EN İYİ 5 BATMAN FİLMİ

1989’da Tim Burton ilk Batman filmini yaptığında, süper kahraman filmleri yapmak hala riskliydi ve bunu sadece birkaç stüdyo göze alabilirdi. 27 yıl sonra bugün, Dark Knight konulu birçok film yapılıyor. Peki, bunlardan hangileri en iyileri? Listedeki filmleri muhtemelen şimdiye dek izlemişsinizdir ama eğer izlemediyseniz spoiler içerdiği konusunda sizleri uyarmalıyız. Kotaku‘nun hazırladığı bu 5 En İyi Batman Filmi listesini size sunuyoruz.

Batman: Mask of the Phantasm

1993 yapımı animasyon filminde, Bruce Wayne’in Dark Knight olmak için ödediği bedel anlatılıyor. Filmin başlarında kolej öğrencisi Bruce Wayne sosyetik Andrea Beaumont ile aşkı buluyor ve ailesinin mezarına giderek artık eskisi kadar acı duymadığını söylüyor. Sonunda mutluluğu bulduğunu ya da en azından dengeyi kurduğunu düşünebilirsiniz ama maalesef öyle olmuyor. Thomas ve  Martha Wayne’nin çocuğu sonunda maskesini taktığında, Alfred’in sözleri aslında durumu açıklıyor: “Batman doğduğunda, Bruce Wayne’nin hayatı sona erdi.” Batman’in kahramanlığı, sadece bir kayıpla doğduğu için değil aynı zamanda onu kaybetmeye mahkum kıldığı için de trajik bir hikaye.

Küçük dokunuşlarla Mask of the Phantasm, diğer çizgi film serilerinden daha fazla yetişkin hissettiriyor. Bruce Wayne’in aşkı hissetmesi ve Batman ve Joker arasındaki boğuşmalardaki kanlı sahneler arasında bir sekans var. Her şeyden öte, Shirley Walker’ın Batman: The Animated Series TV programından tanıdık temaları yeniden icra etmesi orkestral bir ağırlık kattığı gibi bir opera havası da katarak filmi daha da dramatikleştirmiş.

Batman Beyond: Return of the Joker

https://www.youtube.com/watch?v=EGd1BSw767k

Batman mitinde bir Joker sorunu vardır. Dark Knight’ın baş düşmanı, yaratıcılarını neredeyse karşı konulamaz bir çekicilikle terletti, bu da suçun Palyaço Prensine daha fazla maruz kalmamızla sonuçlandı. İlk başta Batman Beyond çizgi filminde karaktere daha az yer vererek ve  bir sokak çetesi üyesi gibi göstererek bunun üstesinden gelmeye çalışıldı. Daha sonra serinin bilim kurgu-yakın gelecek düzenlemelerinde orijinal Joker’i getirdiler ki, bir şekilde her zamankinden daha acımasız ve çekici olmuştu. Film, kesinlikle en belirgin Joker hikayelerinden biri oldu. Aslında şok ediciydi çünkü Batman’in öldürmeme kuralının en olmaz şekilde kırıldığını gösteriyordu.

Batman (1966)

https://www.youtube.com/watch?v=whgBnumr3QQ

Batman’in sarsılmaz bir inancı olduğunu düşünürsek, Batman’i ve onun suçla savaşan alt kimliğini bir arada tutan şeyin de bu olduğunu söyleyebiliriz. Ama sonra birden 1960’ larda live-action Batman TV şovu çıkageldi her ne kadar püristlerin cesareti saygı uyandırsa da kötü bir Dark Knight şakası gibiydi. Komik tv şovunun aksine sinema versiyonunda, şovdaki Batman tiplemesinden uzaktaydı. Bu filmde Gotham City’de  dünya çapında tüm kötüler birleşerek bir takım oluşturdu. Batman 1966 işe yaradı çünkü, absürdlükten uzakta bir süper kahraman fantazisiydi ve konuyu içtenlikle işliyordu.

Batman Returns

Michael Keaton’ın Bruce Wayne tiplemesi Tim Burton’ın Batman filmlerindeki en iyi şey. Keaton o kadar bağımsız ve aklı havada bir milyoner playboy portresi çiziyordu ki ,onun Batman’in sorumluluğunu taşıyacak biri olacağını asla tahmin etmezdiniz. Film, insanları parçalanmış halde bırakan çocukluk ve gençlik travmaları üzerine yoğunlaştı. Burton, karlı Gotham City’yi kasvetli bir peri masalına dönüştürdü, öyle ki, hayalleri yıkılan insanları ve yaralı ruhları bir araya toplayarak bir melodram oluşturdu. Hemen hemen her Batman filmi acımasızdır ama Returns gerçekten üzücüydü.

Batman: The Dark Knight

Bu filmde Batman kahramanlığının zirve noktasında ve Gotham City’nin yer altı suç örgütleri üzerinde kendi kurallarını uygulamaya başlıyor. Heath Ledger’ın canlandırdığı Joker karakteri oyuna dahil olduğunda film ürpertici bir hal alıyor. İki ayaklı kaos olan Joker, Batman’in başa çıkamayacağı bir sorun. Ledger şimdiye kadar görülen en kötücül ve ürpertici sinematik evren Joker’i performansı sergilemiş. Onun manik homurdanmaları, sinir patlamaları ve içten içe tehditkar oluşu, onlarca yıllık kötü karakteri gerçek dünyada var olabilir kılmış. Batman günün kazananı olabilir ama Joker’le olan arapsaçı ilişkisi onda sonsuza kadar bir iz bırakacak.