Sinema dünyasının yaramaz çocuğu ve yaşayan efsanesi Quentin Tarantino’yu düşündüğümüzde aklımıza genellikle suç, western ya da bol diyaloglu gerilim filmleri gelir. Fantastik türü ise Tarantino’nun pek de masaya yatırdığı bir alan değildir. Ancak sıkı sinefiller bilir ki, Tarantino bir dönem Peter Jackson’ın sinema tarihini değiştiren Yüzüklerin Efendisi üçlemesini yönetmeye çok yaklaşmıştı. Neyse ki tarih farklı aktı ve o toplara hiç girmedi. Zaten kendisi de Jackson’ın Orta Dünya yorumunun pek de hayranı olmadığını açıkça belirtmişti. Fakat Tarantino’nun kalbini çalan, “İşte fantastik sinema budur” dedirten başka bir yapım var: Rus sinemasının karanlık incisi Night Watch (Gece Nöbeti).
Sergey Lukyanenko’nun 1998 tarihli kült romanından uyarlanan ve Timur Bekmambetov’un yönetmen koltuğunda harikalar yarattığı 2004 yapımı bu film, aslında devasa bir üçlemenin ilk adımı olarak planlanmıştı. Narnia Günlükleri veya Yüzüklerin Efendisi gibi dev markalarla yarışması beklenen Night Watch, atmosfer olarak bu yapımlardan çok daha karanlık bir patikada yürüyor. Filmi tarif etmek gerekirse; Buffy the Vampire Slayer‘ın doğaüstü avcılık hissini alıp, The Matrix‘in o soğuk ve stilize aksiyonuyla harmanlayın, üzerine de modern Moskova’nın tekinsiz sokaklarını ekleyin. Vampirler, cadılar, büyücüler ve şekil değiştirenlerin cirit attığı bu evrende, seçilmiş kişinin tarafını seçmesiyle başlayan iyilik ve kötülük savaşı, korku öğeleriyle süslenmiş yoğun bir deneyim sunuyor.
Tarantino: “Rusya’nın Yüzüklerin Efendisi Bu Film”
Tarantino’nun bir filmi sevdiğinde onu nasıl tutkuyla savunduğunu, sevmediğinde ise nasıl yerin dibine soktuğunu hepimiz biliyoruz. Night Watch söz konusu olduğunda ise üstat resmen aşka gelmiş durumda. Bir röportajında filmden bahsederken, “Rusya’nın Yüzüklerin Efendisi olacak bu muazzam Rus fantazyasına bayıldım” ifadelerini kullanıyor. Hatta daha da ileri giderek, Jackson’ın üçlemesinden sonra bizi büyüleyecek başka bir film hayal etmenin zor olduğu bir dönemde, Night Watch’ın olağanüstü güce sahip epik bir vizyon sunduğunu belirtiyor.
Tarantino’nun hayranlığı sadece filmle sınırlı değil; yönetmen Timur Bekmambetov’a da ayrı bir saygı duyuyor. Yönetmenin önceki işlerini, örneğin Gladiatrix‘i de izlediğini ve Bekmambetov’un vizyonunu “fantastik” bulduğunu her fırsatta dile getiriyor. Üstelik bu konuda yalnız da değil; 28 Days Later ve Trainspotting gibi kült filmlerin yönetmeni Danny Boyle da Night Watch’ı “Matrix ve Yüzüklerin Efendisi’nin gerçek varisi” olarak nitelendirerek övgü kervanına katılıyor.
Kendi Evinde Frodo’yu Yenen Film
Hollywood standartlarına göre komik sayılabilecek 4.2 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen Night Watch, gişede tam anlamıyla bir Davut ve Golyat hikayesi yazdı. Amerika’da vizyona girdiğinde gişede çakılmış olabilir (sadece 1.5 milyon dolar), ancak DVD satışları ve kiralamalarla bu açığı sonradan kapattı. Asıl bomba ise filmin anavatanı Rusya’da patladı. İnanması güç ama Night Watch, Rusya gişelerinde Yüzüklerin Efendisi‘ni geride bırakarak 16.2 milyon dolarlık bir hasılat elde etti. Bu, yerel bir yapımın global bir devi kendi evinde yenmesi anlamına geliyordu.
Dünya genelinde 50 milyon doları aşan hasılatıyla yapımcılarının yüzünü güldüren film, devam halkası olan Day Watch‘ın (Gündüz Nöbeti) 2006’da çekilmesini sağladı. İkinci film de finansal olarak başarılı oldu ve izleyiciden geçer not aldı. Ancak serinin hayranlarının yüreğinde bir ukde kaldı: Üçlemenin finali.
Gece Nöbeti Hakkında En Çok Merak Edilenler (SSS)
Bu kült seriyle ilgili Türkiye’deki izleyicilerin aklında pek çok soru işareti var. İşte Night Watch evreniyle ilgili en çok aranan cevaplar ve serinin akıbeti:
Night Watch serisi hangi sırayla izlenmeli?
Hikayeyi tam anlamak için kronolojik sıra şöyledir: Önce 2004 yapımı Night Watch (Nochnoy Dozor), ardından 2006 yapımı devam filmi Day Watch (Dnevnoy Dozor) izlenmelidir. İki film birbirini tamamlayan bir hikaye örgüsüne sahiptir.
Night Watch 3 (Twilight Watch) ne zaman çıkacak?
Bekmambetov’un üçlemeyi Twilight Watch ile 2008’de tamamlaması planlanıyordu. Ancak Hollywood, yetenekli yönetmeni kaptı ve ona Angelina Jolie ile James McAvoy’un başrolünde olduğu Wanted filmini emanet etti. Wanted‘ın devasa başarısı, ne yazık ki Rus serisinin finalini rafa kaldırdı. Şu an için resmi bir plan yok, ancak Avatar veya Tron gibi yıllar sonra gelen devam filmlerini düşünürsek, umut her zaman var.
Night Watch filminin konusu nedir?
Film, günümüz Moskova’sında geçen, “Ötekiler” olarak adlandırılan doğaüstü güçlere sahip varlıkların (vampirler, kahinler, şekil değiştirenler) Aydınlık ve Karanlık taraf arasındaki hassas dengesini konu alır. Yüzyıllardır süren bir ateşkes, kehanetteki “Seçilmiş Kişi”nin ortaya çıkmasıyla bozulma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Yorum (0)