90’ların çocukları olarak, animeler birgün habersizce tüm büyüsü ve gizemiyle evlerimize giriverdi. Kah gece yarısı Tv’yi açıp ninjaları gördük, kah sabahın köründe denizci üniformaları içinde büyülü kızları izledik. Bizim ülkemizde sadece eski serilerden Sailor Moon, Dragon Ball TV’de yayınlansa da Avrupa kanallarında karşımıza çıkan nostaljik anime serileri bu listede.
İşte geek.com’un sırasız olarak derlediği, 90’ların gençliğini şekillendiren en iyi 10 anime!
Sailor Moon
Sailor Moon Amerika’da 1996 yılında, genç kızlara yönelik bir anime olarak başladı.
Güçleriyle ve arkadaşlıklarıyla engellerin üstesinden gelen, birbirlerine sıkı sıkıya bağlı bir grubu resmeden anime, bir süre için animasyonda devrim niteliğindeydi. 9 gezegenden gelen güzel ve ışıltılı askerler birçok fanın hayatının akışını değiştirdi.
Speed Racer
Pek çok anime fanının gözden kaçırdığı Speed Racer, Kuzey Amerika’ya ilk gelen animelerden biri ve kesinlikle kendine özgü bir tarz yarattı. Japonya’da 50’lerin klasiği olan bu animenin orijinal adı Mach GoGoGo ve ana karakterin orijinal adı da aslında Go Mifune. Speed’in gömleğindeki büyük ‘’G’’ harfinin anlamını hiç merak ettiniz mi? Go aynı zamanda Japonca’da 5 anlamına geliyor yani animede baştan beri cinaslar var.
Speed Racer yeniden yazıldı ve 1967’de yapımcı Peter Fernandez tarafından Amerika için editlendi. Fernandez aynı zamanda ünlü ‘’hızlı’’ dublajını yaptı ve içeriği de daha çocuk dostu bir hale getirdi. 1993 yılında MTV animeyi sabahın erken saatlerinde yayımlamaya başladı.
Vampire Hunter D: Bloodlust
Burada 2000 yılındaki film versiyonundan bahsediyoruz. D’nin pek çok tekrarı oldu ama bu tam bir nostalji bombası.
Yapımcılığını Madhouse’un yaptığı özetin özeti niteliğindeki Vampire Hunter D: Bloodlust, Japon animasyonlaştırılmış filmlerinden özellikle Amerika çıkışı için yapılan filmlerden ilki. Çoğu kişi bunu ilk olarak aileler çok ürpertici bulmasın diye dua ederek VHS üzerinden izledi. Korku animeleri arasında bir klasik olan film, animasyon çalışmasıyla da muhteşem.
Ninja Scroll
Klasik anime ilk olarak 1993 yılında Japonya’da ardından da 1995 yılında Amerika’da yayımlandı.Genelde bölümler halinde yayımlandı. Madhouse tarafından yaratılan anime, ağır işleyişi ve abartılı vücut yapılarıyla övünülüyor ve bu onların bir anlamda estetik imzası.
Ninja Scroll zamanına göre oldukça grafikliydi. Kan,uzuvlar ve organlar ekrana serbestçe kusuldu ve cesur bir animasyon yaratıldı ki Madhouse zaten bununla ünlü. Bu gerçek bir anime klasiği. Eğer henüz izlemediyseniz tarihten bir parça kaçırıyorsunuz.
Akira
Tüm zamanların en meşhur animesi Akira 1988’de Japonya’da, 1989 ise Amerika’da yayınlandı. Bu film, inanılmaz hikayesi, animasyonu ve tasarımıyla anime filmlerin başarısına yeni bir standart getirdi. Akira itibar kazanarak Batılıların gözünde Japon animesine bakışı değiştirdi ve popülerlik kazanmasına yardımcı olduğu gibi, stüdyolara da batılı fanların daha kaliteli anime görmek istediklerini kanıtladı.
Film çıkışından yıllar sonra bile sanatçılar ve film yapımcıları üzerinde büyük etki bıraktı. Bunlardan en önemlisi de Matrix.
Princess Mononoke
Studio Ghibli’den çıkan filmlerin hepsi birer şaheserdir ve açıkçası onları bir sıraya koymak oldukça zordur. Bu ikonik Ghibli filminde sadece insanın insana karşı mücadelesi değil aynı zamanda insanın doğaya karşı mücadelesi de irdeleniyor.
Bu My Neighbor Totoro’da olduğu gibi izleyici için kısa süreli bir heves değil aksine doğanın insan karşısındaki kaçınılmaz yenilgisine yapılan bir yolculuk. Müzik ise ne zaman duysanız tüylerinizi diken diken yapacak türden.
Ghost in the Shell
1995 yılında orijinal film Ghost in the Shell muhteşem görselleriyle izleyiciyi büyülemişti. Yenilikçi olarak geleneksel el çizimi animeyle bilgisayar grafiklerini birleştiren anime, kimsenin unutamayacağı bir hikaye anlatıyor.
İnsanlar ve teknoloji arasındaki ilişkiyi ele alan Ghost in the Shell, gerçekten yaşamanın ve tek başına olmanın paradoksunu sentezliyor. Bilim kurgu alanında önemli bir yere sahip olan Ghost in the Shell’i her animeseverin görmesi gerekiyor.
Neon Genesis Evangelion
Oldukça sevilen bu animenin 1995 yılında çıkışından sonra pek çok kez tekrarı yapıldı. Çorak bir gelecekte geçen animede dengesiz bir grup genç melekler üzerine yapılan uzaylı istilasına karşı devasa robotların içine atlar. Eva gerçekten kötü ve hızlıdır.
90’ların bilim kurgu türünde somut örnek olan Eva, anime stüdyosu Gainax’ın başarısını taçlandırdı. Buna rağmen serinin kötü şöhretli son iki bölümü seyircilerin kafasını karıştırdı ve ihanete uğramış hissettirdi.
Gundam Wing
Gundam, çeşitli serileri, OVA’lar, filmler ve binlerce figürle diğer pek çok animeyi gölgede bırakıyor.
Orijinal Mobile Suit Gundam serisi mekanik deliliğe ilk girişini 1979’da Japonya’da yaptı ama yapım batıda Gundam Wing serisiyle popüler oldu.
Gundam Wing 2000’lerde batıda yayımlanmaya başladı ve fanları bugün hala Gundam’ları izlemekten, okumaktan ve inşa etmekten hoşlanıyor.
Rurouni Kenshin
Anime gerçek bir 90’lar yapımı.Tüm karakterlerinin uzun saçları rüzgarda dalgalanıyor.
Meiji dönemi Japonyası’nda geçen anime arkadaşlık ve kurtuluş temalarını ele alınmakta. Boş zaman için birçok bölümü olmasına rağmen çekirdeğinde karakterlerin duygularını ve yansımalarını anlatan içten bir hikayesi var. 93 bölümlük Tv serisini izlemek epey zaman alacak olsa da Kenshin’in kökenini irdeleyen Rurouni Kenshin: Trust & Betrayal OVA’sını izlemeyi unutmayın.Tam anlamıyla bir gözyaşı tuzağı.
