu seriye başladım. Hiç pişman değilim ve gelecek bölümünü merakla bekliyorum. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
The Way of the Househusband (Gokushufudou)
Aynı adlı mangadan uyarlanan The Way of the Househusband serisi, bir Netflix yapımı. Serinin mangakası Kousuke Oono, genelde yetişkin içerikli komedi mangası yazıyor. The Way of the Househusband Japonlar’ın çok sevdiği bir manga serisiydi ve sonunda anime olarak karşımıza çıktı.
Ana karakterimiz Tatsu, pardon Ölümsüz Tatsu, eskiden meşhur bir yakuzadır. Rakip çeteyi silahsız bir şekilde tek başına devirmiş ve suç dünyasına korku salmıştır. Şimdilerdeyse aşık olmuş ve şiddeti bırakarak tam zamanlı bir ev erkeğine dönüşmüştür. Tam zamanlı bir ev erkeği olmayı da büyük bir disiplin ve ciddiyet içinde sürdüren Tatsu, her şeyi biricik eşi için yapmaktadır. Yakuza, Ev erkeği, ölümsüzlük lakabı, biricik eş… Tatsu’nun karakter özelliklerindeki tezatlık animenin tüm komedi unsurlarını sağlıyor.
Japon kültürünü, anime komedisini seviyorsanız kesinlikle şans verin. Sevmiyor ya da bir bilginiz yoksa da şans verin. Pişman olacağınızı sanmıyorum. Yanlış anlaşılmalar üzerine kurulu komedisi Gintama’yı özletti. Gintama gibi bir şaheseri özletmesi bile başlı başına bir başarıdır. Bu anime, yılın en iyi komedi serisi olabilir.
Yorum yap