İngilizcede “Comfort Show” diye bir tabir vardır. Bu tabir canınız sıkıldığında, içiniz darlanıp bi fena olduğunuzda gündelik hayatın stresinden uzaklaşmak için izlediğiniz/izlenebilecek seriler için kullanılır. Benim için bu seri uzun zamandır Gekkan Shoujo Nozaki-kun olagelmiştir. Haliyle GSNK için de bir inceleme yazmazsam bir şeyler eksik kalacak gibi hissettim.
Gekkan Shoujo Nozaki-kun Hikayesi
Hikayemiz genç bir liseli kız olan Sakura’nın uzaktan uzaktan hoşlandığı Nozaki’ye çıkma teklif etmesi, daha doğrusu bir çıkma teklifi girişiminde bulunması ile başlıyor. Sakura’nın “Senden hoşlanıyorum” yerine “Senin hayranınım” demesiyle başlayan tuhaflık Nozaki’nin ona imzasını vermesi ile daha da büyüyor. Böylece Sakura ile beraber bu uzun boylu, atletik, kurt bakışlı beyefendinin bir kadın mahlasıyla Shoujo Manga (kitle olarak genç kızları hedef alan romantizm ağırlıklı seriler) çizdiği keşfediyoruz.
Ne yazık ki Nozaki mesleğine zıt bir şekilde gerçek bir kalas, yontulmamış bir odun, konuşabilen ve çizim yapabilen bir meşe ağacı! Asistanı olarak yanına aldığı hayranı Sakura’nın Bağdat’taki Sağır Sultanın bile mangadan güncel takip ettiği ilgisini anlamaktan tamamen aciz. Olaylar Nozaki ve Sakura’nın manga için kullanılabilecek yeni temalar ve karakterler bulmaya çalışmaları ile başlayıp Nozaki’nin diğer asistanlarını ve serisi için incelediği karakterleri tanımamızla renkleniyor.
Gekkan Shoujo Nozaki-kun Karakterleri
Dürüst olacağım, Gekkan Shoujo Nozaki-kun anime tarihinin yazılmış en derinlikli karakterlerine sahip değil. Renkli, komik, dostane fakat hepsi o kadar. Seri başlangıcına uygun bir şekilde yanlış anlama mizahından sıklıkla faydalanıyor zira bazı karakterler Nozaki’nin bir mangaka olduğun farkında iken ve ona yardımcı olurken bazıları değil, hatta bazıları diğer yardımcıların bile farkında değil ve işler Nozaki’nin tüm bunları bir shoujo mangaya oturtma çabası ile birleşince evlere şenlik bir mizahın çıkması olağan hale geliyor.
Fazla uzatmadan, halihazırda Sakura’dan ve “Kadınların Kalplerinin Sözcüsü” Nozaki’den bahsettik. Onlara bir Shoujo manganın olmazsa olması çiçekleri ve desenleri çizen Mikoshiba a.k.a. Mikorin eşlik ediyor. Okulun kızları arasında oldukça popüler birisi olsa da utangaç tabiatı onu Nozaki’nin yarenliği ile otaku oyunları ve figürleri ile kısıtlıyor.
Tiyatro Kulübü Başkanı Hori ise arka planların çizimini üstleniyor. Bunu al gülüm ver gülüm hesabı Nozaki’nin yazdığı tiyatro oyunları karşılığı yapıyor. Aynı anda hem arkaplan çizerliği yapmak, hem tiyatro kulübünü yönetmek hem de okulun yakışıklı prensi(!) Kashima’nın vurdumduymazlığı ile uğraşmak oldukça yorucu ancak Kashima’nın başrol olduğu abartılı tiyatro oyunları emeğine değiyor.
Kadrajın en sağında görebileceğiniz Wakamatsu ise ekibin en genci ve en saf olanı. Sadece yazım hatalarını düzelterek değil, Sakura’nın erkek fatma, hatta gerçek bir hanzo olan arkadaşı Seo ile olan karışık sevgi-nefret ilişkisiyle de Nozaki’ye epey yardımcı oluyor. Farkında olmadan elbette.
Farkında olmadan yardımcı olan diğer iki isim ise “Müzik Kulübünün Lorelei”si Seo ve daha önce de bahsettiğim gibi “Yakışıklı Prens” Kashima. Nozaki’nin mangaka kimliği ya da diğerlerlerinin asistanlığı hakkında hiçbir fikirleri olmasa da aslında küçük maceraları, yanlış anlamaları ve hatta randevuları ile tıpkı diğerleri gibi Noza- pardon Yumeno Sakiko Hoca’nın ölümsüz eseri “Hadi Aşık Olalım”ı besliyorlar.
Peki Neden GSNK Bir “Konfor Serisi” Olmaya Bu Kadar Uygun?
Bu sorunun birkaç cevabı var. Öncelikle seri skeçler halinde ilerliyor. Demek istediğim olaylar birbirinden tamamen kopuk değil ancak bölümlerce süregelen bir olay örgüsü söz konusu değil. Bölümler çoğunlukla Nozaki’nin yeni bölüme bir şeyler bulma çabası, Nozaki’nin mangakalığı kaynaklı yanlış anlamalar, karakterler arasında geçen birtakım komik olaylar gibi şeyler oluyor.
O yüzden gerek animeden gerek mangadan rastgele bir bölüm açtığınız zaman takip etmede zorlanmıyorsunuz. Hele de hali hazırda baştan sona bir kez tüketmişseniz. Maalesef animesi sadece 12 bölümden ibaret olduğu ve kısa birkaç özel bölüm haricinde türkçe ya da ingilizce çevirisi olmayan japonca drama cd’leri hariç ekstra bir içerik olmadığından animenin birkaç bölümü ile tabiri caizse ağzımı tatlandırıp mangaya kaldığım yerden devam ediyorum ya da rastgele bir sayı açıyorum.
Bir diğer sebep ise dediğim gibi aşırı derin karakterler olmasalar da ana kadronun oldukça renkli, şen şakrak hatta biraz sübjektif bir tabir olacak olsa da çok tatlı olmaları. Yanlış anlamaların komedisinde önemli yer tuttuğundan birkaç kez bahsetmiştim. Bu kulağa bayıcı bir özellikmiş gibi gelse de bence hikaye ve karakterleri bu topu çevirmeyi iyi beceriyor ve alışsanız da damağınızda bayatlamayan bir tat bırakmayı başarıyor.
Sonuç Olarak
Gekkan Shoujo Nozaki-kun bir şaheser değil, beklentilerinizi çok yükseltmek istemem bu sadece aklınızı boşaltabileceğiniz, sizi güldürecek, en kötü suratınızda bir tebessüm bıraktıracak bir komedi serisi ve aslında tam da bu yüzden övüyorum çünkü bu vasfı çok iyi yerine getiriyor. Bazen bir eseri iyi olarak anmak için gerekli olan tek şey budur. Hele de onu darlandığınızda ferahladığınız bir kaçamak yeri olarak kullanabiliyorsanız.
Romantik komedi türündeki Gekkan Shoujo Nozaki-kun hakkındaki söyleyeceklerimiz bu kadardı.
Son olarak şunu da ekleyelim. Romantik anime serileri ilginizi çekiyorsa aklınızı çelen bir sorulardan biri bu olabilir: Animelerde Erkekler Sevgilileri Sorulduğu Zaman Neden Serçe Parmaklarını Kaldırırlar?
Yorum yap