Mandalorian 3. sezonunu nihayet tamamladı. Eski sezonlara göre daha az etkili olan bu sezon hayranlar tarafından fazlasıyla eleştirildi. Ancak bana göre gayet güzel ve keyifli bir sezondu. Mando, Grogu ve Bo Katan’ın maceralarını gördüğümüz bu sezon Star Wars evrenine çok fazla yeni şey kattı. Bu sezonda gördüğümüz en güzel şey ise Yeni Cumhuriyet hakkında daha fazla bilgi alıyor olmamızdı. O halde vakit kaybetmeden Mandalorian 3. sezonu bölümlerini teker teker incelemesini yapayım.
Chapter 17: The Apostate
Mandalorian’ın 2.5’uncu sezonu dediğimiz The Book of Boba Fett dizisinde öğrendiğimiz üzere Mando’nun yeniden tarikata katılması için Mandalore’un kutsal sularında yıkanması gerekiyordu. Ayrıca o dizide Grogu’yu da yanına yeniden almıştı. Bu diziyi izlemeyenler için bir özet bile detaylı verilmedi. Bu günümüzün tüketim toplumunun ne kadar arttığının büyük bir delili. Bir diziyi izlemek için başka dizileri de izlemek şartı koşmaları ve özette bile hatırlatma ihtiyacı duymamaları sanatsıllaktan uzak bir durum biraz. Bölüme dönersek Mando, bu sezonun başrolü olan Bo Katan’a gitti ve Mandalore’a gideceğini söyledi. Darksaber’ı ele geçiremediği için taraftarları tarafından terk edilen Bo Katan ise karamsar bir ifadeyle ona elveda dedi. Fakat hikayesi yeni başlıyordu. Bölümde ayrıca Karga’nın Nevarro’da yönetici olması, korsanlar ve bozuk droid gibi detaylar da keyifliydi.
Chapter 18: The Mines of Mandalore
Bu bölüm Mandalore’a geri döndük ve Dijarin’in büyük bir yaşam mücadelesini izledik. Bölümü önemli yapan şeylerden biri Grogu’nun bölümde aktif olarak rol oynamasıydı. Bo Katan’ı çağıran Grogu, manevi babasının hayatını kurtardı. Darksaber kısa bir süreliğine kaybedildi ve Bo Katan bunu almayı başardı. Bu bölümü diğer önemli yapan şeylerden biri de Mythosour türünü yer altında görmemizdi. Mitozorlar, Dış Halka dünyası Mandalore’da bulunan devasa boyutlara sahip yaratıklardı. Mandalore madenleri bir Mythosaur sığınağıydı. İddiaya göre Büyük Mandalore ve kadim Mandalorlar tarafından evcilleştirildiler ve bindirildiler, ancak Yeni Cumhuriyet döneminde en az bir Mythosaur hayatta kalmasına ve Canlı Sularda yaşamasına rağmen, Mandalor felaketinden çok önce soylarının tükendiğine inanılıyordu.
Chapter 19: The Convert
Mandalorian’ın Andor özel bölümüne hoş geldiniz. Corusscant ve Yeni Cumhuriyeti görmeyi uzun zamandır bekliyordum. Corusscant’ı uzun süre sonra ilk defa Andor dizisinde görmüştük. İmparatorluk dönemindeki halini gördükten sonra, Yeni Cumhuriyet halini görüyor olmamız harika olmuş bence. Üstelik eski İmparatorluk destekçilerine neler yapıldığını da görmüş olduk. Onları rehabilite etmeye çalışmalaro fakat bunu yaparken de baskıcı bir tutum sergilemeleri neden First Order gibi oluşumların güçlendiğini iyi açıklıyor.
Bu bölüm Gideon’a klon üreten Doktor karakteri ve onun diğer bir askerinin ortak bir macerasını izledik. Fakat Doktor, güvendiği arkadaşı tarafından ihanete uğradı. Yeni Cumhuriyet tarafından yakalanarak etik olmayan rehabilatasyon işlemi uygulandı. Bu bölümün tarzı oldukça harika işlenerek Andor’un getirdiği bilim kurgu ağırlıklı Distopya Star Wars temasını devam ettirdi. Bu bölümde ayrıca Mando tarikata kabul edildi ve yanında Bo Katan’ı da getirdi. O da yüzünü kimseye göstermediği için ekipten biri oldu.
Chapter 20: The Foundling
Bu bölüm açıkçası çok sakin bir bölümdü. Sonunda Kabile’nin Din, Bo-Katan ve Grogu’yu kollarını açarak karşıladığını gördük ve burada Grogu’nun eğitimine başlamasıyla bunun devamını görüyoruz. Küçük Ragnar’ın yırtıcı kuşlar tarafından kapılması da bu sezonun birinci bölümdeki başka bir yırtıcı hayvanla olan mücadeleyi hatırlatıyordu. Onu birinci bölümü yazarken dememiştim galba. Ayrıca sezonun başlarındaki büyük timsah saldırısı göz önüne alındığında, tüm ekibin hala aynı noktada olmasının kötü bir fikir olduğunu diyebiliriz.
The Mandalorian 2. sezonda gördüğümüz Grogu’nun bakış açısına geri götürüldük , ancak bu sefer onun Jedi Tapınağı’ndan Kelleran Beq tarafından kurtarıldığını keşfediyoruz. İsim tanıdık gelmese de, karakteri önceki üçlemede Jar Jar Binks’i canlandıran Ahmed Best canlandırıyor. Bu filmlerden sonra Star Wars aşırı hayranlarının tasvip etmediğimiz kısmının, Best’e kötü davrandığı biliyoruz. Ancak son birkaç yılda bunun tersine dönmesini ve kongrelerde çok fazla sevgi görmesini görmek inanılmazdı. Best’in Kelleran Beq rolünü ilk kez kanonik olmayan Star Wars: Jedi Temple Challenge oyun şovunda yer alan) yeniden canlandırdığını gördük. Umarım bu karakteri görmeye devam ederiz. Ayrıca Grogu’nun Order 66’den kurtaran kahraman olması da harika bir fikirdi.
Chapter 21: The Pirate
Şovun korsan tehdidiyle daha sonra başa çıkmak için Nevarro’ya geri döneceği aapaçık ortadaydı. Bu bölümde Karayip Korsanlarından fırlayıp gelen Gorian Shard davetsiz bir şekilde ortaya çıkar, Greef Karga ve vatandaşlara defolup gitmelerini söyler ve amacını iletmek için kasabayı yerle bir eder.
Yeni Cumhuriyet karakolu olan Adelphi Üssü’nü de görüyoruz. Ayrıca, hoş bir dokunuş olan Pasifik Savaşı’ndan kalma bir kampa benziyor. Carson Teva, Karga’nın yardım talebini alarak neredeyse anında harekete geçer. Burada Rebels dizisinden tanıdığım Zeb karakterinin live action halini görerek bize güzel bir cameo yaşatıyorlar. Yaklaşan Ahsoka serisindeki varlığı da doğrudan bir Rebels devamı olarak tanımlandığı için artık neredeyse kesindir.
Son olarak korsanlarla olan savaş güzel olsa bile dizideki Nevarro halkını çok az göstemeleri de biraz olumsuz eleştiriyi hak ediyor. Fakat bizim tarikatın da yeni bir yurda kavuşmasıyla da dizi tekrar gözüme girmeyi başarıyor. Ayrıca yüzünü bir daha göremeyeceğimizi düşündüğüm için üzüldüğüm Bo Katan’ın yüzü Armorer tarafından açtırılıyor. Mythosour’u görmesi ve iki dünyada da yürümesiyle yeni bir yola çıkıyor.
Chapter 22: Guns for Hire
Bölüm Jack Black ve Christopher Lloyd gibi ünlü isimleri bizlerle buluşturması sevdiğim bölümlerden biri oldu. Tarz olarak da Doctor Who bölümlerinden biriydi. Absürt uzaylılar ve garip drodiler de cabası.
Skywalker Saga’nın açılış karelerini akla getiren birkaç uzay çekiminden sonra, isimsiz bir kaptan (Christine Davis) tarafından yönetilen bir Quarren gemisinin köprüsünü görüyoruz. Geminin sensörleri yaklaşan bir İmparatorluk gemisi algıladığında balıklı bir aperatifin tadını çıkarıyor. Kaptan bunu selamlıyor ve barışçıl bir şekilde diplomatik olmaya çalışıyor. Ancak diğer geminin kaptanı tüm bunlarla ilgilenmiyor. Axe Woves (Simon Kassianides), Koska Reeves (Mercedes Varnado, namı diğer WWE süperstarı Sasha Banks) ve diğer Mandaloryalılar tarafından kuşatılmıştır.
Mandaloryalı Bo-Katan Kryze ve Grogu, şimdi Axe Woves liderliğindeki Bo-Katan’ın eski ordusunun kendilerini paralı asker olarak kurduğu pastoral gezegen Plazir-15’e doğru yola çıktılar. Onlarla karşılaşmadan önce, gezegenin yöneticileri, eski İmparatorluk subayı Yüzbaşı Bombardier ve isimsiz Plazir-15 Düşesi tarafından istemeden başka yöne çevrildiler ve birkaç yeniden amaca hizmet eden – ancak arızalı – İmparatorluk ve Ayrılıkçı droidleri etkisiz hale getirmek için yardımlarını istediler.
Bo-Katan ve Mandalorian, haydut bir droidi durdurduktan sonra onun izini bir droid bar olan The Resistor’a kadar takip eder ve barmen ile müşterilerini kendilerine yardım etmeye ikna eder. Droidlerin , gezegen Güvenlik Ofisi başkanı Komiser Helgait tarafından gizlice ithal edilen barın bakım sıvısındaki nanodroidler aracılığıyla sabote edildiğini keşfederler . Yüzleşen Helgait, kendisini bir Ayrılıkçı olarak gösterir ve Bo-Katan onu bayıltmadan önce droidleri orijinal “savaş droidi” programlarına geri döndürmekle tehdit eder. Düşes, vicdan azabı çeken Helgait’i Paraquaat’ın Ayı’nda sürgüne gönderilmeye mahkum eder.
Bölümün sonlarında Bo-Katan, Woves’a liderlik için meydan okur ve onu yener. Woves, Bo-Katan’ı Darksaber için Mandalorian’a meydan okumaya ikna etmeye çalışır ve ona Mandalore’un gerçek hükümdarının kadim silaha sahip olması gerektiğini söyler. Bo-Katan, Mandalore’u geri almak için birbirleriyle savaşmayı bırakıp güçlerini birleştirmeleri gerektiğine karar verir. Mandalorian, yükselişine yardımcı olmak için Mandalore madenlerinde cyborg tarafından yakalandığını ve onu esir alan kişiyi yenerek Bo-Katan tarafından kurtarıldığını kabul eder. Darksaber konusunun kolay bağlandığı düşünülse bile bu noktada fazla uzatmaya da pek gerek yoktu.
Chapter 23: The Spies
Bu bölümle uzun zaman sonra Moff Gideon’u görüyoruz. Elia Kane, Moff Gideon’a Mandalorların gezegenlerini geri alma niyetleri hakkında bilgi verir. Gideon bu bilgiyi bir grup İmparatorluk kalıntısı savaş lordu olan Gölge Konseyi’ne iletir. Komutan Brendol Hux’tan takviye talep ediyor ve Kaptan Pellaeon’u Büyük Amiral Thrawn’ın yokluğu hakkında sorgulayarak Konsey’in yeni bir lider seçmesi gerektiğini öne sürüyor. Bölüm, Thrawn’ın ayak seslerini duyurmasıyla özel bir yere sahip oluyor.
Nevarro’da yeniden bir araya gelen Bo-Katan Kryze, Mandalor klanlarını birleştirir ve Mandalore’un yüzeyini keşfetmek için bir keşif grubu hazırlar. Ayrılmadan önce Greef Karga, Mandalorian’a IG-12’yi sunar : IG-11’in yeniden oluşturulmuş bir versiyonu, Grogu tarafından kontrol edilmek üzere pilotluk yapılabilir bir dış iskelete dönüştürüldü. Mandalorian tereddütle Grogu’nun IG-12’yi kullanmasına izin verir. Başlangıçta gereksiz gelse de Grogu’nun kavga eden iki grubun kavgasını durdurmasında baya faydalı oldu.
Kara Askerlerden oluşan yeni bir ordu yaratma ve Büyük Mandalore Tasfiyesi’ni tamamlama niyetini ortaya koyan beskar giyimli Gideon tarafından yakalanır. Arama ekibini öldürmeye çalışır, ancak Bo-Katan, Darksaber’ı grup için kaçmak için kullanır ve Paz Vizsla, Mandalor filosunu yaklaşan saldırı konusunda uyarmak için onlara zaman kazandırmak için geride kalır. Vizsla, fırtına askerleriyle savaşır ancak Gideon’un Praetorian Muhafızları tarafından öldürülür. Karakter bu sezon oldukça büyük gelişim gösterdi ve kendini kahramanca feda ederek kesinlikle akıllara kazındı.
The Spies bölümü aslında Tevrat’taki hikayeye olan bir göndermeydi. On İki Casus, Musa Peygamber tarafından vaat edilen toprakları keşfetmek için gönderilen On İki Kabileden İsrailli reislerdi, tıpkı Bo-Katan’ın Mandalor mezheplerini birleştirip Din Djarin ve arkadaşlarıyla Mandalore’u keşfetmesi gibi. Yani buradaki casus bu anlama geliyor.
Chapter 24: The Return
Bo-Katan Kryze ve keşif timi, Moff Gideon’un üssünden geri çekilir. Mandalor amiral gemisine döndükten sonra Axe Woves, gemiyi Imperial TIE filolarına saldırmak için bir tuzak olarak kullanırken gezegen birliklerini güçlendirmek için kalan Mandalorian filosunu gönderir. Mandalorian, Grogu’nun yardımıyla esaretten kaçar ve yol boyunca çok sayıda beskarla güçlendirilmiş fırtına askeriyle savaşarak Gideon’u arar. Mandalorian ve Grogu, Gideon’un klonlarıyla dolu klonlama tanklarını keşfeder ve ardından onları yok eder. Bo-Katan ve ZırhçıMandalor takviye kuvvetlerini İmparatorluk üssüne götür ve Gideon’un fırtına askerleriyle uzun bir çatışmaya gir.
Mandalorian, klonların Gücü kullanabileceğini ancak Gideon’un kendi beskar zırhıyla eşleşemeyeceğini ortaya çıkaran Gideon’la yüzleşir. Bo-Katan gelir ve Gideon ile Darksaber ile düello yaparak Mandalorian’ın savaşı terk etmesine ve Gideon’un Praetorian Muhafızlarını Grogu ile yenmesine izin verir. Gideon, Darksaber’ı yok eder, ancak Mandalorian, Bo-Katan ve Grogu’nun ortak çabalarıyla alt edilir. Woves, Mandalor ana gemisini İmparatorluk üssüne sıkıştırır ve Gideon, ortaya çıkan patlama tarafından tüketilir; Grogu, Bo-Katan’ı ve Mandalorian’ı bir güç balonuyla patlamadan korur.
Savaştan sonra, Mandalore’un kalbindeki Great Forge yeniden başlatılır ve Mandalorian, Grogu’yu resmen evlat edinerek onun çırağı olmasına izin verir. Daha sonra Mandalorian, Carson Teva ile dürüst bir sözleşmeli işe başlar ve daha önce kendisine Greef Karga tarafından teklif edildiği gibi Nevarro’nun başkentinin eteklerindeki bir kulübeye taşınırken IG -11, Anzellan tamircileri tarafından Nevarro’nun yenisi olarak hizmet etmesi için yeniden inşa edilir. Böylece sezondaki her şey tamamlanır. Bölüm bir film tadında geçen gayet akıcı ve güzel bir kapanış bölümüydü. Elbette dövüş sahneleri biraz daha geliştirilse çok daha iyi ve izleme keyfi daha yüksek olur.
Son Notlar
Bu sezon Bo Katan’ın Kahramanın Yolculuğu aşamalarını gördüğümüz bir sezondu. İlk olarak Bo Katan yenilmiş bir şekilde sıradan hayatındadır. Mando’nun dediklerine isteksizdir ve onun çağrısını reddeder. Ardından Grogu’nun sayesinde Bo Katan, Mando’yu kurtarmaya gider. DarkSaber’ı düşmandan alır. Bir sonraki bölüm kalesi bombalandığı için Mando’yla beraber takılma zorunluluğu hisseder. O bölüm tarikata katılma hakkı kazanır.
Sıradaki bölümde, diğer üyelerin güvenini kazanır. Armorer ona bir rehber ve diğerleri de müttefik olur. Sonra, Armorer ona iki dünyada yürüdüğü için Mandalore’u yeniden kurma görevi verir. Daha sonra kahraman bir eşikten geçer ve eski dostlarının güvenini kazanır. Yeniden Darksaber’ı elinde tutar. Sonraki aşamalarda da pusuya düşerek bir zayıflık gösterir. Son bölümde ise Gideon’la karşılaştığı bir dövüş sonucu güçlenişini görüyoruz. Aslında esas istediği şeyin daha farklı olduğunu anlar.
Bu sezon Bo Katan ağırlık olsa bile gelecek sezon Mando ve Groguyu daha fazla göreceğiz diye düşünüyorum. Sezon içinde Zeb ve Ahmed Best gibi cameoları görmek ve Grand Admiral Thrawn’ın isminin geçmesi çok hoşuma gitti. Grogu her zaman tatlıydı ve Din Grogu olması da gayet hoş bir detaydı. Gideon’un ölmesi kötü karakter açısından büyük boşluk oluşturacak olsa bile klonlarından birinin hayatta kaldığını düşünüyorum. Kısacası Mandalorian bu sezonu sade bir yuvaya dönüş hikayesiydi.
Yorum yap