X-Men: Apocalypse hakkında spoiler içermektedir!
X-Men: Apocalypse’in final sonrası sahnesi, serinin hayranları için büyük bir gizem ve heyecan kaynağı olmuştur. Bu kısa ama etkileyici sahne, sadece Wolverine’in gelecekteki akıbetine dair değil, aynı zamanda X-Men evrenine yepyeni ve kötücül bir tehdidin de ipuçlarını sunuyor: Mister Sinister ve onun arkasındaki Essex Corporation. Bu sahne, X-Men filmlerinin karmaşık zaman çizelgesinde ve karakter gelişiminde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
X-Men: Apocalypse Final Sahnesi Nedir?
Daha önce X-Men: Days of Future Past’ta da olduğu gibi, X-Men: Apocalypse de, yaklaşan X-Men filminden büyük bir kötü adamın geleceğinin ipuçlarını barındırıyor gibi görünüyor. Sahne, Wolverine’in Weapon X tesisinden kaçışının ardından, esrarengiz bir grubun tesisi temizlediğini gösteriyor. Bu grup, ‘Essex Corporation’ logosu taşıyan bir evrak çantasına özel bir ilgi gösteriyor. Çantanın içinden çıkan küçük cam tüplerde, Wolverine’in kan örnekleri bulunuyor ve bu örnekler dikkatlice toplanarak çantaya yerleştiriliyor. Bu sahne, serinin geleceği için birden fazla kapı aralayan, oldukça kritik bir an olarak izleyicilerin hafızasına kazınmıştır.
Sahnenin hangi film için ipucu verdiği net değil ama bu, henüz ismi belli olmayan Wolverine devam filmine ait olabilir- Weapon X projesini kapsadığından beri gerçek bir olasılık-, ya da biraz daha uzak bir ihtimalle Gambit veya sıradaki X-Men takım filmi olabilir. Sahnedeki ‘Essex Corporation’ ibaresi, çizgi romanlardan tanıdığımız kötü karakter Nathaniel Essex, yani Mister Sinister ile doğrudan bir bağlantı kuruyor. Bu, X-Men evreninde genetik manipülasyon ve mutant deneyleri konusunda yeni bir çağı işaret ediyordu. Wolverine’in kanının toplanması, onun eşsiz iyileşme faktörü ve mutasyon potansiyelinin başka amaçlar için kullanılacağının güçlü bir göstergesiydi.
Essex Corporation ve Gizemli Amaçları
Peki, ‘Essex Corporation’dan Wolverine’nin bir şişe kanını elinde bulunduran kişi kim ve ne için bulunduruyor olabilir? Bu soru, X-Men hayranlarının zihnini uzun süre meşgul etti. Şirket, adını Nathaniel Essex’ten alıyor ve onun genetik araştırmalarındaki uzmanlığını yansıtıyor. Wolverine’in kanı, onun benzersiz genetik kodunu ve iyileşme faktörünü içeriyor. Bu, Essex Corporation’a mutant klonlama, yeni mutantlar yaratma veya mevcut mutantların güçlerini manipüle etme gibi korkunç deneyler yapma fırsatı sunuyordu. Özellikle, Wolverine’in en ünlü klonlarından biri olan X-23’ün yaratılışını ima etmesi, bu sahnenin en güçlü spekülasyonlarından biriydi.
[YouTube Video]
Nathaniel Essex: Mister Sinister Kimdir?
Bu, Mister Sinister olarak bilinen kötü karakter Nathaniel Essex ile bağlantılı gibi duruyor. Ayrıca Screen Crush hakkında bir spekülasyon da var; sahne, birinin X-23’e liderlik edebilecek bir kendi Wolverine’ini yaratma arayışını da ima ediyor olabilir. Nathaniel Essex, yani Mister Sinister, Marvel evreninin en zeki ve en acımasız bilim adamlarından biridir. Viktorya dönemi Londra’sında yaşamış bir genetikçi olan Essex, mutantların evrimine olan takıntısıyla biliniyordu. Apocalypse tarafından mutasyona uğratılarak ölümsüzlük ve çeşitli süper güçler kazandı. Sinister, mutant genetiği üzerine yaptığı deneylerle, özellikle de Scott Summers (Cyclops) ve Jean Grey’in genetik mirasına olan takıntısıyla tanınır. Amacı, mükemmel mutantı yaratmak ve mutant ırkının evrimini kontrol etmektir.
Mister Sinister’ın X-Men evrenindeki etkisi muazzamdır. Birçok mutantın yaratılışında veya manipülasyonunda rol oynamış, özellikle de Mutant Massacre gibi olaylarda başrol oynamıştır. Wolverine’in kanına olan ilgisi, onun mükemmel bir genetik örnek olmasından kaynaklanıyordu. Sinister, Wolverine’in iyileşme faktörünü ve adaptasyon yeteneğini kopyalayarak kendi amaçları doğrultusunda kullanmayı hedefliyordu. Bu, X-23 gibi klonların veya daha da güçlü Weapon X projelerinin kapısını aralayabilirdi. Onun varlığı, X-Men filmleri için potansiyel olarak çok katmanlı ve karmaşık hikaye örgüleri sunuyordu.
Weapon X Projesi ve Wolverine’in Kanının Önemi
Weapon X projesi, Marvel evreninde mutantların süper askerlere dönüştürülmesi amacıyla yürütülen gizli ve acımasız bir programdır. Wolverine, bu projenin en bilinen ve en başarılı ‘ürünlerinden’ biridir. İskeletine adamantium kaplanması ve hafızasının manipüle edilmesi gibi korkunç deneylere maruz kalmıştır. X-Men: Apocalypse sonrası sahnesinde Wolverine’in kanının toplanması, bu projenin devam ettiğini veya yeni bir fazına geçtiğini gösteriyordu. Essex Corporation, Weapon X’in araştırmalarını devralarak veya kendi versiyonunu yaratarak, Wolverine’in eşsiz genetik materyalini kullanarak yeni ‘silahlar’ yaratmayı amaçlıyordu.
Wolverine’in kanı, sadece onun iyileşme faktörünü değil, aynı zamanda adamantium kaplı iskeletine rağmen hayatta kalmasını sağlayan adaptif genetik özelliklerini de barındırıyordu. Bu, Mister Sinister gibi bir genetikçi için paha biçilmez bir kaynaktı. Bu kan örnekleri, X-23’ün yaratılmasında kilit rol oynamış olabilir. X-23, Wolverine’in dişi bir klonu olarak tasarlanmış ve onun ölümcül yeteneklerini miras almıştır. Bu durum, Deadpool gibi diğer R-rated mutant filmlerinin de popülerleştiği bir dönemde, Fox’un daha cesur hikayelere yönelme isteğini de gösteriyordu.
Olası Gelecek Filmler ve Fan Teorileri
X-Men: Apocalypse’in final sahnesi, birçok hayran teorisine ve gelecekteki filmler hakkında spekülasyonlara yol açtı. En güçlü adaylardan biri, Hugh Jackman’ın son Wolverine filmi olan Logan’dı. Logan filmi, X-23 karakterini tanıttı ve onun Wolverine’in genetik materyalinden yaratıldığını doğruladı. Ancak Mister Sinister’ın kendisi filmde doğrudan yer almadı. Bu durum, hayranlar arasında Sinister’ın arka planda kaldığı veya planlanan diğer X-Men filmlerine saklandığı yönünde tartışmalara neden oldu.
Diğer bir teori, Mister Sinister’ın Gambit filmi veya sonraki ana X-Men takım filmlerinde (Dark Phoenix gibi) yer alacağı yönündeydi. Ancak Fox’un Disney tarafından satın alınması ve X-Men evreninin Marvel Sinematik Evreni’ne (MCU) entegre edilmesiyle bu planların çoğu rafa kalktı. Yine de, Sinister’ın potansiyeli o kadar büyüktü ki, hayranlar onun MCU’da bir gün mutlaka yer alacağına inanıyor. Özellikle Punisher veya Daredevil gibi daha karanlık Marvel karakterlerinin uyarlamalarında olduğu gibi, Sinister’ın karmaşık ahlaki yapısı ve bilimsel vahşeti, modern süper kahraman anlatılarına çok yakışabilirdi.
Mister Sinister’ın Çizgi Romanlardaki En Etkileyici Anları
Mister Sinister, çizgi romanlarda uzun ve karmaşık bir geçmişe sahip. İşte onun en unutulmaz ve etkileyici anlarından bazıları:
- Apocalypse ile Tanışma ve Ortaya Çıkışı: Nathaniel Essex’in 19. yüzyılda Apocalypse ile tanışması ve onun tarafından dönüştürülmesi, Sinister’ın kötücül yolculuğunun başlangıcıdır. Bu olay, onun bilimsel takıntısını karanlık bir yola sokmuştur.
- Mutant Massacre: Sinister, Morlock’lara karşı yapılan Mutant Katliamı’nı planlayan ve yöneten kişidir. Bu olay, onun acımasızlığını ve mutant genetiği üzerindeki kontrol arayışını net bir şekilde ortaya koymuştur.
- Cyclops ve Jean Grey’in Kaderini Şekillendirmesi: Sinister, Cyclops ve Jean Grey’in genetik potansiyeline takıntılıydı. Onların genetik materyalini kullanarak, Cable ve Madelyne Pryor gibi karakterlerin yaratılmasında önemli bir rol oynamıştır.
- Inferno Olayı: Madelyne Pryor’ın Goblin Queen’e dönüşmesi ve New York’u ele geçirme girişimi, Sinister’ın manipülasyonlarının ne kadar yıkıcı olabileceğini göstermiştir.
- Messiah Complex ve Hope Summers: Mutant ırkının neredeyse yok olduğu ve ilk yeni mutantın (Hope Summers) doğduğu bu olayda Sinister, Hope’u ele geçirmek için büyük çaba sarf etmiştir.
- Kendi Klon Ordusu: Sinister’ın kendisinin birçok klonunu yaratması ve farklı kişiliklere sahip bu klonları kullanması, onun ne kadar zeki ve öngörülü bir düşman olduğunu kanıtlar. Bu, onun yenilmezliğini artıran bir özelliktir.
Sonuç: X-Men Evreninde Bırakılan Miras
X-Men: Apocalypse’in final sahnesi, sadece bir sonraki filmin kapısını aralamakla kalmadı, aynı zamanda Fox’un X-Men evreninin genetik manipülasyon, etik dışı deneyler ve mutantların geleceği gibi karanlık temaları keşfetme potansiyelini de ortaya koydu. Mister Sinister’ın tanıtımı, Wolverine’in kanıyla olan bağlantısı ve Weapon X projesinin devamı, seriye daha derin ve bilim kurgu odaklı bir boyut katabilirdi. Her ne kadar bu planlar, Disney’in Fox’u satın almasıyla tam olarak gerçekleşememiş olsa da, bu sahne hala X-Men hayranları arasında unutulmaz bir an olarak yerini koruyor. Mister Sinister’ın MCU’da ne zaman ve nasıl görüneceği ise hala büyük bir merak konusu. Belki de bir gün, bu ikonik kötü adam, hak ettiği büyük sahneye kavuşur ve mutant evreninin genetik kaderini yeniden şekillendirir.


Yorum (0)