THE SEVEN DEADLY SINS Filmi “PRISONERS OF THE SKY”in  Yeni Fragmanı!

THE SEVEN DEADLY SINS Filmi “PRISONERS OF THE SKY”in Yeni Fragmanı!

Fanzade tarafından ·
Nisan 15, 2018

The Seven Deadly Sins (Nanatsu no Taizai) evreninin hayranları için büyük bir merakla beklenen “Prisoners of the Sky” (Gökyüzünün Mahkumları) filmi, serinin popülaritesini pekiştiren önemli bir yapımdır. Japonya’da vizyona girmesiyle büyük ilgi gören bu film, anime serisinin ikinci sezonu olan “Revival of The Ten Commandments” ile bağlantıları ve bağımsız hikayesiyle dikkat çekiyor. Özellikle Netflix üzerinden seriyi takip eden Kuzey Amerikalı ve diğer bölgelerdeki hayranlar için filmin yayın tarihi ve içerdiği potansiyel spoilerlar, uzun süre tartışma konusu olmuştur.

The Seven Deadly Sins Filmi: Prisoners of the Sky Hakkında Genel Bakış

ABD’li hayranlar hala Netflix’in Kuzey Amerika’daki Yedi Ölümcül Günah‘ın yeni sezonunu yayınlamasını beklemek zorunda olsalar da (Japonya’da çevirisi yapılmakta) bir sonraki anime filmi için yapılan tanıtımlar zaten devam ediyor. Japon filmi 18 Ağustos’ta Japon sinemasında açılacak ve doğrulanmamış olmasına rağmen Kuzey Amerika’nın sınırlı bir kısmında da gösterime gireceği söyleniyor.

Nakaba Suzuki’nin orijinal manga serisinden uyarlanan ve bizzat yazarın katkılarıyla geliştirilen “Prisoners of the Sky”, izleyicilere Yedi Ölümcül Günah ekibinin daha önce hiç karşılaşmadığı yeni bir macerayı sunuyor. Film, Britannia’nın uzak bir köşesinde, bulutların üzerinde yaşayan “Gökyüzü İnsanları” (Celestial Beings) olarak bilinen kanatlı bir ırkın gizemli dünyasına odaklanıyor. Meliodas ve Hawk, bir yanlış anlaşılma sonucu bu gökyüzü krallığına ışınlanır ve kendilerini, bu barışçıl halkı tehdit eden “Altı Kara Şövalye” (Six Knights of Black) adında güçlü bir iblis grubuna karşı verilen mücadelenin ortasında bulurlar. Bu iblisler, mühürlenmiş bir canavarı serbest bırakarak dünyayı yok etme peşindedir.

Hikayenin Derinlikleri: Gökyüzü İnsanları ve Altı Kara Şövalye

Filmin hikayesi, Yedi Ölümcül Günah’ın ana serideki maceralarından bağımsız gibi görünse de, evrenin mitolojisini ve gücünü genişleten unsurlar içeriyor. Gökyüzü İnsanları, özel yeteneklere sahip, barışçıl bir topluluktur ve kendi kültürlerine, geleneklerine sahiptirler. Onların lideri ve koruyucuları, filmde önemli roller üstlenir. Meliodas, bu yeni ortamda, kendi geçmişine dair bazı ipuçlarıyla da karşılaşır ve karakter gelişimi açısından da filmin önemli anları bulunur. Özellikle, Meliodas’ın Gökyüzü İnsanları’nın lideriyle olan benzerliği dikkat çekicidir.

Altı Kara Şövalye ise, gücünü karanlık enerjiden alan, son derece tehlikeli iblislerdir. Liderleri Bellion, Meliodas ile geçmişten gelen bir bağı olduğunu iddia eder ve aralarındaki çatışma, filmin ana gerilimini oluşturur. Bu iblislerin amacı, binlerce yıldır mühürlü kalmış olan “Indura” adlı kadim bir canavarı serbest bırakmaktır. Indura’nın uyanması, sadece Gökyüzü Krallığı’nı değil, tüm Britannia’yı tehdit edecektir. Bu durum, Yedi Ölümcül Günah’ın bir kez daha dünyayı kurtarmak için güçlerini birleştirmesini gerektirir. Bu noktada, Magi: Adventure of Sinbad gibi fantastik anime serilerinde gördüğümüz gibi, kahramanların beklenmedik düşmanlarla karşılaşması ve daha büyük tehditlere karşı mücadele etmesi teması işlenir.

İkinci Sezon ile Bağlantı ve Potansiyel Spoiler Riski

Bununla birlikte, animenin 2. sezonundan önce filmin, Netflix’te yayınlanmasının bazı spoiler’lara sebebiyet vermesi ihtimali var. Her ne kadar film,   manga yazarı Nakaba Suzuki’den çıkan orijinal bir öyküye sahip olsa da, ikinci sezonun ana muhalifleri olan On Emir’e (The Ten Commandments) atıfta bulunulduğu söyleniyor. Elbette, 2. sezonun resmi sürümündeki uzun gecikme, animenin birçok  hayranının bölümleri izlemek  için illegal yöntemlere başvurmalarına yol açtı.

“Prisoners of the Sky” filmi, doğrudan “The Ten Commandments” arc’ının olaylarını işlemese de, bu iblis grubunun varlığına ve gücüne dair ipuçları sunar. Özellikle Meliodas’ın iblis gücü ve geçmişiyle ilgili bazı detaylar, ikinci sezonda daha detaylı ele alınacak konulara zemin hazırlar. Filmdeki güç seviyeleri ve karakterlerin sergilediği yetenekler, izleyicilere “On Emir”in ne kadar tehlikeli olabileceği konusunda bir fikir verir. Bu durum, özellikle mangayı takip etmeyen ve sadece anime izleyen hayranlar için küçük ama önemli spoilerlar içerebilir. Ancak genel olarak, film kendi ayakları üzerinde durabilen, serinin tadını çıkarmak için ön bilgi gerektirmeyen bir yapımdır.

The Seven Deadly Sins Evreninin Popülaritesi ve Başarısı

Nakaba Suzuki’nin yaratıcılığından çıkan The Seven Deadly Sins, kısa sürede shonen türünün en sevilen serilerinden biri haline geldi. Meliodas, Elizabeth, Diane, Ban, King, Gowther ve Merlin gibi ikonik karakterleri, sürükleyici hikayesi, epik dövüş sahneleri ve derinlemesine işlenmiş temalarıyla geniş bir hayran kitlesi edindi. Serinin başarısı, sadece manga satışları ve anime izlenme oranlarıyla sınırlı kalmadı; oyunlar, figürler ve çeşitli yan ürünlerle de popülerliğini artırdı. Tengen Toppa Gurren Lagann gibi diğer başarılı anime serileri gibi, The Seven Deadly Sins de kendine özgü bir dünya ve unutulmaz karakterler yaratmayı başardı.

Serinin bu kadar sevilmesinin ana nedenlerinden biri, karakterlerin kusurlu ama bir o kadar da insan (veya iblis/dev/peri) olmalarıdır. Her bir günahın ardında yatan dramatik hikayeler, onların motivasyonlarını anlaşılır kılar. Dostluk, fedakarlık, aşk ve intikam gibi evrensel temalar, serinin her yaştan izleyiciye hitap etmesini sağlar. Ayrıca, serinin mizah anlayışı, aksiyon dolu sahnelerle dengeli bir şekilde harmanlanarak izleyiciye keyifli bir deneyim sunar.

THE SEVEN DEADLY SINS THE MOVIE: PRISONERS OF THE SKY’ın fragmanını aşağıda izleyebilirsiniz

 

https://www.dailymotion.com/video/x6hqw42

 

Filmin Animasyonu ve Yapım Kalitesi

A-1 Pictures stüdyosu tarafından hayat verilen “Prisoners of the Sky”, serinin genel animasyon kalitesini koruyor ve hatta bazı sahnelerde daha da ileri taşıyor. Özellikle dövüş koreografileri ve özel efektler, filmin görsel şölenini artırıyor. Karakter tasarımları, seriye sadık kalırken, Gökyüzü İnsanları ve Altı Kara Şövalye gibi yeni eklenen karakterler de evrene başarılı bir şekilde entegre edilmiş durumda. Filmin müzikleri de atmosferi güçlendirerek, epik anları daha da etkileyici hale getiriyor. Yönetmen Noriyuki Abe’nin tecrübesi, filmin akıcı ve sürükleyici olmasında önemli rol oynamıştır.

Sonuç: The Seven Deadly Sins Evrenine Değerli Bir Katkı

The Seven Deadly Sins: Prisoners of the Sky, serinin hayranları için kaçırılmaması gereken bir yapım. Orijinal hikayesi, yeni karakterleri ve serinin ruhunu yansıtan aksiyon dolu sahneleriyle keyifli bir izleme deneyimi sunuyor. İkinci sezon öncesinde bir köprü görevi görmesi ve evrenin derinliklerine inmesi, filmi daha da değerli kılıyor. Netflix’teki gecikmelere rağmen, film, serinin genel anlatısına zenginlik katıyor ve Yedi Ölümcül Günah’ın maceralarına olan iştahı artırıyor. İster serinin sıkı bir takipçisi olun ister fantastik bir aksiyon arayışında olun, Prisoners of the Sky, sizi Meliodas ve ekibinin gökyüzündeki nefes kesici yolculuğuna davet ediyor.

Son Güncelleme: Aralık 2025
Fanzade

Fanzade

Fanzade.com

Yorum (0)