Hikayenin temeli bir shounen anime tarzına benzesede içinde barındırdıkları çok Guilty Crown‘un. Bol bol aksiyon, bilim kurgu, dram ve romantizm konularını allı pullu anlatan serimiz son bölümleri hariç mükemmel şekilde izleyicisini kendine bağlıyor. Özellikle insanlığın yaşadığı dramın 22 bölüm boyunca anlatılması takdire şayan.
İnsanlığın En büyük Faciası: Kayıp Noel
Tüm insanlık arkasına yaşlanmış önündeki noel kutlamalarına gözünü dikmişken, dünya çapında Apocalypse Virüsü salgını 2029 noeili ”Kayıp Noel” olarak adlandırılmasına yol açar. Virüs insanlığın kökünü kuruturken sağ kalanlar ise GHQ adlı çok uluslu kuruluşun himayesine girer, özellikle Japonya. Çünkü salgın Japonya’da başlar ve tüm dünyaya yayılır. GHQ ise şüpheli bulduğu insanları tedavi etmez direk ölüme yollar, karantinadakiler ise yüklü paralar karşılığı karantina merkezlerinde tutulur.
Kayıp noel’den 10 sene sonra başlayan hikayemizin ana kahramanı Ouma Shu sıradan bir lise öğrencisidir. Hayatta hiç bir amacı olmayan Shu bunalıma girer ve artık insanlığa bir faydası olması gerektiğini düşünür. Depresif bir anında okulunun film kulübünün mesken edildiği binaya girer, düşünmeye başlar. Kendisi Egoist adlı rock grubunun hayranıdır, Yuzuriha Inori ise Egoist grubunun solistidir. Liseli ergenler birer Inori hayranı ve en sevdikleri şarkısı ise ”Departures Blessings” parçasıdır. Animemizin ilk görüntüsü Inori ile başlar, kendisi Endlave adı verilen mechalardan kaçmaktadır. Elinde GHQ’dan çaldığı tüp ile endlavelerden kurtulur ve yaralı bir biçimde kendini Shu’nun bulunduğu binaya atar. Yaralı Inori’ye yardım etmek isteyen Shu çok etkilenir. GHQ mekanı basar ve kanlar içindeki Inori’yi tutuklayıp götürür. Cenaze Timi’nden olduğunu iddia eden Varlık Dışı’lar Inori’yi nakil aracına bindirirler. Kızı kurtaramadığı için pişmanlık duyan Shu Inori’nin yanında gezdirdiği Funell adlı robotu yanına alır ve eve doğru yol alır. Yolda önünü kesen amcalar Funell’i almaya kalkışınca spot lambalar arasında beliren Gai ortaya çıkar.
Void Genotipi-Sephiran Teknolojisi
Hikayemiz asıl burada başlar. Gai ile münakaşaya giren içine kapanık kahramanımız Shu patlamayı duyunca Gai Shu’yu tüpü korumasını ister. Patlamalardan ve endlavelerden kaçmaya çalışan Shu, Varlık Dışılar’ın arasında kalmış Inori’yi görür. Bir anda gaza gelen liselimiz o yöne doğru koşar ve endlave ateşinden son anda Inori’yi kurtarır fakat mermilerden biri tüpe isabet eder. Hayatının tümüyle değişeceği dakikalar içine giren Shu, tüpün içindeki Sephiran Teknolojisi adı altında üretilen 3 void genotipinden biri olan tüp sayesinde enfekte olmuştur. Bundan sonra ”Kralların Gücü” adı verilen yeteneğe sahip olacak Shu için hayat tamamen değişir.
Code Geass VS Guilty Crown
Normalde animeleri karşılaştırmayı sevmem lakin Guilty Crown ve Code Geass benzerliklerini karşılaştırmadan edemedim. Her iki animede de Japonya ulusal güçlerin kontrolü altında ve baş kaldıran bir anti örgüt bulunmakta. Klasik shounen çizimlerine sahip olan Code Geass serisinin berbat müzikleri ve hikaye örgüsünün birden başlaması. Guilty Crown serisinin eksi yönleri yok değil, bolca mevcut mesela hikayenin 14.bölümünden itibaren bir sapma meydana geliyor. Spoiler vermemek adına bu kısımları es geçiyorum ama hikayenin kopuklukları, bazı yerler detaylandırılmadan atlanması izleyiciyi ”Acaba?” durumuna düşürüyor. Artı yönleri ise tonlarca mevcut, öncelikle soundtrackları ciddi anlamda bir harika. Çizim konusunda da başarılı olan serimiz bilim kurgunun dibine kadar vurması da sevindirici gelişmeler arasında. Karakterler ve özellikle Gai’nin karizması, Inori’nin sevimliliği hikayenin artı yönlerinden.
Eğer sizde merak ediyorsanız Guilty Crown tam sizlik bir anime, iyi seyirler.
Çok güzel bir animedi Guilty Crown. Açıkcası ben devamı olmasını isterdim ama maalesef gelmeyecek gibi. 2039’u merakla bekletiyor insana :p