DC’nin Batman ve Marvel’ın Daredevil karakterinin birçok benzer yönü bulunmaktadır. Evet aslında bir sürü kahramanın Batman ve Daredevil gibi ortak motivasyonları ve benzer hikayeleri vardır. Nasıl olsa anlatılmamış bir hikaye yoktur, bu hikayelerin nasıl anlatıldığı önemlidir. Ancak orjinalliklerini koruyarak harika hikayelere sahip olan Batman ve Daredevil‘in birbirine benzerliği biraz daha fazladır.
Çocukken anne ve babasını kaybetmiş milyarder Bruce ve boksör babası öldürülen fakir Matt’in içindeki karanlığı bastırmaları için kendilerini adalete adarken intikam hırslarına ikisi de zaman zaman karşı koyamaz. Ancak bu karakterler birisini öldürmenin kendilerini bir kötü adama dönüştüreceğinden emindir. Bu yazımızda onların kaderlerinin aldığı etik kararları nasıl etkilediği ve karşılarına çıkan kötü kişiler ve sorunlarla başa çıkma yöntemlerinin ne şekilde olduğundan bahsedeceğim.
Karanlığın Kahramanları Batman ve Daredevil’in Kökenleri
Sanatçı Bob Kane ve yazar Bill Finger tarafından yaratılan Batman, ilk olarak Detective Comics #27’de (1939) ortaya çıktı. Karakterin, “The Dark Knight” ve “Vengeance” gibi isimleri de vardır. Wayne malikanesindeki Batcave’i kullanan Batman suçla savaşan bir kahramandır. Daredevil, yazar-editör Stan Lee ve sanatçı Bill Everett tarafından yaratıldı. Karakter ilk olarak Daredevil #1’de (Nisan 1964) göründü. Yazar/sanatçı Frank Miller’ın 1980’lerin başında karakteri Marvel Evreninin popüler ve etkili bir parçası olmasını sağladı. Karakter, “Hornhead”, “The Man Without Fear” ve “The Devil of Hell’s Kitchen” gibi isimlerle de anılır.
Batman ve Daredevil’in Kimlikleri
İnsanların kimliği içindeki bulundukları mekana göre şekillenir. Özellikle de Gotham ve Hell’s Kitchen gibi mekanlardaysanız kahraman ve villain olmak arasında ince bir çizgi bulunur. Çocukken bulunduğu konumların karanlık tarafıyla tanışıp yetim kalan Bruce ve Matt için de kahramanlık ve kötü adam olma arasında çok ince bir çizgi vardır. İkisi de intikam ve korku duygularını birleştirerek kendilerine yeni maskeler oluşturmuşlardır. Ancak bu maskeler Batman ve Daredevil değildir. Bu maskeler sosyal hayatta taktıkları zengin iş adamı ve başarılı avukat maskeleridir. Çünkü onlar gerçekte Batman ve Daredevil’in tüm saldırganlıklarıyla ta kendisidir. Bu kişiler gündüzleri iş adamı ve avukat olarak şehirlerinin yozlaşmasını önlemeye çalışırken geceleri de suçla savaşan kişilerdir. Aslında gece gündüz suçla savaşıp adaletin muhafızı olmaya çalışırlar.
“Benim sorunum Daredevil değil – ve asla olmadı! Her zaman Matt – kör avukat – talihsiz, çaresiz hastaydı! O benim vebamdı… ilk kostümü giydiğim günden beri! O zaman Matt Murdock artık yok olsun!!“
— Daredevil Cilt 1 53
Maske Takıyorum. Ve O Maske, Kim Olduğumu Saklamak İçin Değil, Ne Olduğumu Yaratmak İçin.”
Batman Comics
Batman ve Daredevil’in Kötü Adamları
Batman evreninde kostüm giymiş kötü adamlar olduğu kadar oldukça acımasız mafya babaları da vardır. Gotham’ın belalı suç örgütü liderleri Carmine Falcone ve Penguin gibi karakterlerdir. Daredevil’de de durum farklı değildir. Daredevil’in en büyük düşmanı oldukça güçlü bir suç örgütü lideri olan Kingpin adıyla bilinen Wilson Fisk‘in ta kendisidir. Batman ve Daredevil bu kişilerle aynı zamanda Bruce Wayne ve Matt Murdock olarak da mücadele etmektedir.
Batman Begins filminde Carmine Falcone Bruce Wayne’e, “Kendini kanıtlamaya çalışma. Bu senin asla anlamayacağın bir dünya. Ve insan her zaman anlamadığından korkar.” diyerek karşılık vermiştir. Wilson Fisk ise Daredevil’e “Bunun gerçekten bir şeyi değiştireceğini mi sanıyorsun? Aptal, küçük bir kostüm giymiş bir adamın bir fark yaratacağını mı düşünüyorsun?” diyerek onun kahramanlık yöntemlerinin bir anlam ifade etmediğini söyler. İki kötü adamın da amacında güç elde etmek uğruna masumların hayatının önemi yoktur. Batman ve Daredevil ise bu ideolojinin en büyük savaşçılarıdır.
Bruce Wayne’in burjuva kişiliği ile Gotham’ın ekonomik eşitsizliklerinden doğan suç artışının önüne geçmeye çalışılır. Ancak birçok hikayede zengin kişiliğinin Gotham’a yeteri kadar yardımcı olamadığından yakınarak bu sistemden kendisini sorumlu hisseder. Örneğin Joker filminde de Gotham’daki sosyal sorunlarından biri Bruce Wayne’in babası olan Thomas Wayne yüzündendir. Elbette bu başka hikayelerde daha farklı yorumlanmıştır. Matt Murdock ise Amerika’nın adalet sisteminin Wilson Fisk gibi kişilere bir şey yapamadığından dolayı büyük kızgınlık duymaktadır. Bir hukukçu olarak onlar gibilerin gerçek yüzünü ortaya çıkaramadığından dolayı oldukça üzgündür. Bu yüzden iki karakterin süper kahraman kimliklerinin bir tür psikolojik rahatlama aracı olduğu düşünülebilir.
Batman ve Daredevil’in Korkuları
Korkuyu birinin üzerinde kullanmak için önce kendi korkularının efendisi olmalısın.
Ra’s al Ghul (Batman Begins)
İki kahramanımız da çocukken yaşadığı trajik olayları bastırmak için kendilerini adalet için savaşan kahramanlara dönüştürmüşlerdir. Batman Begins filmindeki Bruce Wayne en çok korktuğu şey olan bir yarasa kılığına girmiştir. Böylece korktuğu şeyin kendisi olmuştur. Kendisi zaman zaman The Dark Night veya Vengeance gibi farklı isimlerle de anılmaktadır. Bu isimler de onun karanlık ve intikamcı yönünü temsil etmektedir.
Matt Murdock ise dindar bir Hristiyan olarak bir tür Şeytan kostümü giymiştir. Çocukken görme engelli olma ve babasını kaybetme trajedisinden doğan korkularının üzerine giderek içindeki yeteneklerini ortaya çıkarmıştır. Ancak korku duyguları onların aynı zamanda saldırganlık dürtüleri de doğrudan etkilemiştir. İkisi de zaman zaman kendisini bir kahraman değil bir kötü adam olarak görür. Çünkü düşmanlarına zarar verirken hayattan yediği darbeleri adeta onlardan çıkarırlar. Fakat etik kuralları onların kötü adama dönüştürmekteki sınırlarıdır.
“Doğru. Dövüşmek sadece bir başlangıç, duygularını kontrol etmelisin, derinlerdeki duygularını.
Stick ( Daredevil Netflix Series)
Batman ve Daredevil’in Etik İlkeleri
Batman ezeli düşmanı Joker’i birçok suçluya da yaptığı gibi asla öldürmez. Daredevil de Wilson Fisk dahil bir sürü kötüyü öldürmez. İki karakterin de öldürmeme kuralı onların temel motivasyonlarıdır. Batman, Joker’i öldürmediği için geçmişte Robin olan Red Hood’la büyük fikir ayrılığına girmiştir. Red Hood, Batman’in aksine suçluların cezalarını onlara kendisi verir. Onları infaz etmekten asla çekinmez. Daredevil’da bunun en iyi örneği de Punisher karakteridir. Punisher da suçluları infaz etmekten asla çekinmez. Daredevil’e yönteminin yanlış olduğunu söyleyerek kötülerin en belalı celladı olur.
Karakterlerin öldürmeme kuralı onların süper-egolarıyla doğrudan ilişkilidir. Çünkü bu karakterlerin normlarının oluşmasında akıl hocalarının büyük etkisi vardır. Onları fiziksel ve felsefi olarak eğiten ama aynı zamanda büyük travma yaşatan hocaları Ra’shal Ghul ve Stick’in yanı sıra onların vicdanını temsil eden mentor karakterler vardır. Bu kişiler Batman için Alfred Daredevil içinse Peder Lantom‘dur. Onların baba figürleri bu karakterlerin ahlaki zihnini şekillendirmiştir.
Stick ve Ra’shal Ghul’a biraz daha değinmek gerekir. Alfred ve Peder Lantom onların iyi tarafıyken bu kişiler de onların karanlık tarafıdır. Karanlık tarafını temsil eden iki karakter de öğrencilerine acımasız olmayı öğretmiş ve onları yarı yolda bırakmışlardır. Fakat onların karakterlerin gelişimi bu kişilerle sınırlı değildir.
Aynı zamanda Gotham Polisi Jim Gordon ve Matt’in üniversite arkadaşı Foggy‘nin ahlaki dürüstlükleri de onların karakterleri konusunda önemli bir paya sahiptirler. Karakterlerin bazı hikayelerde iyi bazı hikayelerde kötü tarafa geçen sevgilerinde de onların karakter gelişiminde önemi büyüktür. Bu Batman için Catwoman, Daredevil içinse Elektra’dır. Karakterlerin dostlarının kim olduğu onların zaaflarını ve alacağı kararları da doğrudan etkileyen bir özelliğe sahiptir.
Son Notlar- Batman ve Daredevil
İki eserde bu karakter türünü kendi bakış açısıyla ele almış ve orjinalliklerini korumuştur. Batman ve Daredevil’i sevmemizin sebebi onlarla kolay bağ kurabilecek iyi yazılmış karakterler olmaları sayesindedir. Bu iyi yazılmış karakterlere iyi hikayeler de eklendiğinde ortaya benzerliklerle dolu benzersiz ve harika işler çıkmaktadır.
Karakterlerin ortak özellikleri olduğu kadar aralarında çok önemli bir fark vardır. Birisinin milyarder olacak kadar zengin diğerinin ise fakir bir avukat olması gibi. Bu da iki hikayenin temel aldığı konuları ve karakterlerin çevresini belirler. Ancak zengin veya fakir de olsa yazgıları bu tür karakterler için ortak olur. Bu iki hikayeyi de okuduğumuz da bunu daha iyi anlarız.
Önce de bahsettiğim gibi karakterler normal hayattaki kişiliklerini gizlemek isterler üstelik bu kişiliklerinden zaman zaman rahatsızlık duyarlar. Onlar zaman zaman bu konuda kişilik bölünmesi bile yaşarlar. Mutlu görünseler bile içindeki acı da onlarla beraber yaşamaya devam eder. Bu yüzden korkunun efendisi olmaya çalışırlar. Travmaların üstesine gitmeye çalışsalar da bazen onların en büyük düşmanı kendi geçmişleri olur. Ve içinde bulunduğu şehrin adaletsizliğini yeterince önleyememelerinden kaynaklı pişmanlık onları asla bırakmaz. Ama bütün bu acılarına rağmen her zaman adaletin peşinden gitmeye ve özgeci ahlaki davranışlarından asla taviz vermezler. Bu uğurda kayıplar yaşasalar bile karanlığın kahramanları olmaya devam ederler.
Yorum yap