2022 göz açıp kapayana kadar bitti. Hem dünya hem ülkemiz olarak geçtiğimiz 2 yılı düşününce o kadar çok olay yaşadık ki, geçmişe bi’ dönüp bakınca “vay be” demeden geçemiyor insan. Pandemi başta olmak üzere pek çok olayın etkilerini daha yeni yeni üstümüzden atmaya başladığımız pek kıymetli 2022 yılının bitmesine 3 ay kalmışken, bu yıl bitmeden kesinlikle oynamanız gereken 10 oyun listesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
(Not: Listeye başlamadan önce liste içerisine daha çıkmamış oyunları dahil etmek istemedim. Yani liste içerisinde daha çıkmamış olan God of War Ragnarök veya Company of Heroes 3 gibi oyunlar yer almamakta.)
10 – Stray
Listemize bu sene sosyal medyayı bir hayli karıştırmış olan Stray ile başlıyoruz. 2022 bitmeden oynamanız gereken 10 oyun listemize 10. sıradan giriş yapan Stray için açık konuşmak gerekirse oyuncuya mekaniksel olarak çok fazla bir imkan sunmuyor. Oyunda yapabildiğimiz şeyler bir hayli kısıtlı. Zaten Stray de mekanikleri ile kendini öne çıkarmaya çalışmıyor. Stray sizleri bir kedi yapıyor ve bunu iyi yapıyor. Oyunu oynarken kendinizi o büyük dünyanın içerisinde küçük bir kedi gibi hissediyor, sağa sola zıplayıp eşyaları deviresiniz geliyor. Stray kesinlikle herkese hitap eden bir oyun değil. Eğer basındaki skorlara bakıp oyuna karşı beklentiye girerek oynarsanız büyük hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Oyun yer yer çok sıkıcılaşabiliyor ve kendini fazla tekrar edebiliyor. Oyun kısa sürdüğü için bu tekrar hissi oyun boyunca aynı şeyi yapmışsınız gibi hissettirebiliyor. Ancak bunlara takılmaz ve 4 – 5 saat boyunca bir kedi olarak cyberpunk bir evrende gezmek isterseniz, Stray oynarken oldukça keyifli vakitler geçirebilirsiniz.
9 – Lake
Lake, oldukça tatlı bir oyun. Oyunda şehirdeki kariyerine ara vererek memleketinde posta dağıtmaya giden Meredith Weiss’i oynuyoruz. Memleketimizdeki insanlarla olan diyalogları şekillendiriyor, onların hikâyelerini görüyoruz. Oyunun geçtiği atmosfer, görsel tarzı ve ana karakterimizin kişiliği gibi unsurlardan dolayı kesinlikle Lake’e bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim. Eğer stressiz bir ortamda sakin bir hikaye dinlemek isterseniz kesinlikle Meredith Weiss olup memleketinize dönmelisiniz.
8 – Neon White
Bu yıl çıkmış en eğlenceli isimlerden birisi Neon White olabilir. Neon White, bizlere hızlı bir oyun deneyimi sunuyor. Neon White’ta kullanabildiğimiz silahlar kartlar ile elde ediliyor. Bu da oynanışı oldukça ilginç noktalara çekebiliyor. Silahlar ile saldırmayı mı tercih edeceğimiz mi yoksa kendi hareketlerimizi hızlandırmayı seçeceğimiz mi ise tamamen bize bırakılmış durumda. Bir noktadan sonra bir bölümü nasıl bitireceğinizi çözmekten çok bir bölümü en hızlı şekilde nasıl bitireceğinizi çözmeye çalışıyorsunuz ki bu da sizlerin oyunun başında saatler geçirmenizi sağlayabiliyor. Eğer yüksek tempolu ve farklı bir FPS oyunu oynamak istiyorsanız Neon White’a kesinlikle bakmalısınız.
7 – Dinkum
Dinkum oldukça sakin bir oyun. Oyunda zaman içerisinde kendi köyümüzü kurmaya ve köyümüze daha çok insan çekmeye çalışıyoruz. Oyun pek çok yönüyle ünlü switch oyunu Animal Crossing‘e benzese de Animal Crossing’den çok daha detaylı bir oyun. Dinkum’da tarlanızı ekebilir, kelebek yakalayabilir, çeşitli şeyler inşa edebilir hatta avlanabilirsiniz. İster tek başınıza ister arkadaşlarınızla oynayabildiğiniz Dinkum, eğer sakin bir deneyim arıyorsanız kaçırmamanız gereken bir oyun.
6 – Sifu
Bu senenin en başarılı işlerinden biri olan Sifu roguelike ve beat ’em up türlerini çok güzel harmanlıyor. Oturaklı dövüş mekanikleri ve ilginç yaşlanma mekaniği ile gerçek bir “Sifu” olana yer yer çabalayacağınız, yer yer sinir krizleri geçireceğiniz ama geçirdiğiniz vakte kesinlikle değdiğini hissedeceğiniz bir oyun.
5 – Tunic
Tunic oldukça tatlı ve başarılı bir aksiyon – macera oyunu. Görsellik olarak geçen sene çıkmış olan Death’s Door‘a oldukça benzemekte. Oyun içerisinde çeşitli bulmacaları çözmekte, zorlu düşmanlarla kapışmakta ve defterimizi doldurmaktayız. Oynarken çok keyifli vakitler geçireceğiniz Tunic’e gerek atmosferi gerek oynanışı gerekse görsel tarzı için kesinlikle bir şans vermelisiniz.
4 – Lost in Play
Lost in Play, görsel tarzı nedeniyle pek çoğunuza zamanında izlediğiniz bir çizgi filmi anımsatabilir. En azından ilk gördüğümde bana anımsattı. Oyun içerisinde pek çok çeşitli bulmaca bulunmakta. Görsel yönü oldukça başarılı olan Lost in Play, oyuncuya gerçekten tıpkı bir çizgi filmin içindeymiş gibi bir deneyim sunuyor. Eğer bulmaca oyunlarını seviyorsanız kesinlikle bakmanız gereken bir yapım.
3 – Cult of the Lamb
Roguelike türünün bu sene çıkan şüphesiz en başarılı örneği olan Cult of the Lamb, bizlerin bir kuzu olarak bir tarikatı yönetmesi üzerinden bizlere çok eğlenceli sahneler ve mekanikler sunuyor. Oyun içerisinde zindanlarda bulduğumuz yeni hayvanları kendi tarikatımıza davet ediyor, yer yer inançsızları tarikattan atıyor, kendi doktirinlerimizi yayıyoruz. Kendi tarikatımızı nasıl olmasını istiyorsak o şekilde şekillendiriyoruz ve bu şekillendirme tarikat içerisinde yer alan diğer karakterlerin bizlere karşı olan itaat seviyelerini etkiliyor. Eğer roguelike oyunları seviyorsanız kesinlikle oynamanız gereken bir oyun.
2 – Songs of Conquest
Bir zamanların efsanevi oyunu Heroes of Might and Magic III oyununun ruhani devamı diyebileceğimi Songs of Conquest bu sene çıkmış en iyi sıra tabanlı strateji oyunlarından bir tanesi. İçerisinde RPG, krallık yönetimi gibi unsurları bulunduran Songs of Conquest, eğer strateji oyunu seviyorsanız ve daha önce Heroes of Might and Magic oyunlarından herhangi birisini oynadıysanız sizler için biçilmiş kaftan. Henüz erken erişimde olmasına rağmen campaign modu sizleri saatlerce içinde tutabilir. Eğer campignden sıkılırsanız map editorden kendi haritanızı yapabilir ve başkalarının haritalarını oynayabilirsiniz. Tek başınıza oynamaktan sıkıldığınız anda başkalarına karşı oynayabilirsiniz. Oyunun dövüş sistemi oldukça başarılı. Anlaması kolay ancak ustalaşması zaman alan bir sistemi var. Bir kere alıştığınız zaman ise kuracağınız taktiklerin sayısı oldukça fazla. Gerek müzikleriyle, gerek görselliğiyle gerekse oynanışıyla tam sürümü çıktığında bir altın madenine dönüşecek olan Songs of Conquest’i kesinlikle oynamalısınız.
1 – Elden Ring
2022 bitmeden oynamanız gereken 10 oyun listemizin tepesinde Elden Ring var. Bu senenin şüphesiz en iyi yapımı. Çıktığı andan itibaren insanları büyüleyen, içerik bombardımanına tutan ve iyi bir açık dünya oyununun nasıl yapılması gerektiğini gösteren Elden Ring‘i duymayanınız kalmamıştır diye tahmin ediyorum. Miyazaki’nin usta zihni ve George R.R. Martin’in yaratıcılığının birleşimiyle ortaya çıkan bu inanılmaz eserde her an yeni bir şeyle karşılaşabilirsiniz. Yeni silahlar, yeni bosslar, yeni düşman tipleri, yeni haritalar… Bu liste uzar gider. Klasik souls formulünün açık dünyaya başarılı uygulanması aslında Elden Ring. Ancak bu uygulanma o kadar başarılı ki oyun kendisini oynattırırken sizlerin zaman kavramını yok ediyor. “Souls oyunları zor ya ben onlara giremem.” diye düşünüyorsanız hiç merak etmeyin! Elden Ring o kadar iyi tasarlanmış bir oyun ki Souls oyunlarına karşı tecrübeniz ne olursa olsun sizleri oyuna alıştırıyor ve oyunun içerisine sokuyor. Oyuncuyu asla kısıtlamayan yapısıyla, bitmek bilmeyen içeriğiyle, oturaklı mekanikleriyle, kaliteli bosslarıyla, başarılı tasarımıyla eğer Elden Ring’i oynayabiliyorsanız hiç durmayın, hemen satın alın ve bu şaheseri oynayın. Miyazaki ve ekibini şimdiden yılın oyunu ödülü için tebrik ediyorum.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: SHIP OF HARKINIAN: Tüm Zamanların En İyisi PC’de
Yorum yap