Stephen King’in o tekinsiz, yağmurlu ve her köşesinden kötülük sızan kasabası Derry’ye geri döndüğümüzden beri hepimiz diken üstündeyiz. IT: Welcome to Derry, ilk sezonunun altıncı bölümüyle birlikte sadece gerilimi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Pennywise mitolojisinin en karanlık dehlizlerine girmemizi sağlıyor. Bill Skarsgård’ın o ikonik sırıtışını ve tüyler ürperten performansını haftalardır bekliyorduk ve artık ipler tamamen koptu. Ancak bu sefer sadece korkmuyoruz; palyaçonun maskesinin ardındaki o rahatsız edici “insani” geçmişe de tanıklık ediyoruz.
Dizinin son bölümü, hikayeyi IT: Chapter Two filminden hatırlayacağımız o meşhur Mrs. Kersh karakteri üzerinden derinleştiriyor. Hatırlarsanız, sinema filminde “O” (It), Beverly Marsh’a işkence etmek için yaşlı bir kadın kılığına, yani Mrs. Kersh suretine bürünmüştü. Dizi, bu karakterin geçmişini Lilly Bainbridge’in yaptığı bir ev ziyaretiyle önümüze seriyor. Lilly, tozlu fotoğraf albümlerini karıştırırken karşısına çıkan bir kare, tüm Stephen King hayranlarının nefesini kesecek cinsten: Genç bir kız (Kersh) ve yanında, palyaço makyajı olmasa bile bakışlarından tanıdığımız o adam.
Bob Gray: Palyaçonun Ardındaki Gerçek Yüz

Fotoğraftaki adam size tanıdık geliyorsa, hafızanız sizi yanıltmıyor demektir. Benzer bir kareyi IT: Chapter Two filminde de, yine Mrs. Kersh’ün evinde duvarda asılıyken görmüştük. O sahnede, üzerinde “Pennywise the Dancing Clown” yazan bir vagonun önünde kızıyla duran bu adamın, daha sonra makyajını yaparken gösterilmesi kafaları epey karıştırmıştı. İşte bu noktada Stephen King evreninin en büyük gizemlerinden biri olan “Bob Gray” ismi devreye giriyor.
Romanlarda ve filmlerde “O”nun kendini tanıtırken kullandığı takma isimlerden biri olan Bob Gray, dizide çok daha somut bir zemine oturuyor. Mrs. Kersh, babasından bahsederken onun sirklerde çalışan bir performans sanatçısı olduğunu, adının Robert “Bob” Gray olduğunu ve Pennywise olarak bilindiğini anlatıyor. Ancak eklediği şu detay her şeyi değiştiriyor: Babası şakaları severdi ama o şey, babasının sadece ismini değil, varlığını da çalmıştı.
Pennywise İnsan Mıydı? Bob Gray Gizemi Çözülüyor
Türkiye’deki korku severlerin ve King okurlarının aklını en çok kurcalayan sorulardan biri hep şuydu: Pennywise aslında gerçek bir insan mıydı yoksa sadece uzaylı bir varlığın kostümü mü? Yıllardır süren “Bob Gray gerçek miydi?” tartışmasına Welcome to Derry son noktayı koymuş gibi görünüyor. Dizi, kitaplardaki muğlaklığı bir kenara bırakıp çok daha net bir portre çiziyor.
Dizideki anlatıma göre, gerçek Mrs. Kersh’ün babası Bob Gray, 1900’lerin başında Derry’ye gelen bir karnavalda palyaçoluk yapan, kanlı canlı bir insandı. Ancak “O” (It) denen kadim varlık, bu adamı ele geçirdi, onu tüketti ve çocukları korkutmak için en etkili silahın bu palyaço personası olduğunu fark ederek onun suretine büründü. Yani izlediğimiz şey, bir zamanlar var olan bir adamın, kozmik bir kötülük tarafından yutulmuş ve çarpıtılmış hatırası.

Yönetmen Andy Muschietti, daha filmler vizyona girmeden önce bu bağlantının sinyallerini vermişti. Bob Gray ile Pennywise arasındaki ilişkinin çok kriptik olduğunu, Bob Gray’in gerçek bir insan olup olmadığının her zaman bir soru işareti olarak kalacağını belirtmişti. Ancak dizi formatının getirdiği geniş zaman avantajı, bu düğümü çözmemize olanak tanıyor.
Flashback sahnelerinin bizi 1935 yılına götürmesi, dizinin ikinci sezonunun geçeceği zaman dilimine dair de ipuçları veriyor. Muhtemelen Mrs. Kersh’ü (o zamanki adıyla Miss Gray) hikayenin merkezinde görmeye devam edeceğiz. Asıl bombanın ise üçüncü sezonda patlaması bekleniyor. 1908 yılına, yani fotoğrafların çekildiği o döneme yapılacak bir yolculuk, Bob Gray’in “O” tarafından nasıl ele geçirildiğini ve Pennywise efsanesinin kanlı doğuşunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serebilir. Derry’nin laneti sandığımızdan çok daha eskiye ve çok daha kişisel trajedilere dayanıyor.


Yorum (0)