THE WITCHER Camlar Konağı  – Çizgi Roman İncelemesi

THE WITCHER Camlar Konağı – Çizgi Roman İncelemesi

Fatih Hüseyin Kaya tarafından ·
Ağustos 11, 2015

Süper kahraman çizgi romanlarının renkli dünyasını ve pelerinli kurtarıcılarını hepimiz seviyoruz. Ancak bazen, o parlak kostümlerden ve bitmek bilmeyen dünyayı kurtarma telaşından sıyrılıp, daha karanlık, daha mistik ve gri tonların hakim olduğu bir evrene adım atmak isteriz. İşte tam bu noktada, Rivyalı Geralt ve onun tekinsiz dünyası devreye giriyor. The Witcher: Camlar Konağı, damağımızda eşsiz bir tat bırakan hikayesiyle, fantastik kurgu severleri büyülemeye geliyor.

JBC Yayıncılık etiketiyle dilimize kazandırılan bu eser, özellikle The Witcher 3: Wild Hunt ile zirve yapan Witcher çılgınlığının en güzel tamamlayıcılarından biri. İster oyunların sıkı bir hayranı olun, ister bu evrene ilk kez adım atıyor olun; Camlar Konağı, canavar avına çıkmaya hazır bünyelere ilaç gibi gelecek. Sıcak bir kahve eşliğinde, JBC’nin kaliteli baskısı ve özenli Türkçeleştirmesiyle bu karanlık masala dalmaya hazır olun.

495

Oyunlardan Bağımsız, Sürükleyici Bir Hikaye

Paul Tobin tarafından kaleme alınan senaryonun en güzel yanlarından biri, oyunlarla veya kitaplarla doğrudan, kafa karıştırıcı bir bağlantısının olmaması. Yani bu çizgi romanı okumak için önceki oyunları oynamış veya külliyatı yutmuş olmanız gerekmiyor. Hikaye, Beyaz Kurt Geralt’ın Kara Orman yakınlarında karşılaştığı gizemli bir avcıyla yaşadığı bağımsız bir macerayı konu alıyor.

Senaryo akışı sizi asla sıkmıyor ve gizem unsuru son sayfaya kadar korunuyor. Diyaloglar, Geralt’ın o bildiğimiz soğukkanlı ve iğneleyici tavrını yansıtmakta oldukça başarılı. Özellikle sahne geçişlerinde Geralt’ın anlattığı mini hikayeler, atmosferin içine girmenizi kolaylaştırıyor. Hikayenin barındırdığı şaşırtmacalar (plot twist), macerayı sıradan bir canavar avı olmaktan çıkarıp, psikolojik gerilimi yüksek bir drama dönüştürüyor.

WITCHER Camlar Konağı

Gotik Çizimler ve Karanlık Atmosfer

Bir çizgi romanın ruhunu yansıtan en önemli unsur şüphesiz görselliğidir. The Witcher: Camlar Konağı bu konuda Joe Querio‘nun yeteneklerine emanet edilmiş. Querio’nun çizimleri, hikayenin karanlık ve tekinsiz yapısıyla mükemmel bir uyum içinde. Mike Mignola’nın (Hellboy) tarzını andıran gölgelendirmeler ve detaydan ziyade atmosfere odaklanan paneller, okuyucuyu Kara Orman’ın boğucu havasına hapsediyor.

Olaylar ilerledikçe hem ormanın hem de Camlar Konağı’nın ne kadar tehlikeli olduğunu sadece metinlerden değil, renk paletindeki değişimlerden de hissediyorsunuz. Özellikle Geralt’ın efsunlarını (Signs) kullandığı sahnelerin resmedilişi görsel bir şölen sunuyor. Eğer bu tarz karanlık, fantastik ve korku öğeleri barındıran çizgi romanlar ilginizi çekiyorsa, yerli yapımlardan olan şu dergiye de göz atmanızı öneririz: YABANİ: Bilimkurgu, Korku, Fantastik Çizgi Roman Dergisi.

The-Witcher-Cilt-1-Camlar-Konagi_52178_3

Türkçe Baskı ve Son Karar

JBC Yayıncılık, çeviri ve baskı kalitesi konusunda rüştünü ispatlamış bir yayınevi. Camlar Konağı cildinde de bu kalite standardı korunmuş. Özellikle Witcher evrenine özgü terimlerin Türkçeleştirilmesi konusunda cesur ve yerinde tercihler yapılmış. Örneğin, Witcher kelimesinin “Cadıeril” (bazı baskılarda Efsunger olarak da geçer) şeklinde çevrilmesi, kelimenin kökenine sadık kalan yaratıcı bir yaklaşım olarak dikkat çekiyor.

Özetle; fiyat/performans oranı, sürükleyici hikayesi ve başarılı görselliği ile The Witcher: Camlar Konağı, kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken bir parça. Eğer çizgi roman koleksiyonunuzu genişletmek istiyorsanız ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, rehberimize bakabilirsiniz: İSTANBUL ÇİZGİ ROMAN DÜKKANI REHBERİ.

Fatih Hüseyin Kaya

Fatih Hüseyin Kaya

Kullanıcı kendisi hakkında bir açıklama yazmamış.

Yorum (0)