Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) belki de en karmaşık, en güçlü ve kesinlikle en sevilen karakterlerinden biri olan Wanda Maximoff’a bir süreliğine daha veda etmeye hazır mıyız? Görünüşe göre buna mecbur kalabiliriz. Çünkü Elizabeth Olsen, takvimini Marvel dışı projelerle o kadar doldurdu ki, Scarlet Witch’in o ikonik tacını yakın zamanda tekrar takmaya vakti kalmayacak gibi görünüyor.
Son gelen haberler, Olsen’ın başrolünde yer alacağı ve merakla beklenen yeni dizisi Seven Sisters‘ın Hulu’dan (Türkiye’de muhtemelen Disney+ üzerinden izleyeceğiz) resmi dizi onayını aldığını doğruluyor. Bu gelişme, oyuncunun kariyeri adına harika bir adım olsa da, biz Marvel hayranları için Wanda’nın dönüşünün bir başka bahara kaldığı anlamına geliyor.
Scarlet Witch Marvel’a Ne Zaman Dönecek?
Şu sıralar sosyal medyada ve forumlarda en çok konuşulan konulardan biri tam olarak bu: “Scarlet Witch Marvel’a ne zaman dönecek?” ya da daha dramatik bir ifadeyle “Wanda Maximoff gerçekten öldü mü?”
Olsen’ın MCU serüveni 2014’teki Captain America: The Winter Soldier ile başlamış ve son olarak 2022’deki Doctor Strange in the Multiverse of Madness ile zirve yapmıştı. Hayranlar olarak, onun 2026’da vizyona girecek Avengers: Doomsday veya 2027’deki Secret Wars filmlerinde yer almasını, hatta 2026 sonlarında yayınlanması planlanan VisionQuest dizisinde görünmesini bekliyorduk. Ancak Seven Sisters projesinin tam sezon onayı alması, bu beklentileri suya düşürecek gibi duruyor.
Elizabeth Olsen’ın programı o kadar yoğun ki, Marvel setlerine uğraması şimdilik fiziksel olarak pek mümkün görünmüyor. Yani, Wanda’yı özleyenler olarak eski bölümleri tekrar izlemeye devam edeceğiz.
Seven Sisters: Yıldızlar Geçidi Gibi Bir Kadro
Peki, Olsen’ı Marvel’dan uzak tutan bu proje neyin nesi? Seven Sisters, aslında Olsen için oldukça kişisel bir öneme sahip. Mart 2025’te pilot bölümü çekilen dizi, oyuncuyu kariyerinin başındaki önemli filmlerden biri olan Martha Marcy May Marlene‘in yönetmeni Sean Durkin ile tam 15 yıl sonra yeniden bir araya getiriyor.
Dizinin konusu ise oldukça ilgi çekici ve biraz da ürpertici. Hikaye, birbirine sıkı sıkıya bağlı geniş bir ailenin, kız kardeşlerden birinin “kimsenin duymadığı bir sesle iletişim kurmaya başlaması” üzerine çözülmesini ve gömülü sırların gün yüzüne çıkmasını anlatıyor. Aile draması ile psikolojik gerilimi harmanlayan bir iş bizleri bekliyor.
Dizinin kadrosu ise adeta “Yıldızlar Ligi” gibi. Emmy adayı Elizabeth Olsen’ın yanı sıra, son dönemde The Penguin dizisindeki Sofia Falcone rolüyle hepimizi büyüleyen ve taze Emmy ödüllü Cristin Milioti de kadroda. Ayrıca Succession hayranlarının favorisi J. Smith-Cameron ve ER efsanesi Anthony Edwards da bu güçlü ekibin parçası.
Olsen’ın Yoğun Takvimi ve Gelecek Projeleri
Elizabeth Olsen, The Hollywood Reporter’a verdiği demeçte, yönetmen Sean Durkin ile yıllar sonra yeniden çalışmanın beklediğinden çok daha eğlenceli olduğunu belirtiyor. 15 yıl boyunca her ikisinin de hayat ve kariyer anlamında farklı yollarda gelişip tekrar buluşmalarını “gerçekten hoş bir deneyim” olarak tanımlıyor.
Ancak Olsen’ın tek meşguliyeti Seven Sisters değil. Başarılı oyuncu şu anda vampir gerilimi Flesh of the Gods, Todd Solondz’un yönettiği Love Child ve Once There Were Wolves adlı bir başka dizi projesiyle de ilgileniyor. Bu kadar yoğun bir “pre-prodüksiyon” aşaması, yakın gelecekte bir süper kahraman kostümü giymek için hiç boşluk bırakmıyor.
FX Entertainment başkanı Gina Balian da projeden oldukça umutlu. Dizinin, yetişkin kardeşler ve ebeveynleri arasındaki derin, ilişkilendirilebilir dinamikleri cesur ve orijinal bir şekilde ele aldığını, beklenmedik sürprizlerle dolu olduğunu vurguluyor. Biz de Fanzade ekibi olarak, Wanda’yı özlesek de Olsen’ı böylesine güçlü ve dramatik rollerde izlemek için sabırsızlanıyoruz.
Yorum (0)