Geçtiğimiz hafta San Diego Comic-Con gerçekleşti. Böylece Marvel ve DC gibi yapım kuruluşları da fanları gelecek filmleri hakkında ufak ip uçlarıyla bilgilendirme fırsatı buldular. Marvel burada, Thor’un üçüncü devam filmi Thor: Ragnarok hakkında büyük bir duyuru yaptı. Online olarak yayınlanmasa da Comic-Con için orada bulunanlar filmin ilk ay çekimlerinden görüntüleri görme fırsatı yakaladılar. Görüntülerde birkaç tane kötü karakter vardı ve bunlardan biri de daha önceden duyurulan ateş şeytanı Surtur idi. Thor: Ragnarok, Marvel Sinematik Evreni‘nin en kritik filmlerinden biri olarak, Asgard’ın kaderini belirleyecek ve İskandinav mitolojisinin yıkım kehanetini beyazperdeye taşıyacak. Bu yazımızda, filmin en güçlü düşmanlarından Surtur’un kökenlerini, filmdeki rolünü ve Thor ile Hulk’ın bu devasa tehditle nasıl başa çıkacağını detaylıca inceleyeceğiz.
Surtur sahnenin sonunda görünüyordu ve CGI büyüsü verilmişti. Çekimde Mark Ruffalo’nun canlandırdığı Hulk epey yüksekten atlarken savaşın ortasında kükrüyordu. Hulk ateş denizine dalıyordu ve bu sahne Surtur’a dönüşmesiyle bitiyordu.
Surtur’un Kökenleri ve Çizgi Romanlardaki Yeri
Surtur Marvel Evreni’nde oldukça tehlikeli görünen bir kötü karakter. Thor’un az bilinen düşmanı Surtur, bir ateş iblisi ve çizgi romanlarda ilk kez 1963’te ortaya çıktı. Kendisi gibi ateş iblislerinin yaşadığı boyutlar arası bir düzlem olan Muspelheim’dan. Yok edici özelliği olan, güç, dayanıklılık, uzun ömürlü olma, ateşi kontrol edebilme, büyü ve boyutlar arası yolculuk gibi pek çok özelliği var. Temelde Avengers’ın baş edemeyeceği kadar dişli bir rakip. Neyse ki Thor ve Hulk gibi iki güç kaynağı Surtur’a karşı bir savaş yapacaktır. Çizgi romanlarda Surtur, Asgard’ın ve tüm evrenin sonunu getirecek olan Ragnarok kehanetinin ana figürlerinden biridir. Ebedi Alev ile güçlerini birleştirdiğinde, kozmik bir tehdide dönüşür ve Odin ile bile başa baş mücadele edebilir. Muspelheim’ın hükümdarı olarak, kılıcı Twilight ile evrenleri yok etme potansiyeline sahiptir. Surtur’un Marvel Sinematik Evreni’ne girişi, filmin adından da anlaşılacağı üzere Ragnarok temasının ne kadar merkezi olacağının bir göstergesiydi.
Thor: Ragnarok’ta Surtur’un Rolü ve Önemi
Surtur’un Thor: Ragnarok‘taki varlığı filmin hikayesi hakkında birkaç anlama gelebilir. Bunlardan biri film boyunca Hulk ve Thor çeşitli düzlemlere seyahat edecekler. Seyahat ederlerken kaybolup Surtur’un gezegenine ayak basıyor olabilirler. Ayrıca, açıkça görülüyor ki Hulk sonunda kendi dişine göre bir düşmanla yüzleşecek. Takım için oldukça değerli olmasına karşın Age of Ultron’dan Iron Man’in Hulkbuster zırhı hariç hiçbir zaman dişine göre bir rakiple karşılaşmamıştı. Filmin başlangıcında Thor’un Surtur ile karşılaştığı ve onu yendiği ancak bu zaferin sadece bir başlangıç olduğu gösterilir. Surtur’un kehaneti, Asgard’ın sonunu getirecek olan Ragnarok’un kaçınılmaz olduğunu açıkça belirtir. Filmin ilerleyen safhalarında, Hela’yı durdurmak için son çare olarak Surtur’un Ebedi Alev ile yeniden birleşmesi ve Asgard’ı yok etmesi gerektiği anlaşılır. Bu, Thor’un kendi evini kurtarmak için onu yok etme paradoksuyla yüzleştiği trajik bir karardır. Surtur, sadece bir düşman değil, aynı zamanda Ragnarok döngüsünün ve Asgard’ın yeniden doğuşunun sembolüdür.
Filmin Diğer Kötü Karakterleri ve Dinamikleri
Thor: Ragnarok, ciddi şekilde kötü karakter barındırıyor. Cate Blanchett’ın Hela’sı Jeff Goldblum’un Grandmaster’ı ve eskilerden Loki’nin yanı sıra üçüncü filmde pek çok kötü adam göreceğiz.
- Hela (Cate Blanchett): Ölüm Tanrıçası Hela, Odin’in ilk çocuğu ve Asgard’ın gizli geçmişindeki karanlık bir figürdür. Güçleri, Asgard’ın kendisinden beslenir ve Mjolnir’i tek eliyle parçalayabilecek kadar kudretlidir. Amacı, Asgard’ı ele geçirmek ve evrensel bir imparatorluk kurmaktır. Hela’nın varlığı, Thor’u ve Asgard’ı varoluşsal bir tehditle karşı karşıya bırakır.
- Grandmaster (Jeff Goldblum): Sakaar gezegeninin eksantrik ve keyif düşkünü yöneticisi olan Grandmaster, zorla dövüşçüleri toplayıp gladyatör arenalarında savaştıran bir karakterdir. Hulk’ın uzun süredir burada mahsur kalmasının ve Thor’un da buraya düşmesinin ana nedenidir. Komik ve biraz da tehlikeli kişiliğiyle filme farklı bir renk katar.
- Loki (Tom Hiddleston): Thor’un kurnaz ve değişken kardeşi Loki, yine kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Odin kılığında Asgard’ı yönetmeye çalışırken yakalanır ve kendisini Thor ile birlikte Sakaar’da bulur. Loki’nin sadakati her zaman sorgulanabilir olsa da, filmin ilerleyen safhalarında Thor ile beklenmedik bir ittifak kurar. Bu karmaşık kötü karakter kadrosu, filmin dinamiklerini zenginleştirerek izleyiciye çok katmanlı bir hikaye sunar.
Hulk’ın Filmdeki Yeri ve Surtur ile Karşılaşması
Çekimde Mark Ruffalo’nun canlandırdığı Hulk epey yüksekten atlarken savaşın ortasında kükrüyordu. Hulk ateş denizine dalıyordu ve bu sahne Surtur’a dönüşmesiyle bitiyordu. Hulk’ın Thor: Ragnarok’taki rolü, çizgi romanlardaki popüler “Planet Hulk” hikayesinden esinlenmiştir. Avengers: Age of Ultron olaylarından sonra kaybolan Hulk, kendisini Sakaar gezegeninde bir gladyatör olarak bulur. Burada “Şampiyon” unvanını kazanmıştır ve Bruce Banner kişiliğinden uzaklaşarak sürekli Hulk formunda kalmıştır. Thor, Sakaar’a düştüğünde, eski dostuyla karşılaşır ve onu Asgard’ı kurtarmak için geri dönmeye ikna etmeye çalışır. Hulk’ın filmdeki bu yeni, daha konuşkan ve kişilik sahibi hali, karaktere derinlik katmıştır. Surtur’un ilk görüntülerinde Hulk’ın ateş denizine atlayarak Surtur’a saldırması, onun korkusuzluğunu ve gücünü bir kez daha gözler önüne serer. Bu karşılaşma, Hulk’ın evrendeki en güçlü varlıklardan biri olduğunu ve Thor ile birlikte ne kadar büyük bir tehditle başa çıkabileceğini gösterir. Hulk’ın karakter gelişimi ve Thor ile olan dinamikleri, filmin en ilgi çekici yönlerinden biridir.
Ragnarok Kehaneti ve Mitolojik Bağlantılar
Filmin kalbinde, İskandinav mitolojisinden alınan Ragnarok kehaneti yatmaktadır. Ragnarok, Norse mitolojisinde tanrıların alacakaranlığı ve dünyanın sonu anlamına gelir. Bu, bir dizi büyük olayı, doğal afetleri ve savaşları içeren, sonunda dünyanın sular altında kalıp yeniden doğmasını öngören bir döngüdür. Marvel, bu kehaneti kendi evrenine uyarlayarak Asgard’ın yıkımını ve yeniden doğuşunu anlatır. Surtur, bu kehanetin ana tetikleyicisi olarak konumlandırılırken, Hela da Asgard’ın düşüşünde önemli bir rol oynar. Film, Ragnarok’u kaçınılmaz bir felaket olmaktan çıkarıp, bazen yıkımın yeni bir başlangıç için gerekli olduğunu vurgulayan bir tema olarak işler. Thor’un ‘Asgard bir yer değil, bir halktır’ sözü, bu yeni başlangıcın ve kültürel kimliğin önemini vurgular.
Filmin Genel Temaları ve Başarısı
Yönetmen Taika Waititi’nin dokunuşuyla Thor: Ragnarok, serinin önceki filmlerine kıyasla çok daha mizahi, renkli ve dinamik bir yapıya büründü. Waititi’nin benzersiz tarzı, filmi hem eleştirel hem de ticari açıdan büyük bir başarıya ulaştırdı. Film, komedi unsurlarını aksiyon ve dramla harmanlayarak izleyiciye unutulmaz bir deneyim sundu. Karakterler arasındaki kimya, özellikle Thor ve Hulk arasındaki dostluk, filmin en güçlü yönlerinden biriydi. Ayrıca, filmin görsel efektleri, soundtrack’i ve kostüm tasarımları da büyük beğeni topladı. Thor: Ragnarok, sadece bir süper kahraman filmi olmakla kalmayıp, aynı zamanda kimlik, aile ve fedakarlık gibi evrensel temaları da işledi. Bu film, Thor karakterini yeniden canlandırarak Marvel Sinematik Evreni’nin geleceği için yeni kapılar açtı ve ‘Avengers: Sonsuzluk Savaşı’ ile ‘Yenilmezler: Son Oyun’a giden yolu hazırladı.
Sonuç
Thor: Ragnarok, Surtur gibi devasa bir tehdidin yanı sıra, Hela’nın yıkıcı gücü ve Grandmaster’ın eksantrik dünyasıyla dolu, Marvel evrenindeki en eğlenceli ve etkileyici filmlerinden biri oldu. Surtur’un filmin sonunda Asgard’ı yok etmesi, trajik ama aynı zamanda kahramanlık dolu bir fedakarlığın simgesiydi. Bu karar, Thor’un sadece fiziksel gücüyle değil, aynı zamanda liderlik vasıflarıyla da olgunlaştığını gösterdi. Film, Ragnarok kehanetini bir sona değil, yeni bir başlangıca dönüştürerek, Asgard halkının hayatta kalmasını ve Thor’un krallığını yeniden kurma yolculuğunu başlattı. Bu epik macera, Marvel evrenindeki en unutulmaz anlardan bazılarını bizlere yaşattı. Sizce Surtur’un filmdeki rolü yeterince işlendi mi, yoksa daha fazlasını görmek ister miydiniz? Yorumlarda düşüncelerinizi bizimle paylaşın!
Yorum (0)