No Man’s Sky
Bir çoğumuzun uzaya merakı vardır elbet. Yıldızlar, galaksiler ve uçsuz bucaksız bilinmezliğe doğru uzanan evren, kimin dikkatini çekmez ki. İşte bu sözlerle geliştirilmeye başlanan oyunun amacı aslında çok basit. Kendine bir uzay gemisi edin ve sayısız evreni keşfet. İyi güzel de cidden tek amacımız bu mu ? Yani yoğun bir çalışma gününün ardından bilgisayarının başına oturup kafa dağıtmak isteyenler için on numara bir amaç ancak oyunu saatlerce oynayan ‘hardcore’ oyuncu tipleri için iyi bir amaç değil gibi gözüküyor. Sıkabilir bir süre sonra. Neyse oyun ile ilgili eleştirilerimi son paragraflara bırakacağım. Önce No Man’s Sky içeriği ile ilgili biraz bilgi vereyim;
Oyunun evreni gerçekten sonsuz. Yani keşfedebileceğiniz sayısız yıldız sistemleri ve gezegenler mevcut. Her gezegenin kendine has bir ekosistemi, her yıldız sisteminin de kendine has gezegenleri mevcut. Bu arada evreni sonsuz derken biraz yanılmış olabilirim tabii ki sonu var. Geliştiriciler oyunun evreninde 18,446,744,073,709,551,616 adet gezegen olduğunu açıklamışlardı. Kısa bir şok geçirebilirsiniz bu doğal ben de ilk okuduğum da şaka zannetmiştim ama hayır gerçekten 18,446,744,073,709,551,616 adet gezegen var 🙂
Şimdi bu konuya şöyle bir açıklık getirelim. Tabii ki hiç bir oyun bilgisayarı bu denli bir oyunu kaldıramaz. Sisteme aşırı yük bindirir ve oyunu oynamayı bırakın açmamız bile günlerimizi alırdı belki de. Burada ki mantık şu; oyunun basit bir algoritması var ve bu algoritmayı en açık bir şekilde şöyle özetleyebilirim. Diyelim ki siz bir oyun yapıyorsunuz ve oyunda örneğin 50 adet bina olacak. Bu binaları tek tek elle mi yaparsınız yoksa bir algoritma yazıp bilgisayarın otomatik olarak bu binaları farklı farklı yapmasını mı sağlarsınız ? Tabii ki bir algoritma yazarsınız. Oyunun gezegen oluşturma mantığı da bu şekilde. Belli bir takım özellikler mevcut örneğin hayvan türleri, gezegenin atmosferi, sıcaklık değerleri, bitki örtüsü gibi. Bilgisayar bu verilere dayanarak gittiğiniz her bir yıldız sisteminde gezegen oluşturuyor. Oyunun sadece 10 GB yer kaplamasının sebebi de bu. Siz bir yıldız sistemine yolculuk yaparken bilgisayar orayı anlık olarak oluşturup önünüze seriyor, ardınızda kalan yerler siliniyor.
Evet oyunun biraz karmaşık bir geliştirme süreci olduğuna katılıyorum, dilerseniz bu karmaşıklıktan kurtulup incelememize devam edelim.
Oynanış – İçerik – Görsellik
Özgür olduğunuzu ve evrenin bir ucundan diğer ucuna seyahat edebildiğinizi, bu uzun yolda bir sürü farklı uzaylı ırkları gördüğünüzü, onların dillerini öğrendiğinizi ve düşman uzay gemileri ile de savaştığınızı düşünün. Fantastik bir yolculuk olmaz mıydı sizin için ? İsterseniz hayatta kalma modu ile farklı gezegenlerde zorluklarla baş edebilir isterseniz de sandbox modu ile dilediğiniz her gezegeni talan edebilirsiniz. Oyunun bu yönü muhteşem. Uzay geminiz artık yaşlanır ve yüklerinizi kaldıramamaya başlar ise uzaylı dostlarınızın gemilerini satın alabilirsiniz. Oyun da ticaret sistemi bile var! Ne kadar çok nadir kaynak bulursanız paranızı o kadar çabuk artırabilirsiniz. Kaynak demişken gezegenlerden elde edeceğiniz her türden maden işinize yarayacaktır. Hatta başka yıldız sistemlerine gidebilmek için ‘ışık hızıyla’ seyahat etmeniz gerekiyor. Bunun için de özel itici motorlarınızın yakıtını ihmal etmeyin, yolda kalırsınız 🙂
Gezegenlerin kendine has bir ekosistemi var demiştik. Bu kara, hava ve su canlılarını gözlemleyebilir ve analiz edebilirsiniz. Her yeni bir analiziniz size maddi olarak ödül getirecektir. Eğer bir gezegendeki tüm canlı formlarını analiz ederseniz o gezegeni tamamen araştırmış olur ve bonus ödüller kazanırsınız. Hatta kendinize evcil hayvan bile edinebilirsiniz bunun için tek yapmanız gereken ona yem vermek. Eğer onunla biraz vakit geçirirseniz sizi gizli yerlere götürebilir 🙂
Oyunun Resmi Görselleri
Son Not Ve Bağlantılar
Gelelim oyuncular tarafından neden bu kadar fazla eleştiri aldığına. Öncelikle oyunun ne kadar renkli cıvıl cıvıl bir evreni olduğunu gördünüz. Oyuncuları sinirlendiren ve hayal kırıklığına uğratan bana göre en belirleyici faktör oyunun çıkmadan önce çok abartılı bir şekilde duyurularının yapılmasıdır. Yani o kadar çok abarttılar ve arkası boş sözler sarf ettiler ki oyuncular da haklı olarak “nerede söylediğiniz onca özellik ?” gibi serzenişlerde bulundular. Açıkçası şunu belirtmek istiyorum; aksiyon tabanlı bir macera oyunu arıyorsanız yani kaba bir tabir ile bilgisayar başında hop oturup hop kaldıran bir oyun arıyorsanız bu, o oyun değil onu baştan belirteyim. Yazının en başında belirttiğim gibi kafa dağıtmak istiyorsanız, günün yorgunluğunu ve stresini azıcık da olsa unutabilmek istiyorsanız bu oyunu kesinlikle öneririm. Ancak ‘hardcore’ oyuncu iseniz bu oyunu kesinlikle almayın çünkü ekran başında uyuya kalabilirsiniz.
Oyunun Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows 7/8.1/10 (64-bit versions)
İşlemci: Intel Core i3
Bellek: 8 GB RAM
Ekran Kartı: nVidia GTX 480, AMD Radeon 7870
Depolama: 10 GB kullanılabilir alan
Bir başka incelemede görüşmek üzere…
Yorum yap