SHINGEKI NO KYOJIN(ATTACK ON TITAN); Devler Aslında Nereden Geliyor?

SHINGEKI NO KYOJIN(ATTACK ON TITAN); Devler Aslında Nereden Geliyor?

Samet Atik tarafından ·
Nisan 12, 2017

Attack on Titan (Shingeki no Kyojin) evreni, devasa yaratıklar olan ‘Devler’in insanlığı tehdit ettiği post-apokaliptik bir dünyayı anlatır. Serinin başından itibaren bu Devlerin nereden geldiği ve nasıl ortaya çıktıkları büyük bir gizem perdesiyle örtülüydü. Yıllar süren teoriler ve spekülasyonların ardından, manganın ilerleyen kısımları ve animenin yapımcıları tarafından bu can alıcı soru işaretlerine net cevaplar verildi. Bu makalede, Devlerin kökenine dair tüm detayları, biyolojik özelliklerini ve Eldia ile Marley arasındaki kadim çatışmanın bu gizemdeki rolünü derinlemesine inceleyeceğiz.

Devlerin nasıl ortaya çıktığına dair bugüne kadar duyduğumuz bilgileri tüm hatlarıyla çevreleyen bir bilginin hala mevcut olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu konuda sizlere ışık tutma adına aşağıda devler hakkında sahip olduğumuz tüm bilgileri aktarıyorum.

Shingeki no Kyojin’de Gördüğümüz Devler: Biyolojileri ve Davranışları

İnsanlığın varlığını tehdit eden varlıklar olarak çizilen devlerin sırrını anlamak için öncelikle onların temel özelliklerini bilmek gerekir. Bu bölümde, devlerin ayırt edici biyolojik ve davranışsal özelliklerini detaylandıracağız.

Beslenme Alışkanlığı Olarak, Yalnızca İnsanları Yiyebiliyorlar

Devlerin en ürkütücü ve ayırt edici özelliklerinden biri, yalnızca insan yiyerek besleniyor olmalarıdır. İnsanlar dışındaki tüm canlıları, hatta devasa hayvanları bile tamamen görmezden gelirler, en ufak bir ilgi bile göstermezler. Bu durum, onların hayatta kalmak için beslenmeye ihtiyaç duymadıkları gerçeğiyle birleştiğinde daha da gizemli hale gelir. Devlerin su içmeye veya insan yemeye fiziksel bir ihtiyacı yoktur; insanları yeme amaçları, karınları acıktığı için değildir. Aksine, bu eylem bilinçaltı bir dürtüden, belki de bir insanı Titan’a dönüştürme potansiyelini arayıştan kaynaklanır. Bu tuhaf beslenme alışkanlığı, onların doğasının temel bir parçasıdır ve hayatta kalma içgüdülerinin ötesinde bir amaca hizmet eder.

Muhteşem Yenilenme Özellikleri Sayesinde Yaralarını Hızlıca İyileştirebiliyorlar  

Devler hakkında çok önemli bir diğer bilgi de vücutlarında oluşan yaraları azıcık bile iz kalmayacak şekilde tamamen ve hızlıca iyileştirme gibi bir yetenekleri olmasıdır. Kopan uzuvları, derin kesikleri veya yanıkları saniyeler içinde onarabilirler. Bundan dolayı, bir tane devi bile öldürmek son derece zor ve tehlikelidir. Tek zayıf noktaları enselerindeki belirli bir nokta, yaklaşık 1 metre uzunluğunda ve 10 cm genişliğindeki bir alandır. Bu noktaya hasar verildiğinde devin omuriliği kesilir ve ölümcül bir darbe alır. 3 boyutlu manevra cihazı adı verilen bir alet ile devlerin ense seviyesine yükselip özel yapılmış kılıçlarla bu nokta kesildiğinde devleri öldürmek mümkün olur. Bu yenilenme yeteneği, devlerin insanüstü dayanıklılıklarının temelini oluşturur ve onları durdurulamaz bir tehdit haline getirir.

Farklı Boyutlarda Pek Çok Dev Mevcut

Devlerin büyüklüğü devden deve değişiklik gösterir. 3 metrelik veya 4 metrelik devler olduğu gibi 10 metre, hatta 15 metre gibi korkunç derecede büyük devler de vardır. En büyükleri ise Duvar Devleri ve Kurucu Titan’ın nihai formu gibi boyutları kilometrelere ulaşan varlıklardır. Bu boyut farklılıkları, devlerin türleri ve kökenleriyle de ilişkilidir. Genellikle daha büyük devler, özel Titan güçlerine sahip olan veya bu güçleri miras almış Titanlardır. Boyutları ne olursa olsun, her dev insanlık için potansiyel bir tehlike arz ederken, özellikle devasa olanlar şehirlerin yıkımına neden olabilecek korkunç bir güce sahiptir.

Normal Tür ve Tuhaf Tür Olmak Üzere İki Türe Ayrılırlar

Evet, devlerin normal ve tuhaf (Abnormal) olmak üzere iki farklı türü vardır. Normal türler, genellikle insanlara karşı doğrudan ve öngörülebilir bir şekilde saldırır. Hedefleri bellidir ve genellikle en yakın insanı avlarlar. Normal devler hakkında böyle net cümleler kurmak mümkünken, Tuhaf Türler çok daha karmaşıktır. Yakınlarında insan olsa bile bazen görmezden gelebilir, saldırmak yerine genel olarak sergilediği hareket biçimini sergilemekten kaçınabilirler. Örneğin, bir devi atlayarak veya koşarak hedefinden saparken görebilirsiniz. Bu tür devlerin davranışlarını tahmin etmek zor olduğundan dolayı saldırmak ve yakalamak da bir o kadar zorlayıcıdır. Tuhaf devlerin bu öngörülemezliği, onların içinde hala bir parça insan bilinci kalıntısı olabileceği teorilerini de beraberinde getirmiştir, ancak bu her zaman böyle değildir. Bu tür ayrımı, Keşif Birliği’nin operasyonlarında büyük bir risk faktörü oluşturur.

Devlerin Isı Yayma Özelliği ve Sınırlı Ömrü

Devlerin bir diğer ilginç özelliği de vücutlarından sürekli olarak yüksek miktarda ısı yaymalarıdır. Bu ısı, buharlar halinde dışarı atılır ve devlerin etrafındaki havayı ısıtır. Bu durum, onların biyolojik süreçlerinin ne kadar yoğun olduğunu gösterir. Ancak bu durum, devlerin sınırlı bir ömrü olduğu gerçeğiyle de bağlantılıdır. Normal devler, sürekli ısı yaydıkları ve beslenmeye ihtiyaç duymadıkları için zamanla zayıflar ve pasif hale gelirler. Dokuz Titan ise, sahiplerinin ömürlerini kısaltan “Ymir’in Laneti” ile bağlıdır. Bu lanet, Titan gücüne sahip olanların, gücü ilk alan Ymir Frische’nin ölümünden 13 yıl sonra öleceğini öngörür. Bu, serideki karakterler için trajik bir gerçekliktir ve devasa güçlerinin bedelini ömürleriyle öderler.

Devlerin Aslında İnsanlardan Geldiği Doğrulandı: Ymir’in Mirası

Shingeki no Kyojin evreninde son derece can alıcı nitelendirilen devlerin nasıl ortaya çıktığına kadar pek çok teori ortaya atılmıştı. Ancak yapımcı kadronun açıklamasına göre devlerin nasıl ortaya çıktığına dair net bilgiler elimizin altında. Önceden de tahmin edildiği gibi devler aslında insanlardan geliyor. Deve dönüşme ilacı (Titan serumu), insan vücuduna enjekte edildiğinde veya Titan omurilik sıvısı tüketildiğinde insanlar deve dönüşüyor.

Deve dönüşen insanlar tüm hafızalarını bir anda kaybediyor. Deve dönüşmeden önceki hayatları ve aslında insan oldukları gerçeğinden son derece uzaklar. Bilinçsiz bir şekilde başıboş bir halde etrafta dolanmaya başlıyorlar. Bazı özel devler ise insan olduğunun farkında olabiliyor. Tesadüfen bu tür devlerden birini yiyen Ymir, yaklaşık 60 yıl boyunca dev olarak gezdikten sonra insan bedenine geri dönmeyi başarmıştı. Dev olduğu yılları ”Sanki asla bitmeyecek bir rüya görüyor gibiydim,” diye anlattı. Bu durum, devlerin içindeki insanlık kalıntılarının ve dönüşümün psikolojik etkilerinin bir göstergesidir.

Deve Dönüşebilen Tek Irk: Eldiya ve Ymir Frische’nin Hikayesi

İğne enjekte edildiğinde herkes istediği zaman deve dönüşebilir diye bir şey söz konusu değil. İstediği zaman deve dönüşme yeteneğini elinde tutan tek kişi Eldiya Irkı’dır. Eldiya Irkından geriye kalan tek insanlar, ana karakter Eren’in yaşadığı, duvarların içine sıkışan insanlıktan ibaretti. Bu gücün kökeni ise, tarihin derinliklerinde yatan Ymir Frische’ye dayanır. Yaklaşık 2000 yıl önce, Ymir Frische adında genç bir köle kız, hayatını kurtarmak için gizemli bir varlıkla (bazen “Şeytan” olarak anılan, aslında “tüm yaşamın kaynağı” olan bir organizma) anlaşma yaparak ilk Titan gücünü elde etti. Bu olayla birlikte Ymir, devlerin atası ve tüm Titan güçlerinin kaynağı oldu. Dev gücünü kullanarak ülkesi Eldia’ya refah ve huzur getirmiş, köprüler inşa etmiş, toprakları işlemiş ve savaşlarda Eldiya’ya zaferler kazandırmıştı. Ancak kendisi öldükten sonra, sahip olduğu bu muazzam güç dokuz adet deve dağılmış. Bu dokuz dev, istediği zaman insana dönüşüp istediği zaman deve dönüşebilen özel ve bilinçli Titanlardı. Bunlar Kurucu Titan, Saldırı Titanı, Zırhlı Titan, Dişi Titan, Canavar Titan, Çene Titanı, Yük Hayvanı Titanı, Çekiç Titanı ve Colossal Titan’dır.

Eldiya İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Marley’in Nefreti

Devlerin atası olan Ymir, dev gücünü kullanarak ülkesine refah ve huzur getirmişti ama kendi kanından gelen Eldiya Irkı bu gücü aynı şekilde kullanmadı. Aksine, başka ülkeleri yağmalayıp onlara şiddet uygulamak için kullandılar bu gücü. Sahip oldukları ezici dev gücüyle yeryüzündeki diğer insanlara korkunç acılar çektirdiler, adeta bir soykırım gerçekleştirdiler. Geçmişlerinde böyle kara bir leke olduğu için bugün Marley Irkı olarak bilinen insanların ülkesinde azınlık olarak yaşamak zorunda kalmışlar. Marley devleti, Eldiya halkını “Şeytanın Soyundan Gelenler” olarak damgalayarak onları gettolarda yaşamaya zorlamış ve kendi savaşlarında birer silah olarak kullanmıştır. Hatta Bertolt gibi Titan taşıyıcıları için “Şeytan’ın Soyundan Gelen” sıfatı bile yakıştırılmıştır. Bu tarihi miras, serinin temel çatışmasını ve karakterlerin motivasyonlarını derinden etkiler. Eren Yeager’ın özgürlük arayışı ve intikam dürtüsü de bu acı dolu geçmişten beslenir. Bu karmaşık evren, izleyicilere sadece bir aksiyon hikayesi değil, aynı zamanda savaşın, nefretin ve insan doğasının derinliklerini sorgulatan felsefi bir deneyim sunar. Scum’s Wish gibi anime incelemelerinde de görüldüğü üzere, insan doğasının karanlık yönleri ve karmaşık ilişkiler popüler kültürde sıkça işlenir.

Shingeki no Kyotou: Tokyo Skytree’de Bir Titan Macerası

Attack on Titan evreni, sadece ana seriyle sınırlı kalmayıp, farklı ve ilgi çekici projelerle de genişlemeye devam etmiştir. Bunlardan biri de, Tokyo Skytree’de gösterime giren özel anime “Shingeki no Kyotou” (進撃の巨塔) idi. Bu tek bölümlük özel anime, 10 Nisan 2017’de yayınlanmış ve 6.38 gibi iyi bir puan almıştır. Konusu, Colossal Titan’a karşı verilen özel bir savaşı içeriyordu.

Kısa animede, Shingeki no Kyojin karakterleri, Duvar Skytree’yi, yani Skytree’yi içeren duvarlı şehrin bir bölümünü koruyan Gökyüzü Keşif Birliği’nin bir parçası olarak karşımıza çıkıyorlar. Gökyüzü Keşif Birliği, devasa bir tehditle karşı karşıya kalır ve bu özel hikaye, ana serinin atmosferini ve aksiyonunu farklı bir ortamda deneyimleme fırsatı sunar. Bu tür yan hikayeler, hayranların evrenle bağını güçlendirirken, ana hikayenin derinliğini de artırır. Bu, aynı zamanda Crunchyroll Anime Ödülleri gibi etkinliklerde popülaritesini artıran etkenlerden biridir.

Attack on Titan’ın Kültürel Etkisi ve Mirası

Attack on Titan, sadece bir anime veya manga olmanın ötesine geçerek, dünya çapında bir popüler kültür fenomeni haline gelmiştir. Karmaşık hikayesi, derin karakterleri ve şok edici twistleriyle milyonlarca hayran edinmiştir. Serinin ele aldığı özgürlük, kader, insan doğası ve savaşın dehşeti gibi temalar, izleyicileri derinden etkilemiştir. Karakterlerle kurulan bağlar o kadar güçlüdür ki, “Hangi Anime Karakteriyle Kardeş Olmak İsterdiniz?” gibi anketlerde sıkça yer alırlar. Bu derinlik ve etki, Attack on Titan’ı modern anime tarihinin en önemli yapımlarından biri yapmıştır.

İşte Devlerin Nereden Geldiğini Öğrendik

Aslında insan olup, geçmişte diğer ülkelere soykırım denilecek kadar büyük kıyımlar yapmış olan Eldiya Irkından oluşuyorlar. Shingeki no Kyojin evreni biraz karmaşık olduğu için genel bilgileri şöyle bir kez daha kısaca toparlamak istiyorum. Böylece bir sonraki yazımızı daha kolay okuyabilirsiniz.

Bu arada, şu sıralar Marley Ülkesinin kuvvetli ordusunun ve silahlarının gücünden faydalanmaya devam ediyor. Bu durum, manganın senaryosundan çok önemli bir geri dönüş noktası olarak karşımıza çıkıyor. Bence bu da oldukça ilgi çekici bir olay.

Kaynak: manganosekai

Son Güncelleme: Aralık 2025
Samet Atik

Samet Atik

Kullanıcı kendisi hakkında bir açıklama yazmamış.

Yorum (2)

    ....

    Ayn