J.R.R Tolkien’in yazmış olduğu Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings)ve Orta Dünya hikayeleri, bugüne kadar ki en etkili fantastik kitaplar ve filmler arasında yer almakta. Bu eserleri takip eden sayısız taklit ve örnekler var fakat hiç biri Yüzüklerin Efendisi kadar başarılı olmuş değil.
Tolkien’in yaratmış olduğu fantastik dünya sayesinde hepimiz, daha önce bilmediğimiz bir çok şey ile tanıştık. Bunların bazıları bilgisayar oyunlarına, filmlere ve günümüzde dizilere dahi konu olan şeylerdi mesela Elfler, Orklar, Cüceler, Hobbitler ve daha niceleri. Peter Jackson’ın akademi ödüllü filmi Yüzüklerin Efendisi sayesinde de kitap olan eseri sinemaya aktarımıyla görsel bir şölen yaşadığımızıda söylemeden edemeyiz.
Bütün bunlar Yüzüklerin Efendisi’nin kodlaşmasına yardımcı olan belirli bir hikaye, fantastik bir dünyanın ve öykünün etrafında dönen kahramanlar ve her antagonististin dahi büyük ilgi duyduğu özel nitelik ve niceliklere sahip olan, büyük yeri olan karakterlerdir.
Bu tarz ırklar, karakterler ve isimler çok eskidir ve ana hikayeye uzun ve efsanevi bir arkaplan sağlarlar. Doğru insanlar (J.R.R Tolkien) bu nesnelerin gücünü doğru zamanda kullandığı için öykü ileriye taşınmış ve her gün hatırlanıcak bir esere imza atılmıştır.
Yüzüklerin Efendisinde ırklar bir yana bir çok cisim, eşya akla gelebiliyor. Bunlarla birlikte, güç ve önem açısından birbirleriyle nasıl karşılaştırılırlar acaba? Yüzüğün gücü nasıl bir etki yaratır? En değerli, en güçlü eşya, zırh veya silah sizce hangisi?
İşte sizler için derlediğimiz Yüzüklerin Efendisi serisindeki en güçlü, en yararlı 17 eser, yapı.
THE ELFSTONE/EVENSTAR
Elfstone, merkezinde bir kartal şeklinde gümüş broşla yapılmış çok parlak bir mücevherdir. Genellikle kolye olarak kullanılan ve takılan, çağın çok yetenekli mücevherci biri olan Gondolin’in Enerdhil adlı bir Elf tarafından dövülerek yapılmıştır.
Taş, Gondolin kuşatılmış ve yok edilmişken Marriner Eärendil‘in annesi Idril tarafından ele geçirilmiştir. Taş ile beraber kaçmayı başaran Idril daha sonrasında bu değerli mücevheri oğluna teslim ederek, onun olmasını sağlamıştır. Marriner Eärendil ise annesinin hatırası olan bu kolyeyi Ölüler Diyarına yapacağı yolculukta her zaman yanında tutmuştu.
Her nasılsa, Arwen’in eline geçmiş olan ‘The Elfstone’, filmde Arwen’in Evenstar’ı olmuş ve Aragorn ile aşklarını temsil eden bir hediye olarak verildiğini görüyoruz. Bu kolye iddialara göre herhangi birini görme yetkisini verdiği de söyleniyor.
THE RING OF BARAHIR
Barahir’in yüzüğü aslında Elf Lord Finrod Felaguna’a aitti bir zamanlar. Yeşil gözlü iki gümüş yılanın, biri süslü, biri altın ve diğeri ise altın bir tacı yiyen yılanlardan oluşuyor.
Finrod orklar tarafından saldırıya uğradığında, Barahir liderliğinde ki bir grup insan tarafından kurtarıldı. Bu yüzden teşekkür ve ebedi dostluğun sembolü olması için Finrod, yüzüğünü Barahir’e verdi.
Barahir’in yüzüğü, nesilden nesile torunlara ve evlatlara aktarıldı. Sonunda, Ayrıkvadi’de yaşayan Elrond’a verildi. Son olarak da Ayrıkvadi de yüzüğü Aragorn’a teslim etti. Yüzük aslında sihirler barındıran bir nesne olmasa da, Orta Dünya’da en eski nesneler arasındadır bu yüzden önemi büyüktür.Hatta bildiğimiz halka yüzüklerinden (Sauron tarafından elflere, insanlara ve cücelere verilen yüzükler) bile yaşlı. Ayrıca Barahir’in yüzüğü giyenlerin soylarını kanıtlamak ve elfler ile insanlar arasında ki işbirliğini ilerletmek için tarih boyunca kullanılmıştır.
HITHLAIN
Hithlain, birçok durumda kullanılabilen elf ipliklerinden yapılmıştır. Sindarin diline göre “hith” (sis) “lain” ise (iplik) ‘den oluşan birleşik bir kelimedir. Elflerin bu ipliğinin hammaddesi tam olarak aslında bilinmiyor. Bununla birlikte, Frodo ve Sam için yüzüğü yok etme serüveninde paha biçilemez bir araç olduğunu es geçemeyiz. (Mordor kapısında paralı ork askerlerinden Sam’i sakladığı pelerin)
Hithlain ince, hafif ve esnek bir yapıya sahiptir aynı zamanda aşırı derecede güçlü desek ayıp etmemiş oluruz. Bunların yanı sıra birkaç büyülüğü özelliği de vardır. Hithlain eğer ulaşılamıyorsa, sadece sahibi tarafından yapılan bir düşünce ile parçalanabilir.
Hithlain aynı zamanda kendine dokunan kötü, yozlaşmış canavarlarıda yakıyor mesela Gollum gibi. Bu büyülü özelliklerinin elflerin pelerini yapmış olmasından mı yoksa kullanılan materyallerin özelliğinden mi bilemiyoruz?
THE NAUGLAMÍR
Orta Dünya’nın ilk çağında, Elf Kralı Thingol, Nogrod’un cücelerini kendi krallığına çağırarak onlardan Nargothrond hazinelerini güzel bir takı,mücevher haline getirmelerini istedi. Cüceler burada takı ve mücevherleri yaparlarken en büyük işleri Nauglamír oldu. Cüceler işlerini bitirir bitirmez Thingol paha biçilemez Silmarils’ten birinin Nauglamír’de kalmasını talep etti. Nauglamír ise tüm dünyada ki en güzel nesne olarak övüldü. Tekil cazibesi nedeniyle, cüceler kendi hazırlamış olduğu mücevherleri geri almayı talep etti fakat Thingol, cüceler’in bu isteklerini geri çevirdiği için, cüceler Thingol’u öldürdü. Orta Dünya’da Nauglamír yüzünden tarih boyunca uzun bir savaş devam etti. Bu savaş sadece Elf ve Cüceler arasında değil, Thingol’un oğlu Elf Kral Fëanor bile kendi ırkının kanını döktü sadece Nauglamír için.
DRAGON-HELM OF DOR-LÓMIN
Bu efsanevi savaş miğferi ilk olarak Orta Dünya’nın ilk çağında, Nogruod’un demirci cücesi Telchar tarafından yapıldı. Telchar ayrıca Narsil kılıcını döven demirci olarak da biliniyordu.
Dor-lómin‘in Ejder Miğferi, gümüş çerçevesinde altın ile kabartılmıştı bir ejderha (Glaurung Ejderhası) şeklinde bir süse sahipti. Bu miğferi takanın düşmanlarının kalbine korku saldığı söyleniyordu. Bu miğferi kullanmaya layık olanlar için, herhangi bir zarar ve yaralanmaması için de kullanıldığı rivayetler arasındaydı.
Ilk olarak miğfer, Cüce Kral Azaghâl tarafından kullanıldı ve daha sonra Elf Prens Maedhros’a geçti. Ñoldor’un Yüksek Elf Kral’ı Húrin’in oğlu Man Túrin Turambar’a geçene kadar yüzyıllar boyunca korudu.
MITHRIL
Mithril, yalnızca Khazad-dum‘un derin mağaralarında bulunan ve tamamen doğal olan değerli bir metaldir. Gümüş gibi parlayan bu metal asla parıltısını kaybetmeme özelliğine sahiptir. Temperli çelikten daha yumuşak ve daha güçlüdür.
Cüceler dağ egemenliklerinin içinde Mithril’e ulaşabilmek için aç gözlü bir şekilde dağda durmadan maden(Mithril) arıyorlardı.
Balrog Moria dağının diplerinde uyandığında, artık cüceleri dağın egemenliğinden atmış olup, Orta Dünya’ya daha fazla Mithril ulaştırmalarını engelledi. Orta Dünya’ya ulaşabilen nadir Mithrillerden bir tanesi de Thorin’den Bilbo’ya ve Bilbo’danda Frodo’ya geçmiştir. Mithril’i Frodo’nun hayatını kurtarırken görebiliriz. Moria’da Yüzük Kardeşliği saldırıya uğrar ve bir troll Frodo’yu göğsünden bıçaklar fakat Frodo Mithril sayesinde hayatta kalmayı başarır.
THE ARKENSTONE
Arkenstone, Orta Dünya’nın Üçüncü Çağındaki Erebor Cüceleri tarafından ortaya çıkarılan göz kamaştırıcı bir kristal taştır. Kral Thror, mücevheri Durin’in Halkının bir mirası olarak benimser ve herkesin görebilmesi için tahtının üzerine yerleştirir.
Ne yazık ki Arkenstone, Thror ve torunları üzerinde zayıflatıcı bir etkiye sahiptir. Smaug, cücelerin hazinesini kendisi için yalnız dağa saldırdığı zaman Thror, Arkenstone‘a takıntılı durumdaydı ve bu takıntısı ölümüne ve krallığını kaybetmesine neden oldu diyebiliriz.
Smaug krallığına saldırdığında Thror’un tek kaygısı taşı korumaktı, ancak altınlar içerisinde gömülü kalmıştı ve yıllarca onu kaybetmişti. Thror’un torunu Thorin, Erebor’u tekrar ele geçirmeyi başardıktan sonra Arkenstone’a saplantılı bir şekilde kaldı ve az kalsın babası Thror gibi onun da ölümüne yol açıcaktı. Sonunda, yine de, Arkenstone’un etkisinden üstesinden gelerek cüceler zafer kazanmaya başarmıştı.
THE FIRE OF ORTHANC
Saruman Sauron’la ittifak yaptığı sırada, karanlık büyü ve işleme konusundaki çalışmalarını yeni boyutlara taşımıştı. Takipçilerinden gelen en yıkıcı cihazlardan birine, Isengard’ın merkezi kulesinden sonra “Orthanc’ın Ateşi” adı verildi.
Orthanc Ateşi, aslında patlayıcı bir karışımdır ve çoğunlukla Saruman’ın Rohan halkını terörize ettiği ve domine ettiği zamanlarda, mayınlara veya bombalara uyarlanmıştır. Kral Theodin, Saruman’ın ordusu tam olarak aktifleştiğinde ve saldırıya hazır olduğunda Helm’s Deep’in halkını koruyabileceğine inanıyordu.
Sonuçta, Helm’s Deep’in duvarı asla ihlal edilmemişti ve Hornburg Keel hiç işgal edilmemişti. Theodin savunmalarında kayıtsız hale geldiğinde Uruk-hai Orthanc Ateşini kullanarak ilk kez duvarı yıkmayı başarmıştı.
THE PHIAL OF GALADRIEL
Yüzüklerin Efendisindeki önemli karakterlerden olan Galadriel, Kardeşlik Lothlórien’den ayrıldığında Frodo Baggins‘e bu sihirli suyla dolu şişeyi hediye etti. Bu şişe, Galadriel’in çeşmesinde ki suyla doluydu. Diğer tüm ışıklar söndüğünde Frodo’nun ışığı olması için verilmişti.
Phial, uzun bir zaman kullanana kadar Frodo’nun yanında kaldı. Gollum yüzüğü kendisi için geri alma planının bir parçası olarak, Frodo ve Sam’i büyük örümcek Shelob’un yanına götürdü.
Shelob’un ini karanlıktı ve gezinmek için çok tehlikeliydi. Neyse ki Sam, Galadriel’in Phial’ından gelen ışığı Shelob’un ininden Frodo’yu kurtarmak için kullandı. Phial’ın rehberliği ve koruması olmadan, Gollum her iki Hobbitten de kesinlikle kurtulacaktı ve Hobbitlerin görevini başarısızlığa iticekti.
ANDÚRIL
Son İttifak Savaşı sırasında Dúnedain Kralı Elendil, Narsil adlı kılıcını kullandı. Elendil, Mt. Doom yamaçlarındaki son savaşta Sauron’a düştü. Filmde, Sauron’un Anduril’i ayağının altına alıp parçaladığını görüyoruz, ancak daha sonra Isildur Sauron’un elini, Anduril’in kalan kısımıyla kesiyor ve yüzüğüde böylece Sauron’un etkisinden çıkarıyordu.
Yüzüklerin Efendisi serisinde Kuşaklar için Narsil’in kırıkları, koruyucudan Dúnedain’in bekçilerine geçti. Orta Dünya’nın Üçüncü Çağı’nın sonuna gelindiğinde, Ayrıkvadi Elfleri kırıkları yeni bir bıçakla yeniden dövmüşlerdi. Aragorn, Elendil’in bilinen tek mirasçısıydı. Aragorn, elinde Andúril ile birlikte, onun yanında savaşacak ve Gondor’u kurtaracak olan Ölüler Ordusu’nu yönetebilirdi ki nitekim de öyle olmuştu. Andúril filmlerde Ölüler Ordusu’na karşı gelebilecek ve onlara hükmedebilecek tek silahtı.
NARYA
Narya, büyük demirci ustası Celebrimbor tarafından dövülmüş üç Elf Yüzüğünden biriydi. Celebrimbor Narya’yı usta denizci ve tersane işcisi olan Telerin Elf Lordu Círdan’a verdi. Gandalf Üçüncü Çağ’ın başlarında Orta Dünya’ya geldiğinde, Círdan Gandalf’a Narya’yı emanet etti, böylece Sauron’a karşı görevinde Gandalf’a yardım edecekti. Narya, üzerinde yakut bulunduran altın bir yüzüktür. Ateşi temsil ettiği söylenir ve sahibini zamanın ihtiyatlılığından korumaya yardımcı olur. En önemlisi Gandalf’ın misyonu için zulüm ve umutsuzluğa direnecek umut ve kararlılığa ilham kaynağı olacaktır. Yüzüklerin Efendisi kitaplarında, Gandalf’ın Minas Tirith’in savunmalarına geçmesiyle, yakın çevresindeki Gondor askerlerinin Narya’nın varlığıyla cesaretlendirildiği söyleniyordu.
NENYA
Nenya, Elflerin yapmış olduğu güç yüzüklerinden biridir. Galdriel’e ise yapımcısı Celebrimbor tarafından verildi. Halka bandı mithril’den yapılmıştır ve çok sağlamdır. Muhtemelen bir elmas olarak bilinen beyaz bir taşa sahiptir. Nenya’nın özel gücü saklanma ve kötülüğün korunmasıydı. Aynı zamanda, Galadriel üzerinde yaşlanmayan uzun ömürlülüğünü artıran ve bunu diğer Elflere kıyasla daha fazla verdiği bilinir. Galadriel yüzüğün gücünü Lothlórien’i yaratmak için kullandı ve burayı Sauron’dan ve onun kölelerinden sakladı. Nenya aslında görünmez bir yüzüktür ve çevresindekiler yüzüğü göremezdi. Yalnızca Frodo, Nenya’yı Yansıtıcı Havuz etrafında Galadriel’in elinde görmüştür.
VILYA
Vilya, üç Elf Güç Yüzüklerinden bir başkası. Orta Dünya’nın İkinci Çağı’nın geç dönemine kadar, Ayrıkvadi’nin hükümdarı Lord Elrond’a geçmiştir. Vilya’nın üç Elfen Yüzüğünün en güçlüsü olduğu söyleniyordu. Safir işlemeli altın bir yüzüktür.
Tüm Elf Yüzüklerinin iyileştirici ve uzun ömürlü güçler sağladığı söylenmekle birlikte, Vilya’nın şifa ve koruma gücü en büyük yüzük olarak biliniyordu. Kitaplar, Elrond’un Frodo’yu Morgul bıçak yarasından kurtarmasında Vilya’nın gücünün çok önemli olduğunu da söylüyorlardı.
Vilya ayrıca Elrond’un Ayrıkvadi’nin bulunduğu kıta boyunca bir barış ve direniş havasını sürdürmesine yardım etti desek hiç de yanlış olmaz. Nazgûller Frodo ve Arwen’i takip ederken, nehiri geçememelerinde Elrond’un sel çağmasına izin veren elementlerin üzerinde güç sahibi olan Vilya, Frodo’yu da kurtarmış diyebiliriz.
THE PALANTÍRI
Palantíri veya tekil Palantír, Ñoldor Elfleri tarafından dövülmüş ve Númenoralılara hediye edilmiştir. Elendil ve halkı Númenór’un yıkılışından kaçtığında, Elendil yalnızca yedi Palantíri’yi Orta Dünya’ya getirmeyi başarabilmişti.
Elendil’in nesli taşları, Weathertop, Osgiliath, Orthanc ve Minas Tirith‘i de kapsayan toprak boyunca güvenli ve dağınık yerlerde tutuyorlardı, böylece büyük mesafeler arasında taşlar sayesinde iletişim kurabiliyorlardı.
Üçüncü Çağ’ın sonlarına doğru, Palantriler’den üçü hariç hepsi kayboldu. Her biri Denethor, Saruman ve Sauron tarafından tutuldu. Sauron, Paluman’ı Sarumanın yanına itmek ve Denethor’u Mordor’un gücüne karşı zafer umudunun olmadığını göstermek için kullandı. Bu şekilde, Sauron Orta Dünya’nın özgür halklarına karşı en sert darbelerinden birini vurmuş olacaktı.
GANDALF’IN ASASI
Kitaplar ve filmler boyunca sihirbazların her birinin sihirli bir asa taşdığını görüyoruz. Bu asalar büyücülerin gücünü, doğalarını ve kişiliklerini olarak yansıtır. Yüzüklerin efendisi serisinde de böyledir. Gri Gandalf kahverengi ahşap tırnaklanmış, bölünen dallar motifli bir asa taşıdı. Kardeşliğin Moria’ya doğru yola çıkması gerektiğinde Gandalf’ın asasının tepesinde parlak bir kristali düzelttiğini görüyoruz.
Balrog’la olan savaş sırasında Gri Gandalf’ın asası kayboldu. Ancak, Beyaz Gandalf olarak reenkarne edildikten sonra ona daha güçlü bir asa atandığını görüyoruz.
Beyaz asa ile Gandalf Saruman’ı Rohan’daki Theodin Kralının ele geçirilmiş ruhundan kovdu. Ayrıca Nazgul’u ve çölde canavarlarını savuşturmayı başardı ve Gondor askerlerini Osgiliath’ten uzaklaştırdılar. Gandalf’ın asası ile yaptığı başarılı büyüler, Orta Dünya’nın insanlarını defalarca kurtarmıştır.
THE ONE RING
Yüzüklerin efendisindeki en önemli eserlerden biri de “ONE RING” Bu altın yüzük Doom Dağı’nın yangınlarında Sauron’un kendisi tarafından dövülmüştü. Ona kendi ruhunun bir bölümünü saklamayı, Elf halkalarını etkileyecek kadar güçlü yapmayı planladı. Yüzük, Elfleri doğrudan Sauron’un kontrolü altına almaya yetmese de, Insanlar, yüzüğün baştan çıkarıcı gücüne direnseler de başarılı olamadılar.
Sauron, Yüzük’ten ayrıldıktan sonra bile Yüzük, Sauron’un kendi arzusundaki diğer varlıklar üzerinde ki etkisini devam ettirdi. Gollum, Bilbo ve Frodo yüzüğün saklanma gücünü kullanıyorlardı, ancak her seferinde Nazgûller’i kendilerine çekme riskiyle karşı karşıya kaldılar.
Gandalf ve Galadriel gibi güçlü varlıkların bile bu yüzüğün gücüne karşı zorlandıklarını filmde yeterince görüyoruz. Tek Yüzüğün Orta Dünya üzerinde ki yıkma ve öldürme potansiyeli belki bu hikayede bütün nesnelerden çok daha büyüktür.
THE SILMARILS
Yüzüklerin efendisi Hiçbir üçlü cisim Orta Dünya’nın irfanı olan Silmariler’den daha önemli olamazdı. Silmarils ilk çağlardan önce Fëanor tarafından dövüldü ve Valinor’un İki Büyük Ağaçlarının özünden yapılmıştı. Silmarils’in kristalinin parladığı ışık, açıklama ötesinde parlak. Fëanor, Silmarils’i sadece Valinor’da barış hükmederken kullanmıştır.
Bununla birlikte Melkor, Silmarils’i Fëanor’den çaldı ve Silmarils’lerin hepsini taçına yerleştirdi ve İlk Çağ’ın çoğunun Orta Dünya’nın her yerinde egemenliğini uzun süre devam ettirdi.
Tüm Arda’nın (Orta Dünya) kaderi Silmariler üzerine kurulmuştu. Elfler, Cüceler ve Erkekler yalnızca Melkor’u değil, birbirleriyle Silmarils’in özlemini ya da Silmaril’i kazanmaları için savaşıyorlardı. Silmarils’in güçleri, bu listedeki diğer eserlerden bazılarını bile etkiliyor.
Sizler için Yüzüklerin Efendisi serisindeki 17 önemli nesneyi, güçlü objeyi anlattık. Sizin Yüzüklerin Efendisinden gelen daha da güçlü olduğunu düşündüğünüz eserler var mı?
Yorum yap