Animeler kendi arasında pek çok alana ayrılıyor. Bu alanlardan biri de Shounen Ai animeler. Peki yaoi ve BL olarak da isimlendirilen bu animeler nedir? Kavramsal farklılıkları, klişeleri ve güzel örneklerini anlatacağımız yazımıza devam edelim.
Shounen Ai Nedir?
Aslında burada kelime kelime çevirip sıkıcı bir açıklama yapmak istemiyorum. Gay romantizmi demek ise bence tam yerinde bir tanım olur. Bu manga ve animelerde bolca birbirine aşık erkekler ve romantizm var. Genel olarak okuyucunun/seyircinin uzak durduğu bir tür olsa da sonuç olarak aşk aşktır.
Peki shounen ai’nin yanında sıkça gördüğümüz “yaoi” nedir? Genellikle birbirlerinin yerine kullanılsa da yaoi daha çok cinselliğin de gösterildiği bir alt tür demek daha doğru olur. Shounen ai’lerde saf romantizm izlerken yaoi olduğunda cinselliği de görmeye başlıyoruz. Tabii burada hentai ile karıştırmamak gerekiyor çünkü gösterilen cinsellik animelerde genellikle sınırlı bir oranda ve yine romantizm üzerinden gerçekleşiyor.
Bu türün takipçisi kadın okuyuculara/seyircilere fujoshi ismi verilirken erkek okuyuculara da fudansji deniyor. Yani bu yazıyı yazdığıma göre anlayacağınız üzere ben bir fujoshiyim. Ayrıca mangakaları da genellikle kadın. Yani aslında bu tür kadınlar tarafından yine kadınlara hitap edecek şekilde çiziliyor. İlginç değil mi? Açıkçası bunu öğrendiğimde ben de epey şaşırmıştım.
Peki ya klişeler?
Evet gelelim klişelere. Shounen ai bence tür olarak içinde en çok klişeyi barındıranlardan birisi. Bazılarından bahsetmek gerekirse;
- Öncelikle bu mangalarda herkes gaydir. Hetero çift görmek imkansız olmasa da çok nadirdir. Gay olmayan karakter de en az 10 bölüm sonra ani bir şekilde gay olduğunu fark eder. Evet “ani” bir şekilde. Enteresan bir biçimde genelde gay olduğunu reddetme durumu vardır. Aynı evde yaşarlar, sevişirler fakat gay olduklarını kabul etmezler.
- Çiftimizden bir tanesi aşırı atılgan ve kendinden eminken öteki ise bir o kadar çekingen ve kaçmaya eğilimlidir. Hatta “seni seviyorum” kelimesini aynı anda birbirine söyleyen çift göremezsiniz. Bir tanesi kesinlikle söylemeyi reddeder. Yani romantizm var ama sular seller gibi akmaz öyle. Hoş bunu shoujo için de söyleyebiliriz.
- Yanlış anlaşılmalar. Çiftlerimiz arasında iletişimsizlik bolcadır. Bu iletişimsizlik yüzünden her zaman yanlış anlaşılma yaşanır. Hatta açık açık konuştukları zaman bile yanlış anlaşılmayı aşamadıkları oluyor.
- Bu madde aslında benim canımı en çok sıkan klişe. Elimden geldiğince de bu durumun olduğu mangalar ve animelerden uzak duruyorum. “Zorlama” detayı. Yani işler en başta gönüllü bir gönülsüzlükle başlar ve genelde zorlama da mevcuttur. Hatta bazen okurken “ee ama bu taciz” dediğim çok zaman oldu.
Bunlara alıştıktan sonra gerisi işin eğlencesi. Aşk üzerine güzel detaylar görebileceğiniz ve bence dramıyla da komedisiyle de çok tatlı bir dünyaya adım atmak oluyor.
Shounen Ai Anime/Manga Önerileri!
Given
Ritsuka Uenoyama isimli lise öğrencisi bir gün elinde kırık gitarıyla ona gelen Mafuyu Sato ile tanışır. Ritsuka, isteksizce Mafuyu’ya gitar öğretmeye başlar ancak işler bundan çok daha fazlasına dönüşecektir.
Given benim izlediğim ilk shounen ai. Editlerini gördükten sonra merak edip izlediğim daha sonra da türün klişelerini pek içermediği için daha çok sevdiğim bir anime oldu. İzleyin, izlettirin.
Yurii!!! On Ice
Buz Pateni müsabakasının Gran Prix finalinde tüm Japonya’nın umudunu omuzlarında taşıyan, ancak ezici bir şekilde mağlup edilen Yuuri Katsuki Kyushu’daki evine döner. Yuri buz patenininden emekli olmak ve devam etme isteği arasında kararsız kalmaktadır. Kendisini eve kapatır ve biraz da kilo alır. Ancak aniden, arka arkaya beş kere dünya şampiyonu olan buz patenisti Viktor Nikiforov, yanında kendisinden kıdemli olanları çoktan yenmiş genç bir Rus artistik patinajcı olan Yuri Plisetsky ile birlikte önünde belirir. Viktor, Yuri ve Yuuri’nin üçü de, eşi benzeri görülmemiş Gran Prix serisi üzerine olan meydan okumayı kabul ederler.
Yine türün klişelerini içermeyen ve üstelik aynı zamanda spor animesi olmasıyla da gönlümüzü iyice fetheden bir yapım.
Junjo Romantica
Takahashi Misaki, abisinin arkadaşı Usami Akihiko’dan özel ders almaya evine gider. Orada iki erkeğin aşkını anlatan bir roman bulur. Bu romanın baş karakterinin abisi olduğunu görünce ise çılgına döner. Junjou Egoist: Çocukluk arkadaşı Akihiko’ya aşık olan Kamijou Hiroki, parkta ağlarken Kusama Nowaki ile tanışır. Nowaki, Hiroki’den kendisinin özel hocası olmasını ister ve biraz zorla da olsa amacına ulaşır. Hikayenin ikinci kısmında ise Nowaki bir süre ortadan kaybolacaktır. Junjou Terorist: Bir üniversitede profesör olan You Miyagi, Takatsuki Shinobu’nun ilan-ı aşkıyla neye uğradığını şaşırır. Çünkü Shinobu eski eşinin erkek kardeşidir ve 18 yaşındadır. (kaynak: Türkanime)
Sanırım shounen ai türünün en uzun soluklu animesi ve mangası da hala devam etmekte. Ben izlemekten de okumaktan da çok keyif alıyorum özellikle yan hikayelerdeki çiftlerimizi.
Sekai Ichi Hatsukoi
Lisede yaşadığı ilk aşkı hayal kırıklığını aşamayan ve artık kimseye aşık olmamaya karar veren karakterimiz Onodera, babasının sahibi olduğu yayıncılık şirketinde kayırıldığı yönündeki dedikodulara kulak misafiri olunca Marukawa’da işe girmeye karar verir. Fakat önceki gibi çok sevdiği edebiyat alanında editörlük yapmak istediği halde işler istediği gitmez ve kendini Shoujo manga departmanında bulur. Editör Şef hakkındaki övgüleri duyunca bir iki hafta katlanmaya karar veren Onodera başlangıçta şefi Takano-san’ı tanımasa da, sonradan onun lisedeki kalbini kıran ilk aşkı olduğunu öğrenir. Üstelik Takano-san ona tekrar “Seni seviyorum” dedirtmeye kararlıdır.
Klişeler klişesi ve bazen de kanser eden bir seridir ama aynı zamanda da çok eğlencelidir. Junjo Romantica mangakasının eseri.
Sasaki to Miyano
Miyano, günlerini mutlu bir şekilde Boys’ Love çizgi romanlarını okuyarak geçiren ve yüzünün kızlara benzemesinden hayıflanan bir lise öğrencisidir. Bir gün tesadüf eseri bir kavgada üst sınıfı olan Sasaki ile karşılaşana kadar. Sasaki, astı olan Miyano’nun alçak gönüllülüğünden etkilenir ve onunla yakınlaşmayı kafasına koyar.
Çok taze bir anime. Daha henüz 3 bölümü yayınlandı. Ancak mangası tatlığıyla gönlümüzü fethetmeyi çoktan başardı.
Love Stage!
Babası şarkıcı, annesi film yıldızı ve süper popüler grup “The Crusherz”da vokalistlik yapan abisi Shougo’nun olduğu ailede, Sena Izumi süper ünlü ve yetenekli ailenin basit bir otaku öğrenci olan üyesidir. Ancak bir gün bir reklamda oynamak zorunda kalır. Çekimlerde, on yıl önce bir reklamda birlikte oynadığı, süper popüler genç aktör Ichijou Ryouma ile tekrar karşılaşır. Olaylar gelişir.
Koisuru Boukun
Tetsuhiro Morinaga, heteroseksüel bir adama aşık olduğu için zor günler geçirmektedir. Ancak sempaisi olan bu adam aynı zamanda homofobik ve zorbadır. Tesadüfen yasak meyvenin tadına bakan Morinaga, artık geri dönüşü olmayan, cehennem azabı gibi bir aşk için mücadele edecektir.
Açıkçası yukarıdaki bahsettiğim gönüllü gönülsüzlük ve zorbalığın ilk başlarda en çok hissedildiği mangalardan bir tanesi. Ancak ilerledikçe bu bağlamdan koptu ve benim en sevdiklerim arasında yerini almayı başardı.
Son Söz
Animeler shounen ai kavramını karşılarken mangalar yaoiye daha yakındır. Ancak her iki şekilde de bence olay burada klişelere rağmen güzel bir olay örgüsü kurabilmek ile alakalı. Bu türe ait manhwa(Kore yapımı) ve manhua(Çin yapımı) webtoonlar da var. Fakat onları başka bir yazıda ele almak lazım. Çünkü bu webtoonlar kendi içlerinde bambaşka klişelere ve tarzlara sahipler.
