Lucifer Morningstar; uzun yıllardır DC ailesinde maceralarına devam ediyor olsa da diziseverlerin dünyasına 2015 yılında katıldı. Karikatür kitaplarında yer alan sarışın, kaslı ve üstün güçlere sahip versiyonunun aksine dizide esmer, uzun ve ince yapılı Tom Ellis tarafından daha insancıl bir karakter şeklinde canlandırılıyor. Lokasyon yine Los Angeles; Lux barı ve Lucifer’in piyanosu hala mevcut olsa da dizi, cehennemden ayrılıp tatile çıkmaya karar Lucifer’ın hikayesine beklenmedik bir sürpriz ekliyor. Cehennemin efendisi güçlerini lokal bir dedektifle birleştirip bu sefer de LA’deki suçluları cezalandırmaya başlıyor. Fakat bu esnada kendi zayıflıklarını da keşfediyor ve dahası terapiye başlıyor. Dizinin her bölümünde bir cinayet davası çözülürken bir yandan da cehenneme geri dönmemek uğruna çaba sarf ediyor.
Eğlenceli ve fantastik…
Sanırım diziyi izlemek için yukarıda anlattıklarım fazlasıyla kafi gibi görünse de Lucifer pek çok katmanı olan bir dizi. Her şeyin başında babasının en sevdiği oğlu olan bu melek yaptığı bir hata sonucu gözden düşüp istemediği bir hayatı yaşamaya mahkum ediliyor. Bu durum, pek çok insanın empati kurabileceği türden diye düşünüyorum. Dahası, her gün deneyimlediğimiz mükemmellik maskesi düşünce gerçekte neyin kaldığını çok güzel özetliyor; bencil, çocuksu, küstah. Otoriteye başkaldırıp kanatlarını kestikten sonra üstün meleğin bu yönleri gün ışığına çıkıyor. Yine de dizi, tüm bu kötü özelliklere sahip olan birinin bile günün sonunda kurtarılabileceğini savunmadan da geçmiyor. (Tipik Hollywood:)
Dizi hem çok eğlenceli, hem görsel açıdan zengin hem de sorgulayan ve sorgulatan bir dizi. Şu anda üçüncü sezonu, sezon arasından çıktı ve devam ediyor.
