Merhaba Warcraft severler. Bu hafta, asla modası geçmeyen, devamlı yenilenen, ister cep telefonundan isterseniz pc üstünden oynanabilen kart oyunu Hearthstone konuğumuz. Kendisi nedir ne değildir hızlıca anlatmaya başlayalım.
Strateji, Şans ve Para?
Yıl 2014. Aylardan Mart. Blizzard Entertainment oyunun pc versiyonunu piyasaya sürmüş ve kısa zamanda beklediği popülerliğe ulaşmıştı. O zamandan bu zamana oyunun güncelliği ve başarısını sanırım onların bir cümlesi ile ifade edebilirim: “Çılgıncasına kolay ve çılgıncasına eğlenceli!” Peki gerçekten öyle mi?
Hearthstone tamamıyla ücretsiz bir oyun. Yani neredeyse tamamıyla. Oyunu indiriyoruz, genelde ilk indirme sonrasında 1-2 gb’lık bir güncelleme oluyor ve oyuna hazırsınız. Oyun, bir kart oyunu. Destenizi belli kriterlere göre hazırlıyor ve karşıdaki benzeri şekilde hazırlanmış desteyi yok etmeye çalışıyorsunuz. Evet basit gibi, ama o kadar da değil.
Ana kurallar son derece basit olmasına rağmen, gelen ek kurallar, kartların kendi özellikleri, tüm oyunu değiştiriyor. Bunun yanısıra kazanmak için genel olarak üç şeye ihtiyaç var; strateji, şans ve para. Ama yazar oyunu ücretsiz demişti? Neler dönüyor burada?
Hearthstone Kahramanını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim?
Hayatta gerçekten de bazı şeyler değişmiyor. Mesela strateji oyunlarında komutan ya da kahraman seçimimiz çok önemlidir. Hatta oyun bu seçime ve doğru geliştirilmesine göre kazanıp, kaybedilebilir. Warcraft oynadıysanız doğru söylediğime eminsinizdir. Hearthstone’da da durum bunun aynısı; Mage, Ranger, Warrior gibi sınıflardan birini seçiyor ve ona göre destemizi oluşturuyoruz. Bu sınıflar iki açıdan önemli. Birincisi hepsinin kendine has özellikleri var (Mage bir hedefe kendi özelliği nedeni ile 2 manaya 1 hasar verebilirken, Warlock kendi canından hasar alıp ekstra kart çekebiliyor gibi…)
İkinci özellik ise bazı kartların sadece bazı sınıflarda kullanılabilmeleri. Bu durum da strateji açısından tabii ki çok önemli.
Bir kere kahramanımızı seçtikten sonra istersek oyunun bize verdiği deste ile direkt oyuna başlayabiliyor, ya da üstünde çeşitli eklemeler/çıkarmalar yapabiliyoruz. Nasıl seversek. İlk oyunlarınızda desteye dokunmadan oynamanızı tavsiye ederim, en azından oyunu öğreninceye kadar.
Savaş Alanında Verilen Psikolojik Savaş
Uygun kahraman ve deste kararından sonra farklı oyun modlarından birini seçiyor ve aksiyona dalıyorsunuz. Dünyanın herhangi bir yerinden bir rakibe karşı savaşmaktan tutun da, arena modları hatta senaryolara kadar birden fazla ve kaliteli seçim, parmaklarımızın arasında duruyor. Hepsini denedim, ve hepsi de oldukça eğlenceli. Kart oyunları seven arkadaşların oyun modları açısından bir tatminsizlik yaşayacaklarını düşünmüyorum. Böylece oyun, oldukça oynanabilir diyebilirim.
Gelelim biraz da kartların incelenmesine.
Kartlar Hakkında Fizibilite Çalışması
Hearthstone, oyunun kolay öğrenilebilir derken yalan söylemiyor. İsterseniz bu türde hiç deneyiminiz olmasın, oyunu öğrenmek gerçekten de birkaç dakika alıyor. Genel kurallar oldukça basit. Büyü ya da efekt kartlarını oynadığınızda anında etki gösteriyor. Mesela rakibe direkt hasar vurabiliyor ya da kendi adamlarınızın savunma ve veya saldırı kabiliyetlerini arttırabiliyorsunuz(Yine stratejiler, yine önemli noktalar).
Tabii bir de yaratık kartları var. Sizin için savaşan, ölen ya da ölümden beter kaderlere göğüs geren o güzel goblinler, elfler ve mecha’lar (evet, evet mecha da var) Bunların da sol üstte yazan mana olarak bedellerini ödersek sahaya inmiş oluyorlar. Genelde indikleri tur hareketsizler, ama sonraki tur siz ne isterseniz, kimse isterseniz saldırıyorlar. Ve herhangi bir nedenle ölmedikçe de sahada kalıp isteklerinizi yapmaya devam ediyorlar. Oldukça basit, değil mi? Tam değil…
Hearthstone Manasız Hareket Olmaz
Kartın türünden bağımsız olarak sol üst köşesinde istediği mana rakamı var. Her tur da bize bir mana geliyor. Manamız yettikçe istediğimiz gibi kart oynayabiliyoruz (tabii tur bizde olmalı) ilk tur 1 mana varken ikinci tur iki vb. diye gidiyor. Böylece ilerleyen turlarda çok daha fazla manamız olduğu için yüksek seviyede mana ödeyebiliyor ve ortalığı iyice birbirine katabiliyoruz. Söylemeye çok gerek olmasa da en güçlü büyüler ve yaratıklar, çılgıncasına mana istiyorlar.
Gerçekten de aslında rahat ve hızlı oynanabiliyor. Bu noktaya kadar. Şimdi asıl işin karıştığı noktaya gelelim.
Kartların Özelliklerini Bilmeyen Bizden Değildir
Şunu çok açıkça belirteyim ki, kartların özelliklerini takip etmez, elinizdekileri iyi kullanamazsanız, olmaz. Yenilmekten telefonu sağa sola atarsınız. Zaten yapımcıların da asıl amacı bu; oyunun ana kurallarının kolay öğrenilebilir ve uygulanabilir olması, herkesin anında anlayabilmesi. Ama işin içine girdikçe, örneğin kartların özellikleri birbirlerini etkilemeye başladıkça, olayın karmaşıklaşması.
Kartların üstünde, hepsinin özellikleri yazmakta. Bazı özellikler, her sınıfta ya da her kartta olabiliyor. Örneğin oynadığınız yaratık kartında “rush” yazıyorsa kendisi pek bir hareketlidir demektir. Yani masaya indiğiniz tur, sadece rakip yaratıklara (karşıdaki kahramana değil) saldırabilir demek oluyor. Başka bir özellik -divine shield- yaratığın ilk aldığı hasardan etkilenmemesini sağlıyor. Bu tür özellikleri oyunda yeni kartlar gördükçe kavrıyor ve alışıyoruz.
Bir de kartların daha kendilerine has özellikleri olabiliyor. Mesela bir kart diyor ki “sahaya indiğimde sağımdaki ve solumdaki yaratıkların saldırılarını +2 arttırırım” bizde diyoruz ki oh oh ne güzel. Özellikle bu kartları hem oynarken hem de karşı taraf oynadığında, çok dikkatli olmamız lazım. Özellikle kalıcı etkiler veren ve büyük zarar verme potansiyeli olan kartlar en kısa sürede egale edilmeli.
Sevimli Bir Kısım: Müzik ve Efektler
Grafiklerde olduğu gibi, sesler ve seslendirmeler yine bizleri Warcraft evrenine götürüyor. Zaten özellikle özel kartlara baktığımızda Grommash Hellscream gibi, Arthas gibi kartlar/kahramanlar görmekteyiz. Warcraft oyunları için kullanılmış ünite seslendirmeleri aynen Hearthstone’a da aktarılmış açıkçası güzel de olmuş. Çok fazla bir seslendirme var diyemem ama zaten ihtiyaç da yok. Senaryo modu oynuyorsanız oradaki seslendirmeler bence güzel ve yeterli.
Oyunda, aksiyona girdiğimizde, yani masaya kartlarımızı attığımızdaki müzik, tek kelimeyle çok akıllıca düşünülmüş. Eğer bangır bangır, çok sert bir müzik olsaydı, üst üste maçlar yapmak çok zor olabilirdi. Bunun yerine daha dostane, daha sakin ve eğlenceli müzikler tercih edilmiş. Açıkçası biraz daha fazla müzik parçası konulabilirdi ama çok büyük bir problem yok.
Dost canlısı oyun, eğer isterseniz sesi tamamen kısıp, kendi istediğimiz parçaları da dinlememize de izin veriyor. (Hani eskiden olan mp3’ler gibi, yine yaş ortaya çıktı)
Sorunsuz Grafikler ve Bir O Kadar Da Sorunsuz Oynanış
Bir kart oyun söz konusu ise, onun grafiklerini ne belirleyebilir? Tabii ki kartlardaki görsellerin kalitesi. Mükemmel bir işçilikten bahsediyoruz burada. Renkleri, gölgelendirme efektleri, kartın ismi,cismi ve özelliklerinin tiplerle uyumu falan derken gerçekten de özenli bir çalışma olmuş. Yani profesyonel bir iş olduğu belli. E yani söz konusu olan Blizzard. Yine de oyunu edinmeden önce yine siz bir bakın, kendilerine has bir çizim var her kartta. Çoğu kişiye hitap edebilir ama dikkatli olmakta fayda var.
Cep telefonunuzun dokunmatiği çalışıyorsa, bir de tabi cep telefonundan oynuyorsanız hiç sorun yok. Kartı hedefe sürükleyip bırakmanız yeterli, geri kalanı o yapacaktır. Tabi yaptığı son şey olabilir, o ayrı.
Son Hareketime de Mana Yetmezken
Hearthstone, her oyunun yaklaşık 15 dakika sürdüğü, kart oyunlarına meraklı olan herkesin cep telefonunda bulunması gereken bir oyun. Farklı kahramanlarıyla, devamlı gelen güncellemeleriyle gayet başarılı bir yapım olmuş. Derdimi şöyle anlatmaya çalışayım, Hearthstone varken farklı oyunlar yükledim. Bir ara oyunu sildim. Ama sonunda dönüşüm hep Hearthstone şeklinde oldu.
Yazımı bitirmeden önce, oyunun senaryolarından biri ile ilgili yazımızı okumak için tıklayabilirsiniz.
Oyunu daha da detaylı incelemek ve indirmek için de bağlantıyı buraya bırakayım.
Yeni bir yazıda görüşünceye dek, mananızın tüm hareketlerinize izin vermesi dileğiyle…