Spartacus, birbirinden başarılı 3,5 sezonu geride bırakıp, Starz ekranlarına veda ederken, Starz’ın reklamlarını döndürmeye başladığı Da Vinci’s Demons dizisinin, üzerimizde bu kadar derin bir etki bırakacağını, hiçbirimiz tahmin edemezdik. Gerçekten de, 3 sezon 28 bölüm ile rüzgar gibi esti geçti Da Vinci’s Demons…
Tarih (özellikle Rönesans) ve fantezi severleri büyüleyen dizinin konusu, kısaca Medici ve Pazzi aileleri (dolaysıyla Floransa ve Roma) arasındaki çatışma ve Katolik Kilisesi’nin bu çatışmada izlediği politika idi. Da Vinci’yi, artık birçoğumuzun bildiği bilim adamı yönüyle ele alan senaryoda, üstat, yaptığı icatlar sayesinde Lorenzo De Medici’nin en güvendiği isimlerden biri olarak bu savaşta yerini alırken, bir yandan da Book of Leaves adlı kitabı ve hayatı boyunca kayıp olan annesini arıyor, bu esnada Sons of Mithras adlı gizemli tarikatla da yolu kesişiyordu. Dizinin, yavaş yavaş sona ermekte olan (internetten tek seferde izlemek isteyenlerimiz için ise, çoktan sona eren) son sezonunda ise, magazin dünyasında son aylarda sıklıkla yer aldığı üzere Osmanlı Ordusu’nun İtalya seferi konu ediliyordu.
Pek fantastik ve bir o kadar da güçlü ve eğlenceli senaryosu dışında, oyunculukları ile de unutulmaz izler bıraktı Da Vinci’s Demons. Dr.Who dizisinde 2014 yılında Robin Hood olarak karşımıza çıkan, Tom Riley, Leonardo Da Vinci’ye hayat verirken, başrol paydaşları dizinin karizmatik kötü adamı Blake Ritson (Kont Riario) ve Dragon Age: Origins’de Ser Perth ve Ser Varal gibi karakterleri seslendiren Elliot Cowan (Lorenzo de Medici) de aktörün gerisinde kalmıyor. Kadın başrollerde ise, üstat Da Vinci’nin sevgilisi rolünde, Guardians of Galaxy filminde Meredith Quill karakterini canlandıran Laura Haddock ile artık bir fenomen haline dönüşmüş olan Sherlock dizisinin Irene Adler’i Lara Pulver yer almakta.
Yan roller de, hiçbir şekilde başrollerin gerisinde kalmayan isimlerin büyüleyici performanslarına ev sahipliği yapıyor. 6. sezonda Game of Thrones’a katılacak olan Hitman ve X-Men: First Class gibi filmlerden hatırlayacağınız, James Faulkner, Papa Sixtus IV rolünde oyunculuk dersi verirken, yine Game of Thrones’da Lommy Greenhands rolü ile yer alan genç yetenek Eros Vlahos ise, tarih kitaplarından fazlasıyla tanıdık bir isim olan Nico Machiavelli karakterini canlandırıyor. Prens Doran Martell rolü ile bir başka Game of Thrones yıldızı Alexander Siddig, “The Turk” lakaplı, Al-Rahim ile, Da Vinci’nin hayatı üzerinde en büyük etkiye sahip karakterlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Harry Potter video oyunlarında Ron Weasley’i seslendiren Gregg Chillin’i ise, Da Vinci’nin kankası Zoroaster rolünde izliyoruz. Yan karakterlerin belki de en ilginci olan Vlad “Dracula” Tepes’i ise Robert Downey Jr. ile Chaplin ve Colin Firth ile Tumbledown gibi yapımlarda rol paylaşmış olan usta tiyatro oyuncusu Paul Rhys ekranlarımıza taşımakta.
Sadece senaryosu ve oyunculukları ile değil, sanat yönetmenliği, dekorları, kostümleri ve müzikleri ile de birbirinden keyifli 28 saat sunan dizide, Cosplay açısından da bol malzeme bulmak mümkün. Her ne kadar benim tercihim bir Dracula Cosplay’i olsa da (aksanı ve tarzı ile klasiğin çok dışında bir Dracula izliyoruz ve bu karaktere derinlikle birlikte daha fazla ürkütücülük katmakta), favori karakterim olan Kont Riario, tarzı ve özellikle gözlükleri ile bir dönem kendisinden Türkiye pazarında da sıklıkla söz ettirmişti. Kadın karakterlerde ise hem Lucrezia Donati’nin, hem de Clarice Orsini’nin dönemi yoğun bir şekilde yansıtan tarzları, büyük beğeni topladı. Her iki karakter üzerinde de Cosplay çalışmanızı önerir ve mümkünse fotoğrafları da bana ulaştırmanızı rica ederim (hatta siz Cosplay’leri hazırlayın, ben ve EOS 70D hizmetinizde olacaktır).
Sonuçta, Da Vinci’s Demons günleri sona erdi ve Starz şimdi de, Hannibal ve Pushing Daisies‘in yapımcısı olan Bryan Fuller ile Smallville, Sex and the City ve Heroes yapımcısı Michael Green’in üzerinde ortaklaşa çalıştığı American Gods ile bu boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Başta Odin olmak üzere bildiğimiz tüm mitolojik tanrıların günümüz dünyasına inip insanların arasına karıştığı dizi, eğer kanal son yıllardaki başarılı çizgisini korumaya devam ederse bize yeni bir unutulmaz yapım vaat edecek.
