Bir önceki oyunda olan olayların öncesini anlatan Life is Strange: Before the storm oyununda ana karakterimiz Chloe Price yepyeni bir oyun sistemiyle birlikte geliyor. Bu oyunun açılış kısmını Japonca olarak oynama şansını yakaladığımızdan dolayı oynadığımız kısım kadarıyla sizlere bir rapor hazırladık.
Oyun konusunu spoiler olmasın diye bazı yerleri atlayarak anlatacağız. Oyunu tanıtmamız için bize yeterli olacak miktarda bilgi dışında hiçbir bilgi vermemenin en iyisi olduğunu düşünüyoruz.
Oyunun adından da anlaşılacağı gibi Before the Storm hakikaten de fırtına öncesi olan olaylardan bahsediyor. Konusu, önceki oyunda meydana gelen büyük fırtınadan 3 sene öncesini anlatıyor. Babasının ölümünden sonra evden ayrılıp yakın dostu Max’ten de uzak düşen Chloe’nin kalbinin derinliklerinde hala Arcadia Bay’deki eski yaşantısından izler kalmış durumda. Eski hayatını ve ailesini çok özlediğini hemen hissedebiliyoruz.
Okulda sürekli dersleri yıkan, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanmaya başlayıp hayatını iyice karartma yolunda ilerleyen Chloe dışa dönük ve oldukça da zeki bir kız. Kendini yakın hissettiği arkadaşlarıyla oldukça güzel vakit geçiriyor. Otaku karakterine sahip içe dönük biri olan Max ile taban tabana zıt bir kişiliğe sahip. Bu şekilde anlatıldığında sanki Chloe’nin nasıl biri olduğuna dair az çok fikir sahibiymişiz gibi görülüyor olabilir ama Chloe’yi gerçekten tanımak için oyunda birkaç saatten daha fazla zaman geçirmek gerekiyor.
Önceki oyundan 3 yıl önceki olayları anlatıyor olmasına rağmen bu oyunda gördüğümüz karakterler de önceki oyunda görmeye alışkın olduğumuz kişiler. Chloe’nin bakış açısından bakarak bu insanlarla iletişim kurulduğunda daha pek çok yeni yüzleriyle karşılaşacağımıza hiç şüphe yok.
Oyunun görsellerine baktığımızda 2 yıl önce çıkan önceki oyuna kıyasla grafik olarak dikkate değer bir değişiklik görmüyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta varsa o da şudur ki, bazı oyunlarda grafik yerine gameplay (oynanış) ve story-telling (hikaye anlatımı) daha önemlidir. Anlatacak bir hikayesi veya iddialı bir gameplay’i olmayan oyunlarda grafikler ne kadar önemli oluyorsa Life is Strange oyununda da hikaye anlatımı bir o kadar önemli.
Hafızanızda iz bırakacak bir oyun Life is Strange
BAFTA ödülünün kazanan bir seri olarak Life is Strange oyunun küçük büyük herkese öneririz. Hayatta alınan tüm kararların ve yapılan tüm eylemlerin birer neticesi olacağını bizlere acı veya tatlı bir şekilde öğreten bu oyun eminiz ki sizde de iz bırakacak.
Yorum yap