Steins Gate İncelemesi – Giriş
Saatler 05.47’yi gösteriyor. Gözlerim mor ve uyumak istiyorum. Ancak şimdi sırası değil. Bunun için erken. Ben, Steins Gate’i bitirdim. Kafamda onlarca düşünce var. Kafam allak bullak… El. Psy. Congroo. Düşünmeye çalışıyorum. Bir tecrübe… Saat, 5.49 oldu. Zaman… Gerçeklik… Kafamda onlarca düşünce var. Uyku. Steins Gate. Düşünceler… El. Psy. Congroo. Ben harika bir şey izledim…Steins Gate İncelemesi yazmaya karar verdim.
İncelemeye geçmeden önce Steins Gate ile olan ilişkimden birazcık bahsetmek istiyorum ki benim gibi hissedebileceğinizi, benzer durumlar yaşayabileceğimizi bilin ve öyle girin. Öncelikle, animeye başlamak benim için müthiş meşakkatli(Bu kelimeyi ilk kez yazı dilinde kullandım, çok garip görünüyor. Kırbaç sesi gibi.) bir süreçti. İlk bölümü izledim, memnun kalmadım. Ancak bunda asıl sorun ne bölümdeki ağırlıktı ne de tahmin edilebilirlikti. Asıl sorun ana karaktere karşı duyduğum gıcıklıktı. Ben de Steins Gate’e devam etmek yerine, kafamı başka şeylere verdim. Ancak… Son zamanlarda sıkça duymam, her listede karşıma çıkması, bunun dışında inanılmaz övgüler alması ise durumu tekrardan gözden geçirmeme sebep oldu ve ben de bir şans daha verdim. Böylece, bu şaheseri tecrübe edebilmiş oldum… Bu yazımda da spoilerdan kaçınarak ve heyecanı bozmadan, dilimden döndüğünce; hislerimi, görüşlerimi anlatacağım. İyi okumalar!
Steins Gate- İnceleme
(Unutmadan, bu anime bir Görsel Roman(Visual Novel)dan uyarlama, yani kökeni bir oyun… Bu da Steins Gate İncelemesi başlamadan önce, ek bir bilgi olarak dursun.)
Steins Gate İncelemesi- Olay Ne?
Steins;Gate, çok basit bir biçimde; “Bir grup gencin, telefonu mikrodalgaya bağlayarak bir zaman makinesi bulmasını ve bu nedenle ortaya çıkan olayları yaşamasını” konu alıyor. Böyle söyleyince çok basit, ciddiyetsiz ve anlamsız dursa da bunu o kadar güzel açıklıyorlar ki bunu sorgulamadan, kendinizi izlemeye kaptırıveriyorsunuz. Yaşanan olaylar, hikâyenin genel olarak akışı, kurgulanma şekli o kadar başarılı ki saatlerce kopamıyorsunuz. Var olan bütün işlerinizi ertelemek ve yalnızca bu işe kendinizi bırakıvermek istiyorsunuz. İzlediğiniz süre boyunca –ki bu yirmi dört bölüme tekabül(bu kelime delicesine gülüyor gibi) ediyor- asla tempoyu düşürmeden, sıkmadan devam ediyor. Bunun yanında, sizi evrenine müthiş bir biçimde hazırlıyor. Hiçbir şeyi oldubittiye getirmiyor. Müthiş bir sıra ve düzen halinde yapıyor ki bu da “zaman yolculuğu”nda gereksiz kafa karışıklıklarını önlüyor.
Steins Gate İncelemesi- Karakterler
Burada neredeyse bütün karakterler eşit derecede öneme sahip ve hepsini gerçekten teker teker tanıyorsunuz. Fazlaca detay vermeden birazcık bahsedeceğim karakterlerden… Okabe ya da Kyouma, dizideki ana karakterimiz ve gerçekten harika yazılmış, üzerine bolca düşünülmüş. Bütün bir dizi boyunca inanılmaz bir karakter gelişimine sahip. Yaşadıklarıyla, hareketlerinin bir uyum halinde gelişip değişmesi gerçekten oldukça iyi yansıtılmış. Bunun dışında Mayuri, birçoğunuzun en sevdiği karakter olacak. İnanılmaz bir seslendirmesi var ve eminim ki bu karakterden, hâl ve tavırlarından oldukça etkileneceksiniz. Bunun dışında da Kurisu oldukça önemli ve diyalogları gerçekten güzel. Klişe özelliklerine rağmen, klişelerin dışına çıkan haslığı inanılmaz. Bunun dışında Daru, Ruka, Amane oldukça önemli karakterler bu animede…
Steins Gate –Müzik,Görsellik ve Seslendirmeler
Öncelikle çizimler oldukça klas ve sade. Çizimlerin atmosfere hizmeti, kullanılan müziklerle beraber, oldukça etkili. Bunun dışında belirli anlarda olması gereken çizimler, efektler oldukça başarılı ve bu da atmosferi tamamlamayı sağlıyor. Açılar ve karakterlerin gözüktüğü yerler oldukça iyi. Müzikler neredeyse mükemmel ve belirli bölümlerde gerçekten “HARİKA” biçimde kullanılmış. Daha önce bahsettiğim Mayuri’nin yanında, ana karakter Okabe’nin seslendirmeni de mükemmel iş çıkarmış. Bence ikonik olarak değerlendirilmesi gereken iki ses, bu animede kendilerine yer bulmuş. Bunun dışında animenin introsu ve intro müziği gerçekten inanılmaz iyi. Hiçbir bölümde geçmedim. Ending bölümünde çalan şarkıda gerçekten harika.
Steins Gate –Genel
Burada öncelikle –kendi adıma- olumsuz bir iki durumdan bahsedeceğim ve minik bir toparlamanın ardından puanlamamı yapıp Steins Gate İncelemesini sonlandıracağım. Öncelikle beni gerçekten rahatsız eden tek durum, aşırı tahmin edilebilirlik oldu. Olaylar hakkında bağlantı kurabilmek için ipucu vermek güzel olsa da bunun ucunu kaçırıp iki-üç bölüm önceden tahminler yaptırıp bunun da doğru olduğunu görmek şaşkınlık hissini dizginlediği için benim için minik, minnacıcık bir eksi oldu. Çünkü bunların işlenme şekli ve anlatışı gerçekten güzel. Bunun dışında Okabe’nin ilk bölümde sinir bozucu olması, kişisel olarak, neredeyse animeyi hiç izlemememe neden olacaktı. Bunun dışında, ilk bölümlerdeki –olması gerektiği- için olan ağırlık beni rahatsız etmedi, hatta hoşuma dahi gitti.
Bunun dışında, son olarak… Bilim kurgu hikâyelerinden, klişe zaman yolculuğu hikâyelerinden bıkkınlık gelmiş biri olarak beni fazlasıyla tatmin etti, hatta “en sevdiğim animeler” bireysel listeme en başlardan kendine yer buldu. Neredeyse tuvalete gitme-yemek yeme ihtiyaçlarımdan bile vazgeçmek istediğim anlar yaşattı. Gerçekten tecrübem sonlandığında inanılmaz duygular içerisinde kaldım ve anime fazla soğumadan da bu inceleme-fikir belirtmeyi yazmak istedim. Her neyse… Bilim kurgu sevdiren, zaman yolculuğu sevdiren bu işe puanım…
Puanım: 98
-Keşke biraz uğraşsalarmış…
-İzlemene değmez.
-Keyfini çıkar geç.
-Güzel yanları var
-Çok beğendim
-Bayıldım
